Karatay Hayvanat Bahçesi

Geçtiğimiz hafta sonu Karatay Belediyesi’nin çiçeği burnunda, dört başı mamur diyemeyeceğim ama dört başı da taş olan hayvanat bahçesini gezmiş oldum… Ev halkı daha önce gezmiş, bana da bu hafta sonu kısmet oldu. Başta isim zevksizi bir birim içinde olması canımı sıktı. “Karatay Belediyesi HOBİ Bahçeleri.” Böylesi bir ifadeye nasıl “olur” dendiği hayli düşündürücü. Peki, burasının Büyükşehir Belediyesi’nin “Huzur Bahçeleri” ismindeki biriminden ne farkı var? Doğru, HOBİ Bahçeleri’nin bir fazlası varsa da o da yazımızın konusunu belirleyen, hayvanat bahçesi galiba.
*
Dokuz tane kediyi besleyip barındıran biri olarak hayvanları ne kadar sevdiğimi tahmin edebilmişsinizdir. Kedidir, tabiatında tırmanmak da vardır, tırmalamak da. Yavrularını betondan bir mekâna değil de, illa ki bir çalılığın yahut tahta yığınlarının altına sakladığını gözlemlediğim bir kedimin annelik güdüsünü tespit etmem hiç zor olmadı.
*
Hayvanat Bahçesi’ndeki vahim durumu babam anlatmıştı da inanmak istememiştim. Gidip görünce de zavallıların vaziyetlerine üzülmemek elimde değildi. Gerçekten bir ayının yanına keklik koyma düşüncesi nasıl mülhem olmuştur merak ettim. Yalnız bununla da kalmıyor birkaç çeşit olan ördeklerin de eşinmek, yüzmek gibi bir hürriyetlerinin olmadığını görünce “eyvah” dedim, “ne kadar yaşayabilirler ki bunlar?” tabiatlarının gereği olan tüm fizikî şartlardan yoksun olarak barındırılan hayvanların hâli içler acısı. Anlaşılan, onlara da rahat yok…
*
Kedi sever birisi olduğumdan kedileri aradı gözlerim. Pek sevimli Ankara kedileri var hayvanat bahçesinde. Fakat onların da ne tırmanacak –minyatür de olsa- bir ağaçları, ne de tırmalayacakları bir dalcıkları var… Kedilerin haline daha bir üzülüyorum.
Ülkemiz de pek çok örneği olan hayvanat bahçeleri hiç mi gezilmedi? En yakınlarından birisi Ankara’da, diğeri Antalya’da… Yetkililerin buraları görmeleri gerektiğini düşünmekteyim.
*
Diğer bir eksikliğin ise tanıtımların neredeyse yok denecek kadar az olması… Aklıma İzmir Hayvanat Bahçesi’nin meşhur fili Pak Bahadur’u geliyor. İsmi bile var, buradaki hayvanların nesi eksik? Buradakilere de isimleriyle birlikte tanıtım levhaları eklenmeli… Kim bilir, belki de hazırlanmaktadır…
*
Durum böyle de, vatandaşımız da bir garip… Tellerin hemen önüne dikilen çam fidelerinden eser kalmamış. -Bir de, oracığa neden dikilir ki ağaç?- Koparıp hayvanlara uzatanlar, ellerindeki gıdalardan ikram edenler… “Hayvanlara yiyecek vermeyiniz” uyarısı kifayetsiz kalmışa benziyor, bunun için ekin ve de bu konuda bilgili görevlilerin ziyaretçilere bilgi vermesi gerekmez mi?
Vicdanınız dayanabilecekse gezip, görün. Vicdanınız el verecekse diyorum ama yetkililerin bu duruma vicdanı nasıl dayanmaktadır… İlk olmanın barındırdığı acemiliklerden sıyrılıp, ilk hayvanat bahçemizde ki, daha başka ilkleri görmek temennisiyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.