ANKARA (AA) - DUYGU YENER - Suriye'deki iç savaştan kaçarak İdlib'deki kampa sığınan Ömer ve İman Hüseyin çiftinin bir yaşındaki kalbi delik bebekleri Mahir, Türk Kızılayının girişimleriyle tedavi için Ankara'ya getirildi.

Suriye'nin Hama şehrinde yaşayan Hüseyin ailesi, savaş nedeniyle yaşadıkları toprakları terk etmek zorunda kaldı. İdlib'deki kampta 5 çocuklarıyla yaşam mücadelesi veren Hüseyin çifti, kampta dünyaya gelen en küçük çocuklarının kalbindeki rahatsızlık nedeniyle tedavi arayışına girdi.

Mahir bebeğin rahatsızlığından haberdar olan ancak maddi imkansızlar nedeniyle tedavi ettiremeyen aileye Türk Kızılayı sahip çıktı.

İdlib'deki kamptan annesiyle Ankara'ya getirilen Mahir bebek, Türk Kızılayı Ankara Şubesi Sosyal Hizmet Merkezi'ne yerleştirildi.

Mahir bebek ve annesinin ulaşım, barınma, yemek, tedavi masrafları ve temel bakım ihtiyaçları, merkezde Kızılay ekiplerince karşılanıyor. Türk Kızılayı Şehit Serhat Önder Çocuk Koruma Merkezi çalışanlarının refakatinde doktora götürülen minik Mahir, 22 Şubat'ta kalp ameliyatı olacak.

- "Şavaş yüzünden evimizden çıktık, dört yıldır geri dönemedik"

Yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Anne İman Hüseyin, savaş öncesinde eşinin çalışmak için Lübnan'a gittiğini ve rahat şekilde yaşamlarını sürdürdüklerini söyledi.

Savaş nedeniyle evlerine girmekte zorlandıklarını belirten Hüseyin, "Arada sırada çatışma bitene kadar evi bırakıp, ardından eve geri dönüyorduk. Sonra çıktık ve bir daha dönemedik. İdlib'de bir kampa yerleştik ve dört yıldır burada yaşıyoruz. Mahir, bu kampta doğdu. Hastalığı da bir anda ortaya çıktı. İdlib'de hastaneye götürdük. İlaç verdiler ama etkisi olmadı. Film çektiler, kalbinin delik olduğunu orada öğrendik." diye konuştu.

Hüseyin, İdlib'de 14 gün hastanede kaldıklarını ifade ederek, doktorların her 6 ayda bir kontrole gelmesini istediklerini anlattı.

Mahir'i kontrole götürdüklerinde damarlarında da sıkıntının ortaya çıktığını dile getiren Hüseyin, "Cilvegözü sınırındaki hastaneye yönlendirildik, ardından orada tedavi edilemeyeceğini söylediler. Reyhanlı'ya, ardından Hatay'a, son olarak da Gaziantep'e geldik ancak oradaki hastanede de oğlumun durumunu İstanbul'daki ya da Ankara'daki bir hastanenin çözebileceğini söylediler. Benim ise ne eşim yanımda ne yeterli param kalmış cebimde ne de kalacak bir yerim vardı." ifadelerini kullandı.

- "Oğlumun ameliyat olacağı günü bekliyorum"

Gaziantep'e gidince ilk olarak Suriye'den gelen insanlara yardım eden kuruluşla, ardından da onların yönlendirmesi ile Türk Kızılayı Gaziantep Toplum Merkezi ile iletişime geçtiğini belirten anne Hüseyin, şunları kaydetti:

"Türk Kızılayını kamptayken de duyuyordum ama neler yaptığını tam bilemiyordum. Eğer bilseydim çok önceden ilk iletişime geçerdim. Çok teşekkür ediyorum. Yaşadığım izin belgesi sıkıntısında da Türk Kızılayının yardımı çok oldu. Beni Gaziantep'ten otobüse bindirdiler, Ankara'ya vardığımda da Türk Kızılayının Ankara’daki çalışanları ilgilendi bizimle. Şimdi de oğlumun ameliyatını bekliyorum."

AA