Mehmet Akgün, 41 yıldır fotoğrafçılıkla ilgileniyor. Konya’da uzun yıllar fotoğraf makinesi tamiri yapan Akgün, zamanla tutkusunu koleksiyona dönüştürdü. 1930’lu yıllardan günümüze uzanan süreçte kullanılan analog ve dijital makinelerden oluşan koleksiyonunda 200’den fazla fotoğraf makinesi yer alıyor.

Yangın sonrası yeniden toparlanan bir koleksiyon

Akgün, Konya’daki iş yerinde yaşanan yangında koleksiyonunun büyük bölümünü kaybettiğini, Düzce’ye taşınırken elinde kalan yaklaşık yüzde 10’luk kısmı koruyabildiğini belirtti. Düzce’de açtığı dükkânda, bu birikimi sergileyerek geçmişin fotoğraf teknolojilerini genç kuşaklara tanıtmayı amaçladığını ifade etti.

Analogdan dijitale uzanan fotoğraf tarihi

Koleksiyonda filmli fotoğraf makineleri, polaroid modeller, tele lensler, sinema yansıtma makineleri ve çeşitli fotoğrafçılık ekipmanları bulunuyor. Sergide 150’ye yakın analog makine ile birlikte yeni nesil dijital makineler de yer alıyor. Toplamda 250-300 civarında farklı makinenin ziyaretçilere sunulduğu aktarıldı.

“Fotoğrafçılık bir sanat ve bilgi birikimidir”

Mehmet Akgün, analog ve dijital fotoğrafçılık arasındaki farklara da dikkat çekerek, analog makinelerde alan derinliğinin ve boşlukların daha belirgin olduğunu, dijital makinelerin ise süreci hızlandırarak kullanıcıyı daha az emekle sonuca ulaştırdığını söyledi. Aygün, fotoğrafçılığın sanat, emek ve bakış açısı gerektirdiğini vurguladı.

Düzce’de sergi ve tamir hizmeti

Düzce’de açtığı dükkânda hem fotoğraf makinesi tamiri yapan hem de koleksiyonunu meraklıların ziyaretine açan Akgün, sessiz ve sakin bir şehirde bu birikimi yaşatmayı hedeflediğini belirtti. Konya’dan Düzce’ye uzanan bu hikâye, fotoğraf tarihine ışık tutan özel bir koleksiyon olarak dikkat çekiyor.