Konuk Genel Başkan olur mu?

Seçimlerden beklendiği gibi yenilgi ile çıkan DP lideri Mehmet Ağar’ın istifası “etik” bulunmuş, Ağar bir anda “örnek siyasetçi” ilan edilmişti.

En azından kimi siyasetçiler gibi oy aldığı halkın seçimine çamur atmaya kalkmadığı için takdir edilesi bir açıklama yaparak hatasını itiraf etti, Mumcu onu da yapamadı…

Başbakan Erdoğan’ın bile Ağar’ı arayarak “bunu hak etmedin” demesi, DP tabanında Ağar’ın geri dönmesi için kimi girişimlerde bulunulması, merkez sağ için düşünülen isimlerin hiçbirinin Ağar vizyonuyla örtüşmemesi ve benzer nedenlerle Ağar’ın fikir değiştirebileceği DP’de en önemli gündem maddesi…

“Ağar geri mi dönüyor?” sorusu açıktan sorulmaya başlandı.

Ağar taraftarlarının parti içinde nabız yokladığı “O çekilirse meydan Yılmaz veya Çiller’e kalır. Oysa bakın ne kadar dürüst, hemen istifa etti” propagandasının bunun için yapıldığı belirtiliyor.

Ağar taraftarlarının şu konuda haklı olduğu bir gerçek. Ağar’ın yokluğunda partinin başına kimin geçeceği önemli bir soru işareti. Demirel’i partinin başında görmek isteyenlerin başlattığı “kurtar bizi baba” arayışlarının ülkeye yarar sağlamayacağı, AK Parti’nin merkeze oturmasıyla bir kez daha anlaşıldı. Ağar’ın yokluğunda partinin başına oynayan isimlerin başında Mehmet Ali Bayar’ın olduğu ileri sürülürken Bayar’ın daha önce bu işi beceremediği için uygun görülmeyeceğini sanıyorum…

Gazetemizde kadın, aşk ve özgürlük yazılarından tanıdığımız Nevval Sevindi, partide liderliğe ismi geçen diğer bir isim… Ancak ne güçlü bir siyasi kimliği ne de vizyonu olan Sevindi’nin partinin başına gelmesi DP’yi nereye getirir, bir sonraki seçimde barajın üstüne çıkarır mı, merak konusu…

Parti’de lider arayışı hız kazanmışken kulislerde adı genel başkanlık için geçen diğer bir isim ise Recep Konuk… O’nun daha önce MHP’de seçilemeyecek sıralarda aday gösterilmesine bir anlam verememiştik. Siyasete genel başkanın ısrarıyla girmiş, partisinin Çumra Belediye Başkanlığı’nı yapmış bir isme sahip çıkılmaması gerçekten şaşırtıcıydı.

MHP’den iki dönem milletvekili adayı olan Konuk, ne yazık ki hinterlandın beklentilerinin aksine bu kez de oyları barajda seyreden DP’den aday olarak zoru seçmiştir.

PANKOBİRLİK Genel Başkanlığı sırasında, bölge çiftçisi para görmüş, yeni açılan fabrikalarla istihdama katkıda bulunmuş, Konya Şeker’i sektöründe Türkiye markası yapmış, markadan yeni markalar çıkaran çalışmalara imza atmıştır.

AK Parti’nin kuşattığı merkez de bu ismin DP’deki ısrarını şaşkınlıkla karşılamıştır. Toplumsal merkezin bir çok kesiminde dile getirilen “Recep Konuk aday olsaydı, Konya onunla etkili bir icracı bakanlığa sahip olacaktı” yorumu yabana atılmamalı.

Kendisini ifade edebileceği siyasi organizasyon olarak DP’yi görmesinde, bu partinin karar mekanizmalarında insiyatif koyabilecek yetkilere sahip olması gerekçe gösterilebilir. Konuk’un merkez sağı da kuşatan AK Parti’de, DP’de olduğu gibi bir tırmanışı mümkün olur muydu, bilemiyoruz.

Konuk’u Ağar’ın yanında sık gördük. Genel Başkan’ın yanındaki adam olmak, liderden sonraki dönemin potansiyel lideri olmaktır. Nevzat Ercan, Mehmet Ali Bayar, Nevval Sevindi ya da bir başka isim, DP’yi derleyip toplayacak potansiyele sahip değildir. Öbür taraftan Ağar’ın seçim gezilerinde, Konuk’un Konya’da yükselttiği başarı grafiğine sürekli vurgu yapması görmezden gelinemez.

Süreçte ‘kurtarıcı’ bekleyen DP, Ağar’a bir şans daha vermeli. Ağar’ın ısrarı “dönmem” olursa, Konuk’un işaret edilmesi sürpriz olmaz. Ancak ben Baykal’ın dönüşü gibi DP’de de Ağar’ın dönüşünü göreceğimiz günlerin uzak olmadığını rahatlıkla söylerim.

Önümüzdeki kongrede olmasa da bir sonraki kongrede…    

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.