Kanser hastası pilotun "tazminat" zaferi

Kanser hastası pilotun "tazminat" zaferi

Özel bir havayolu şirketinde kaptan pilot olarak görev yapan Arif Aksoy, kanser olduğunun öğrenilmesinden sonra iş sözleşmesinin, 100 bin dolarlık lisans kaybı sigorta tazminatı ödenmeden haksız yere feshedildiği iddiasıyla şirket aleyhine açtığı 120 bin

İSTANBUL (AA) - MURAT KAYA - Türkiye'de faaliyet gösteren özel bir havayolu şirketinde kaptan pilot olarak görev yapan Arif Aksoy, kanser olduğunun öğrenilmesinden sonra iş sözleşmesinin, 100 bin dolarlık lisans kaybı sigorta tazminatı ödenmeden haksız yere feshedildiği gerekçesiyle, şirket aleyhine açtığı 120 bin dolarlık tazminat davasını kazandı.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) uzun yıllar muharip pilot olarak hizmet ettikten sonra emekli olup özel bir havayolu şirketinde, 4 Ağustos 2004'te imzalanan, belirsiz süreli "kokpit personeli hizmet sözleşmesi" ile kaptan pilot olarak görev alan Aksoy'un hayatı, 25 Kasım 2016'da "çoklu kanser" teşhisi konulması sonrası değişti.

- Sözleşme gereği 100 bin dolar talep etti

Çoklu kanser tanısı üzerine Aksoy ile ilgili, "16 Kasım 2016 tarihinden itibaren sınıf 1 pilotluğa elverişli değildir (lisans kaybı)" kararı, pilotlarla ilgili sağlık işlemlerine bakan Gaziosmanpaşa Hastanesi tarafından verildi.

Şirketine noter aracılığıyla 13 Aralık 2016'da ihtarname çekip "lisans kaybı sigortası tazminatı" olarak 100 bin doların tarafına ödenmesini isteyen Aksoy, herhangi bir ödeme yapılmayarak iş akdinin feshedildiği gerekçesiyle hukuk yoluna başvurdu.

Aksoy'un avukatı Tarık Güleryüz, şirketin müvekkilinin sağlık durumundan haberdar olduktan sonra iş sözleşmesini haksız ve kötü niyetli olarak feshettiğini iddia ederek, hizmet sözleşmesinin 9. maddesindeki hükmünden kaynaklanan "lisans kaybı tazminatı alacağının tahsili" için şirket aleyhine Bakırköy 10. İcra Müdürlüğüne başvurdu.

Şirketin itirazı üzerine avukat Güleryüz, bu kez Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak, itirazın iptali, takibin devamı ve 100 bin dolar haricinde yüzde 20'den aşağı olmamak üzere de icra inkar tazminatı ödenmesini talep etti.

Davayı kabul eden Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, yargılama sürecindeki duruşmalarda tarafların tanıklarını dinledi.

Duruşmada davacı pilot Aksoy'un tanığı olarak dinlenilen aynı şirketteki şefi, Aksoy'un kendisini telefonla arayıp, "tahlil sonuçlarının iyi çıkmadığını ve uçuşlara katılamayacağını" söylediğini aktararak, "Uçuşlarını birkaç gün iptal ettirdiği, aynı gün doktoruyla telefonla görüştüğü, görüşme üzerine ekip planlama müdürlüğüne davacının uçuşlara alınmaması talebini ilettiği, daha sonraki günlerde şirketin CEO'su tarafından iş sözleşmesi feshedilecek kişilerin listesinin bildirildiği, bildirilen listede davacının adının olmadığı, birkaç gün sonra iş sözleşmesi feshedilecek pilotlarla ilgili liste geldiğinde davacının da listede yer aldığı" beyanında bulundu.

- "Sağlık bedeli ödendi"

Davalı şirketin tanığı olarak dinlenilen şirketin insan kaynakları başkanı ise davacıyı şahsen tanımadığını belirterek, 15 Temmuz'da gerçekleşen darbe girişimi, Rusya ile yaşanan uçak krizi ve havaalanında bomba patlaması gibi olayların havacılık sektörünü olumsuz etkilediğini söyledi.

Başka havayolu şirketlerinin de personel çıkardığı, uçuşlar azaldığından dolayı sadece davacının değil, 14 pilotun iş sözleşmesini de ihbar sürelerine riayet edip ücretlerini ödeyerek feshettiklerini belirten tanık, "İhtarname gönderildikten sonra davacının sağlık bedellerinin sigorta şirketinden ödendiğini, şirketlerinde o dönemde pilot dışında kabin görevlilerinden de iş sözleşmesi feshedilenler olduğu" bilgisini verdi.

Yargılama sonunda kararını açıklayan mahkeme, davacının, "kötü niyetli olarak iş sözleşmesinin feshedildiğini ve ihbar süresinin tamamlanmasından önce lisans kaybına uğradığını" belirterek tazminat talep ettiği, davalı şirketin de "fesih bildiriminin lisans kaybına yönelik karardan önce, işletmesel nedenlerden dolayı alındığı" yönünde savunma yapıp tazminattan sorumlu olmayacağı beyanında bulunduğunu hatırlattı.

- "Yapılan fesih işlemi kötü niyetli"

Mahkeme, çözülmesi gereken sorunun, iş sözleşmesinin fesih bildirimi sırasında davalının, davacının sağlık problemlerini bilip bilmediği ve feshin kötü niyetli gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında olduğuna dikkati çekti.

Tanık anlatımlarına göre, fesih tarihi itibarıyla davacının sağlık problemlerinin davalı tarafça bilindiği ve iş sözleşmesi feshedilecek personel olarak bildirilen ilk listede yer almamasına rağmen davacının sözleşmesinin daha sonra feshedildiğini belirten mahkeme, "Yapılan fesih işleminin kötü niyetli olduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 9.6. maddesine göre lisans kaybı nedeniyle davacının lisans kaybı tazminatını talep edebileceği, davacının lisans kaybının gerçekleştiği kabul edilen 25 Kasım 2016 tarihi itibarıyla da sözleşmesinin halen yürürlükte olması nedeniyle davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın haksız olduğu anlaşılmıştır." değerlendirmesini yaptı.

Buna göre söz konusu havayolu şirketinin davacı pilot Arif Aksoy'a yüzde 20'lik icra inkar tazminatıyla birlikte 120 bin dolar tazminat ödemesine hükmeden mahkeme, Bakırköy 10. İcra Müdürlüğü'ne yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve 28 bin liralık avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini karara bağladı.

- "Kanserin sebebi araştırılmadan kanaate varıldı"

Davalı havayolu şirketinin avukatları bu kararı, İstanbul Bölge Adliye (İstinaf) Mahkemesi'ne başvurarak temyiz etti.

Temyiz dilekçesinde, taraflar arasında imzalanan belirsiz süreli "kokpit personeli hizmet sözleşmesi'nin 9.5. maddesine göre, uçuştan ayrı kalan personele şirket tarafından yardım maksadıyla ödeme yapılabilmesi için, sağlık probleminin personelin kendi kusurundan kaynaklanmaması gerektiği"nin yazılı olduğu hatırlatıldı.

Sözleşmeye göre, örneğin alkol alışkanlığı olan uçucu personelin hastalanması durumunda öngörülen ödemeden yararlanamayacağının hüküm altına alındığı vurgulanan dilekçede, şunlar kaydedildi:

"Bu açıdan bakıldığında ise davacının hastalığının sigara alışkanlığından ya da başka nedenlerden dolayı ortaya çıkıp çıkmadığı ya da personelin kendi kusuruyla bu hastalığın oluşmasına sebebiyet verip vermediği araştırılmamıştır. Bu husus araştırılmadan 9.5. maddenin uygulanmamasının ya da uygulanmamasının tek şartını oluşturan hususun yeterince araştırılmadığı, somut delillere ve verilere dayanmadan kanaatle karar verildiği açıktır."

Dilekçede, araştırma gerçekleşmeden şirket aleyhine hüküm kurulmasının son derece hatalı olduğu, yerel mahkeme kararının, eksik inceleme ve somut verilere dayanmadan verildiği savunularak, bu kararın kaldırılması talep edildi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :