Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152 kişinin yargılandığı davada, sanıkların esasa ilişkin savunmaları alındı.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada esasa ilişkin savunma yapan eski albay Osman Çayır, olay günü rutin mesaisini tamamlayıp evine gittiğini, saat 20.00'da cüzdanın odasında unuttuğundan dolayı kışlaya geri döndüğünü öne sürdü.

Nizamiyeden giriş yaptıktan sonra Kara Kuvvetleri Komutanı'nın kışlada olduğunu öğrendikten sonra birlikten dışarı çıkamadığını ileri süren Çayır, nöbetçi amirin helikopterleri tahliye emriyle uçuş hattına gidip helikoptere bindiğini ifade etti.

Darbeye yönelik herhangi bir faaliyette bulunmadığını savunan Çayır, şunları kaydetti:

"Benim yolcu olarak bindiğim AS-532 Cougar helikopterinde 2 pilot 1 teknisyen bulunur. Sezgin Uyanık, Deniz Aldemir ve Korkmaz Güral'ın yer aldığı helikoptere bindim. Helikoptere pilot olarak değil yolcu olarak bindim. Uçuşla ilgili pilotlar iniş ve kalkışlarında sivil hava araçlarına kuleye mürettebata bilgi verirler. Pilot konuşmalarında, kule konuşmalarında yolcu konuşmaya dahil olmaz. Dolayısıyla benim kule ile görüşmem imkansızdır. 25 yıllık pilotum. Kaza kırım heyet başkanlığını yapmış, helikopterlerin çoğu bilgisine sahibim. Hava aracında bir yolcu kumandalara müdahale edemez."

Akıncı Üssü'ne gittikten sonra okul komutanın askeri savcıya ifade verileceğini söylemesi üzerine askeri savcıyı beklediğini belirten Çayır, savcının talimatı üzerine inzibat tarafından gözaltına alındığını, üs bölgesinde verilen talimatları uyguladını iddia etti.

Eski yüzbaşı Serkan Yıldız da olay günü mesaisini tamamlayıp evine döndüğü sırada Kara Kuvvetleri Komutanı'nın birliğe geldiği yönünde tabur komutanından mesaj aldığını, bunun üzerine birliğe döndüğünü ileri sürdü.

Emir gereği yoldan dönerek kışlaya geldiğini, önce karargah binasına, ardından meydan harekat binasındaki kuleye gittiğini anlatan Yıldız, Kara Kuvvetleri Komutanının uçuş yapacağı B-200 VİP uçağının yedek uçuş ekibinde bulunduğundan kışlaya çağırıldığını savundu.

Yıldız, uçuş için herhangi bir hareketlilik olmadığını ve eve döneceğini düşündüğü ancak eski albay Oğuz Yalçın'ın uçuşun iptal olduğunu söyleyip kendisi Fidanlık Nizamiyesine gönderdiğini belirtti.

Fidanlık nizamiyesine ikinci sicil amirinden aldığı emirle gittiğini ve bu durumu sorgulamadığını öne süren Yıldız, "O saatten sonra oradaki kursiyer teğmenlerle sabaha kadar nöbet tuttum." diye konuştu.

Yıldız, sabah saatlerine kadar herhangi bir olağanüstü durumla karşılaşmadığını, kimseye karşı silah kullanmadığını, darbecilere karşı önem aldıklarını düşündüğünü savunarak, tahliye talebinde bulundu.

Duruşmaya öğle arası verildi.