Bu ramazan aynı ramazan. Konya geçtiğimiz yılların ramazanlarını yaşıyor. Cıvıl cıvıl yaşanan ramazanları geri getirecek adamlar bekliyoruz Hızır bekler gibi. Ramazan Konya dışında nasıl yaşanıyor, merakla karışık bir heyecan duygusuyla bakıyoruz ekrana.Öteki şehirlerin ramazanları biraz daha dikkatimizi çekiyor.TV izlerken İstanbul’daki ilçe belediyelerince kurulan Ramazan çadırlarını gördükçe, hazırlanan etkinliklere haber arasında şöyle bir dalıverdikçe, eminim siz de benim gibi orada olmayı arzulamışsınızdır. Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin dini olduğu kadar kültürel motifler de taşıyan bu ayda manevi havayı tamamlayan etkinlikleri, hem vatandaşın coşkusuna ortak olmak için hem de Konya’ya yakışır bir kültür geleneği başlatılması bakımından önemli buluyorduk, ama olmadı. Karatay’da ve Büyükşehir’de ramazan çadırlarının kaldırılmasını zordan kaçış olarak görüyorum. Çadırı kaldırıp muhtaçların imdadına erzak torbalarıyla yetişiyor olmanız sizden beklentileri olan Konyalıları tatmin etmiyor. Herkes Ramazan çadırlarının sembolik de olsa toparlayıcı, bir araya getirici bir işlevi olduğunu benim kadar siz de biliyorsunuz. Sizden öncekilerin başlattığı böyle hayırlı bir geleneği sürdürmeniz Konya’nın menfaatine olacaktı. Bir orta yol bulamadığımıza üzülüyorum. Yaptığımız zaman bir şenlik şamatadır alıp başını gidiyor, bir festivale döndürüveriyoruz, yapmadığımız zaman zaten boş geçiyor.Biz bu ramazanı yeni başkanlarla geçireceğimiz ilk ramazan olduğu için farklı programlar bekliyorduk, olmadı. Belediyelerin, kültür programlarını önemsemeleri gerekiyor, eski belediye başkanlarından Özkafa’nın kültürel programları ve ramazan etkinliklerini seçime doğru gündemine alması şüphesiz seçim yatırımı olarak algılandı. Komşu şehirlerden Afyon’un MHP’li eski Belediye Başkanı Hayrettin Barut seçim öncesi Afyonluları bir çok ses sanatçısıyla buluşturdu. Hemen hemen herkes “biz şimdiye kadar böyle bir şey görmedik. İlk defa bizi düşünen bir adam oldu” yorumlarıyla başkana sahip çıkmışlardı. Yatırım sıfır noktasında, belediye borç batağında, sokaklar dökülürken, Afyonlular yüzde 30’a varan oy verdiler başkana. Neden, halkla diyalogu iyi kurmuştu da ondan! Adam dört popçu getirmiş, öne çıkmış. Bizimkiler de şehir kültüründe iz bırakacak, doyurucu, içerikli programlarla kendilerini göstermeli. Kültüre bakışımızın örneklerini numune de olsa ramazanda göstermeliydik. Halkla bütünleşmeli başkanlar. Sokağa çıkmalı ve sokaktaki adam gibi yaşamalı. Ne diyordu Michael Collins, “Üniformamız sokaktaki adamın elbisesi gibi olmalı”…Şunu demek istiyorum, konu aciliyet ve ehemmiyet arzediyor. Şimdiden hazırlıklar yapılsın ki gelecek ramazanlara aynı şekilde girmeyelim. Konya’daki ramazan davulu İstanbul’dan, Erzurum’dan duyulsun. Konya, başkanlarından çok şey bekliyor, ona göre…***Yerel TV’lerde ramazan, ne var ne yok, misali. KON TV bir ramazanlama yapmış kendine göre. Gezip tozma programlarıyla şöhreti yakalamış Mevlüt Bayram Hoca’nın Ramazan konuklarıyla sohbeti vaziyeti kurtarıyor. Aslında sevgili Mevlüt Hoca’ya da bu yakışıyor. Gezdiklerimiz-gördüklerimiz tarzı programlar, literatürü bilen insanlara bırakılsa profesyonelce düşünülmüş olacak.KTV’nin sergilediği ramazan hazırlıkları ise tam bir komedi. 1990’ların başında çekilmiş kayıtlar, bir bir seyirciye sunuluyor. Seyirci saf yerine konuluyor. Kayıtların eski olduğunu ekrana çıkan isimleri bizim gibi tanıyanlar bilebilir tabi ki. Sanatçı Ahmet Efe’den ve birkaç hoca efendiden ilmihal bilgileriyle yetinmişler. Bir ramazan da böyle geçecek anlaşılan…Ne diyelim, gelecek ramazanlar hayallerimizdeki ramazanlar gibi olsun…