Kaynak AA Editör Masası'na konuk oldu

Kaynak AA Editör Masası'na konuk oldu

Başbakan Yardımcısı Kaynak: (3)- "İçişleri Bakanlığımız tarafından 3 vakfın faaliyetlerine son verildi. O vakıfların faaliyetine son verilince beni Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ve ABD'nin Ankara Büyükelçisi ziyaret ettiler. Avrupa Birliği

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "İçişleri Bakanlığımız tarafından 3 vakfın faaliyetlerine son verildi. O vakıfların faaliyetine son verilince beni Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ve ABD'nin Ankara Büyükelçisi ziyaret ettiler. Avrupa Birliği'nden ziyaretçilerim oldu, bu faaliyetlerin ne için engellendiğini öğrenmek ve bundan sonra çalışmalar için hangi şartlarda çalışmalara izin verileceğini öğrenmek maksadıyla." dedi.

Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Kaynak, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'de faaliyetlerine son verilen vakıflar olup olmadığının sorulması üzerine Kaynak, "İçişleri Bakanlığımız tarafından 3 vakfın faaliyetlerine son verildi. O vakıfların faaliyetine son verilince beni Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ve ABD'nin Ankara Büyükelçisi ziyaret ettiler. Avrupa Birliği'nden ziyaretçilerim oldu, bu faaliyetlerin ne için engellendiğini öğrenmek ve bundan sonra çalışmalar için hangi şartlarda çalışmalara izin verileceğini öğrenmek maksadıyla." diye konuştu.

Kaynak, Türkiye'de faaliyet gösteren vakıflarla ilgili çalışmaların devam ettiğini, vakıf ya da şahıs olsun bu tür faaliyetlerin Türkiye yasalarının izin verdiği ölçüde yapılması gerektiğini belirtti.

Vakıfların izinsiz yabancı çalıştırmaması, izinsiz para transferi yapmaması, aranan şahısları ve sabıkalıları çalıştırmaması gerektiğini, İçişleri Bakanlığının çalışmasında bu tür parametreler ortaya koyduğunu anlatan Kaynak, bu parametrelerin muhataplara iletildiğini bildirdi.

Kaynak, vakıfların sadece Türkiye'deki çalışmalarının dışında Suriye'de Fırat Kalkanı Harekatı ile terörden temizlenen bölgedeki faaliyetlerini de görmek gerektiğini, yaptıkları çalışmanın her iki tarafı da kapsadığını vurguladı.

- "Öncelikle içme suyu teminine gayret ediyoruz"

"Fırat Kalkanı Harekatı ile Suriye'nin kuzeyinde DEAŞ'tan arındırılan bölgelerin Cerablus örneğinde olduğu gibi canlandırılmasına yönelik çalışmalar yapılacağını söylemiştiniz? Bu çalışmalar hangi aşamada? Ayrıca bu harekatın başka bir isimle, Irak'a uzanması söz konusu mu?" sorusu üzerine Kaynak, Fırat Kalkanı Harekatı'nın 24 Ağustos 2015'te Cerablus'tan başladığını, 24 Mart 2016'da El Bab'da sona erdiğini anımsattı.

Harekat süresince 67 şehit verildiğini, 300'den fazla Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) mensubunun şehit düştüğünü, 3 binden fazla DEAŞ mensubunun bertaraf edildiğini hatırlatan Kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bölgede bundan sonra bizim yapacağımız iş, sivil hayatı bir an önce normalleştirmek ve oraya geri dönüşü hızlandırmak. Dünyanın çeşitli bölgelerinde, başta Türkiye olmak üzere mülteciler ve göç etmiş olanlar var. Bunlar kendi topraklarına dönsünler. Bunun için bir yandan orada her kasabanın, her ilçenin yerel meclisleri var, onları muhatap alıyoruz. ÖSO'yu, meşru geçici Suriye hükümetini muhatap alıyoruz. Bunlarla koordineli bir şekilde öncelikle içme suyu teminine gayret ediyoruz. Tarım tekrar canlandırılıyor. Bu sene oradaki arazileri ektiler, inşallah yazın hasat yapacaklar. Okullarını onarıyoruz. Cerablus'a yaklaşık 40 bin kişi tekrar dönmüştü. Sadece bu sene Fırat Kalkanı Harekatı tamamlanmadan önce 60 bin çocuk tekrar okullu oldu. Bu önemli bir hadise. Onların kolluk güçlerini eğitiyoruz, donatıyoruz, iç güvenliklerini sağlama çalışmaları yapıyoruz."

Kaynak, bölge için çeşitli projeler geliştirdiklerini, bölgeye yardım etmek isteyenlere gerekli kanalları açtıklarını vurguladı.

Bölge insanının tamamının yokluk ve sefalet içinde olmadığını, El Bab'tan "Halep'in zenginler kulübünün yerleşim yeri" olarak bahsedildiğini anlatan Kaynak, şu değerlendirmeyi yaptı:

"El Bab dışındaki bütün alanlarda, bir defa zeytinlik bölge dediğimiz alanda 70 bini çadırlarda, 100 bini açık alanda yaşayan insanlar var. Bunların hayatlarının normalleşmesi için geçici barınma merkezi inşa edilmesi fikrine vardık. Bunun için Birleşmiş Milletler yetkilileriyle görüşmek üzere 25 Nisan'da Cenevre'de olacağım. Eğer uygun finansman imkanları olursa, 5 yıldan beri ağaçlık alanda üzerlerinde çadır dahi olmadan yaşayan insanların en azından barınma merkezine geçişleri sağlansın istiyoruz. Bölgenin eğitim ve sağlık altyapısını şu anda Suriye'deki muhataplarımızla planlamış vaziyetteyiz. Kilis'te, Elbeyli ve Çobanbeyli sınırında bu bölgedeki insanların gıdalarını, ilaçlarını düzenli olarak temin edelim diye depo inşa ettik."

Kaynak, El Bab'da çalışmaların biraz daha uzun süreceğini, DEAŞ'ın en son burayı terkettiğini, bölgede çok fazla tuzaklanmış bomba olduğunun Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yetkililerince ifade edildiğini aktardı.

- "Hem ABD hem Irak ordusu birçok sivil kayba sebep oldu"

El Bab'daki sürecin bombalar temizlendikçe hayata geçeceğini vurgulayan Kaynak, şunları söyledi:

"El Bab'da öncelikle bilinçli olarak bütün kamu binaları ve Türkiye sınırındaki Türkmen köyleri ve camileri tahrip edilmiş vaziyette. Türkiye orada 8 ay mücadele yaptı ve orayı DEAŞ ve kısmen PYD teröründen temizledi. Türkiye'nin bu mücadelesi sırasında, yabancı basında ya da Türkiye'de, 'Türkiye sivilleri hedef aldı' diye bir iddia duydunuz mu? Asla duymadınız. El Bab bundan uzun sürdü zaten. O örgüt, sivilleri canlı kalkan olarak kullandı ve o sebeple çok uzun sürdü. Musul ve Rakka'da hem ABD hem Irak ordusu birçok sivil kayba sebep oldular maalesef. Sivil kayıplar nedeniyle operasyonu durdurdular. Türkiye'nin bu hususta ne kadar hassas ve samimi olduğunu, asla bir işgal ya da ilhak niyetiyle değil, orayı terörden temizleme niyetinde olduğunu hedefini seçerken ortaya koyması çok anlamlı. Bu, Türkiye, TSK ve ÖSO açısından gurur vesilesidir."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler