Japonlar, Türk musikisinin sesini ülkelerinde duyuracak

Japonlar, Türk musikisinin sesini ülkelerinde duyuracak

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Tokyo Yunus Emre Enstitüsü iş birliğinde Türkiye'ye gelerek ney, mey, zurna, kanun, klasik kemençe, saz ve tambur gibi Türk enstrümanları kullanmayı öğrenen Japon öğrenciler, ülkelerinde tasavvuf, Türk müziği ve mehter grubu

ANKARA (AA) - MELTEM BULUR - Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Tokyo Yunus Emre Enstitüsü (YEE) iş birliğinde Türkiye'ye gelerek ney, mey, zurna, kanun, klasik kemençe, saz ve tambur çalmasını öğrenen Japon öğrenciler, ülkelerinde tasavvuf, Türk müziği ve mehter grubu kurarak konserler verecek.

Tokyo YEE'de Türkçe eğitim gören 5 kişiden oluşan grup, bakanlığın alanlarında uzman sanatçılarından Türk enstrümanlarına ilişkin yüz yüze teorik ve uygulamalı dersler aldı.

Başkentteki Atatürk Kültür Merkezinde bir hafta süren eğitimin ardından ülkelerine dönen öğrenciler orada da kendilerine sağlanan Türk müziğine özgü enstrümanlarla pratik yapma imkanı bulacak.

Öğrenciler çalışmaların ardından kurdukları mehter, tasavvuf ve Türk müziği gruplarıyla Türk musikisinin sesini 2018'de ülkelerinde duyurmayı hedefliyor.

Öğrencilerden 46 yaşındaki Hideyuki İshida, AA muhabirine, 17 yıl boyunca ney üflediğini ve bu nedenle kurulacak mehter grubunda zurna çalmak için gönüllü olduğunu söyledi.

Daha önce İspanya'da İslam etkisinin çok olduğunu anlatan İshida, "İspanyol müziğini araştırırken İslam etkisinin çok olduğunu gördüm. Bu da beni Avrupa ile İslam'ı birleştiren Türk müziğine yöneltti. Türk ustalardan Sadrettin Özçimi, Süleyman Ergüner, Niyazi Sayın, Murat Salim Tokaç gibi neyzen ve Sinan Çelik, Osman Aktaş, Hüseyin Geçer gibi kaval sanatçılarını hayranlıkla dinliyorum." dedi.

Türk kültürünü çok sevdiğini belirten İshida, Japon toplumunda insanların daha mesafeli durmasına karşın Türk insanının çok cana yakın olduğunu vurguladı.

Mey ve mehter zurna eğitimi için Türkiye'ye gelen 42 yaşındaki Suzuki Tadashi de ülkesinde klasik müzik sanatçısı olarak ney üflediği bilgisini verdi. Ankara'ya ilk kez geldiğini ifade eden Tadashi, "Ama burada evimde gibiyim, çok rahatım. Japon yemeklerini de hiç özlemedim. Türk yemeklerini çok sevdim." şeklinde konuştu.

Kanun çalmayı öğrenen 31 yaşındaki Suzuki Michiko da "Ertuğrul gemisinin hikayesinden etkilendim ve Türkiye'ye merak sardım. Bu vesile ile de kanunla tanıştım." dedi.

- "Çok hızlı ilerlediler"

Öğrencilere bağlama dersi veren Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Koordinatörü Cenk Güray, dersler bir hafta sürse de oldukça verimli geçtiğini belirtti. Güray, "Hem belirli bir altyapıyla geldiler hem de konsantrasyonları, çalışma disiplinleri ve yetenekleri üst düzey. Dolayısıyla çok hızlı ilerlediler. Bundan sonra Japonya’da Türk müziğiyle alakalı daha derinlemesine bir yapılanma da ortaya çıkabilir bu arkadaşlarımızın katkısıyla." diye konuştu.

Devlet sanatçısı Furkan Bilgi de geldiğinde kemençe çalmayı bilmeyen bir öğrenciye ders verdiğini anlattı. "Ben derslerde ne gösterdiysem hemen algılıyorlar. YouTube'dan videolar dinliyorlar. Çalıştırdığım öğrenci Tamburi Cemil beyi dinliyor ki bu çok gurur verici bir şey. Bu beni çok şaşırttı. Bu kültüre yabancı olan bir insanın bir anda algılaması zor bir iş ama kısa sürede bunu başarıyorlar." şeklinde konuşan Bilgi, çok kısa sürede şaşırtıcı derecede yol aldıklarını söyledi.

Çok güzel bir çalışma gerçekleştirdiklerinin altını çizen Bilgi, "Algılarının açık olması, müziğe bu kadar gönül vermiş olmaları bizim elimizi biraz daha kolaylaştırdı. Gurur verici bir şey. Japonya'da bizim halk müziğimizin çalması çok güzel." ifadelerini kullandı.

- "Çalarken hissediyorlar"

Kültür ve Turizm Bakanlığında nefesli saz sanatçısı olarak görev yapan Ayhan Akın da Japonya'dan insanların Türklerin öz çalgılarını tanımak ve mehter takımı kurmak istemelerinin kendisini çok gururlandırdığını dile getirdi. Akın, "Bunu geliştirecekler tabii. Kendisi zaten fagot çalıyor ve çalarken de hissediyor onu. Bizim kültürümüzün nasıl derine işlediğini, çalarken hissediyorlar." şeklinde konuştu.

Kültür Bakanlığı tambur sanatçısı Deniz Şahin ise öğrencisinin ülkesinde bağlama ve divan sazı icra ettiğini ve ilk defa Türkiye'de tambur çalmaya başladığını kaydetti. Şahin, "Burada ona tamburla enstrümantal saz eserleri, saz semaisi, peşrevler öğrettik. Çok hevesliler, meraklılar ve çok seviyorlar. Çok teknik detaylar soruyorlar. Kafalarında oluşan soru işareti sıfırdan birinin soracağı şeyler değil. Alfabenin farklı oluşundan dolayı kitaplar ve kaynaklara ulaşamıyorlar. O yüzden birebir çalışmanın daha çok katkısı olduğunu belirttiler." değerlendirmesinde bulundu.

- "Kanun gibi zor bir enstrümanı kendi kendine öğrendi"

Kanun sanatçısı Atilla Akıntürk de kanun çalmayı kendi kendine öğrenen bir öğrenciyle özel bir çalışma yaptıklarını söyledi. Çok güzel bir çalışma yaptıklarını ve oldukça yol aldıklarını belirten Akıntürk, "Kültürümüzü sindirmeleri ve buna hazırlıklı gelmeleri çok güzel. Doğru notaları edinmişler, doğru kayıtları dinliyorlar, doğru saz eserlerini çalışmışlar. Bu büyük Türk müziğinin ustalarının saz eserlerini çalışmak yeni başlayan öğrenciler için çok zor." dedi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :