Bugünkü yazıma Kukla Kebap ismiyle, Konya Kule Site alışveriş merkezinde faaliyet gösteren bir kuruluştan bahsederek başlamak istiyorum.

KUKLA KEBAP;

Beni tanıyan yazılarımı okuyanlar benim bu tür yazı yazmadığımı da bilirler. Tüm okurlarımdan bu tür bir yazı yazdığım için de özür diliyorum.

Böyle bir yazı yazmalıydım,

çünkü benim başıma gelen benim yaşadıklarım oraya giden tüm okurlarımın başına da gelebilirdi,

Onun içinde yazımın bir uyarı özelliği olduğunu herkesin bilmesini isterim.

Benim Kukla Kebaptaki insanlarla son olaydan önce hiçbir problemim olmadı, bundan sonrada inşallah olmayacak. çünkü böyle bir yere değil gitmek yanından bile geçmeyeceğim.

Olay 10 Haziran Cuma akşamı iftar yemeği sonrası gerçekleşti. Cuma akşamı eşimle beraber iftar yemeğini yemek orucumuzu açmak için yukarıda bahsettiğim bundan sonrada ismini yazmayacağım restorana gittim.

Yemeklerimizi söyledik, sonra iftar vakti orucumuzu açtık. Gelen ana yemek, tuzla yoğrulmuş köfte olduğu için yemem çok zordu kibarlığımı muhafaza ettim yemeği eşimle paylaşarak yedim.

Sonra şef garsonu çağırdım sesiz bir şekilde kulağına fısıldadım “köfteniz yenecek gibi değil lütfen bundan sonra dikkat edin” dedim, çok kibar olan kurumun bu çalışanı özür diledi daha dikkatli olacaklarını söyledi. benim içinde bu olay orada bitti.

Hesap istedik ve hesabımızı ödedik. Tam malum mekândan çıkarken arkamızdan çekildik. “Beyefendi hesabı ödediniz mi?” ödediğimizi söyledik, yanımda olan diğer çalışanlar “beyefendi özür dileriz arkadaş yeni ondan böyle bir şey oldu” dediler. Sonra ben o mekândan ayrıldım

50 metre yürüdükten sonra. AVM nin mescidine inmek için merdivenlere yöneldim ki, arkamdan yüksek bir ses İkinci kez “Beyefendi hesabınızı ödediniz mi”

İşte orda benim sigortalarım attı ve malum işyerine yöneldim. Bu rezaletin sebebini birazda yüksek sesle sordum. Tek beklediğim bir özür ve durumun düzeltilmesi iken kendini malum işyerinin ikinci kuşak sahibi olduğunu zannettiğim kendini adam zanneden ancak adamlıktan nasibini almamış “O şahıs” “ne bağırıyorsun adam gibi derdini anlat” naralarıyla üzerime yürüdü, bir dayak yemediğim kaldı

Sonuç ne mi oldu?

Benden hesap alan çalışan geldi sessizce “Abi beyefendinin hesabını ben aldım” dedi ancak o şahıs arkada hala bana adamlık dersi vermeye çalışıyor bağırıyor çağırıyordu.

Buradan o insana söyleyeceklerim, adamlık nasıl olur öğreteceklerim, mali konularla ilgili yazacaklarımda vardı, ancak oradaki çalışanların beyefendi tavrı, daha bıyıkları terlememiş o çalışan yiğit delikanlının “Abiden ben hesabı aldım” sesi ve aile büyüğü olduğunu zannettiğim beyefendi ve hanımefendinin olumlu tavırları beni o davranışlarımdan alıkoydu.

Oraya gitmek mi? ALLAH korusun

Çünkü Kukla Kebabın kuklasını bir daha görmek o tuzlu köftesini yemek ve hakarete uğramak istemiyorum…

Çarşambanın sözü; Ne kadar okursan oku, bilgine yakışır şekilde davranmıyorsan cahilsin demektir. Sadi Şirazi