Selman S. Akyüz

Selman S. Akyüz

KONYASPOR’UN DÜŞMANLARI

Torku Konyaspor, Aykut Kocaman’ın üstün futbol bilgisi sayesinde tarihinin en başarılı sezonunu geçiriyor. Ligin bitimine 4 hafta kala 59 puan alacaklarını kim öngörebilirdi. Ama bir saniye, bir kişi var. ÜNTV’de birlikte program yaptığımız İsmet Çelik, ikinci yarının ilk haftalarında Konyaspor’un sezonu 60 puanla bitirebileceğini söylediğinde tebessüm etmiştim. Geçen hafta bunu hatırlatınca kendisine saygı duyduğumu söyledim. İlk yarıdaki puan ortalamasına bakarak tahmin yaptığını belirtse de bence gönlünden geçeni de ekledi.

İşte bu durumdaki bir takımı, futbol anlamında çok da konuşmaya gerek yok. Konyaspor’un çok daha önemli gündem konuları var. Bu hafta deplasmanda oynanacak Antalyaspor maçıyla ilgili söylenecek tek şey; Konyaspor’u ve taraftarını düşman görüp şehre sokmak istememeleri. Bu ayıbı, bakalım, daha ne kadar sürdürecekler.

Ama asıl Konyaspor’un asıl düşmanı şu saatten sonra Fenerbahçe olacaktır. Yıllardır Konyaspor’un en fazla hakkının yenmesine sebep olan bu kulübün önce başkanı, sonra Konya’daki dernek başkanı, son olarak da asbaşkanı Konyaspor’u hedefine aldı. Aykut Kocaman’ı gündeme getirip germeye çalıştılar, olmadı. Kaçak dernek binalarını mühürleyen Belediye Başkanına “Paralelci” dediler, olmadı. Son olarak Başkan Ahmet Şan’a “Paralelci” dediler. Fenerbahçe’yi şampiyonluktan ettiği için kızmalarını anlıyorum ama bu kin, düşmanlık, aymazca açıklamalar, algı operasyonları aklı başında insanların yapacağı işler değil. Fenerbahçe camiası artık bu adamları taşıyamaz.

Bu arada, bu hukuk tanımaz derneğin başkanına kanunlara uyma dersi veren Meram Belediye Başkanı Fatma Toru’yu, O’na destek veren Nalçacılılar Derneği Başkanı İbrahim Apalı’yı ve en önemlisi “Bizim partimizin başkanına laf etmek senin haddine değil” diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Danışmanı Kerim Özkul’u canı gönülden tebrik ediyorum.  Konya Fenerbahçeliler Derneği’nden istifa eden bir yönetici olmuş. İsmini açıklamamış ama doğru yapmış. O derneğe üye olan Konyalılar’a soruyorum: “Bu kadar düşmanlığa, hakaret ve iftiralara rağmen orada nasıl duruyorsunuz?”.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar