"İthalat yasakları İran halkının gelir düzeyinin daha da düşmesine neden olur"

"İthalat yasakları İran halkının gelir düzeyinin daha da düşmesine neden olur"

İran Türk Ticaret Merkezi Genel Müdürü Mehmet Ali Erkan:- "Bu teklif, İran'da üretimi olan tüm malları kapsıyor. Eğer İran'da herhangi bir malın üretimi yapılıyorsa teklife göre onun ithalatı yasaklanacak"- "İran için son dönemde çok önemli olan AB'nin ya

TAHRAN (AA) - MUHAMMET KURŞUN - İran'ın başkenti Tahran'daki Türk Ticaret Merkezi'nin Genel Müdürü Mehmet Ali Erkan, İran'ın çıkarmak istediği ithalat yasağıyla ilgili yasanın halkın gelir düzeyinin daha da düşmesine yol açacağını, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden de buna tepki geleceğini söyledi.

Erkan, İran meclisinin ülkede üretimi yapılan benzer ürünlerin ithalatının yasaklanmasını öngören yasa tasarısını kabul etmesini ve bu kararın yansımalarını AA muhabirine değerlendirdi.

Tasarının meclisten geçtiğini ancak kanunlaşması ve yürürlüğe girmesi için Anayasayı Koruyucular Konseyi (Nigehban) tarafından onaylanması gerektiğini belirten Erkan, bu sürecin de çok uzayabildiğini ve yasaların onaylanıp yürürlüğe girmesinin bazen yılları alabildiğini ifade etti.

Meselenin önceliklere bağlı olarak gelişeceğini ve ithalat yapan İranlı firmaların yasanın onaylanması sürecinde Nigehban ve diğer kurumlara baskı unsuru oluşturarak yasaklanan ürünlerle ilgili değişiklik talebinde bulunduğunu dile getiren Erkan, tasarının son şeklinin nasıl olacağı, ne gibi değişikliklere uğrayacağı ve uygulamada hangi yolların izleneceğinin zamanla ortaya çıkacağını söyledi.

- "AB Tahran üzerinde baskı uygulayacaktır"

Son dönemlerde İran'da çok rasyonel kararların alınmadığına işaret eden Erkan, yasa tasarısının içeriğiyle ilgili şunları anlattı:

"Yasa tasarısı, üretimi olan ürünlerin ithalatının tamamen yasaklanmasını öngörüyor. Bu tasarıya göre İran takvimiyle 1400 yılına kadar, yani 2 senelik bir süre sonunda ülkede üretilen ürünlerin ithalatı tamamen yasaklanacak. Bu teklif, İran'da üretimi olan tüm malları kapsıyor. Eğer İran'da herhangi bir malın üretimi yapılıyorsa teklife göre onun ithalatı yasaklanacak. Teklif bu şekilde verilmiş ve parlamentodan geçti, ancak yasalaşması için Nigehban tarafından onaylanması gerekiyor."

Yasa tasarısının Nigehban tarafından reddedilmesi ve hükümetin de bunu uygulamaya geçirmemesinin ihtimal dahilinde olduğunu aktaran Erkan, AB'nin ABD yaptırımlarını aşabilmek ve ticareti devam ettirebilmek için üzerinde çalıştığı "özel ödeme mekanizması"nın hayata geçmesi durumunda bu ülkelerin de ithalat yasağına karşı birtakım girişimlerde bulunacağına dikkati çekti.

AB ile yaptırımlar döneminde ilişkilerini bozmak istemeyen İran'ın bu konuda geri adımlar atabileceğine işaret eden Erkan, şunları söyledi:

"İran için son dönemde çok önemli olan AB'nin yaptırımlardan kurtulmak amacıyla ortaya koyacağı yeni mekanizma yürürlüğe konduğu anda Tahran yönetimi üzerinde baskı uygulanacaktır. AB, 'Ben sizin için bunu yapıyorum, İran olarak siz ise ithalatı yasaklayıcı şeyler yapıyorsunuz, dolayısıyla ortaya koyduğumuz bu sistemin işlemesi mümkün değil' diyebilir."

- "Şu an panik olunacak bir durum yok"

İran Türk Ticaret Merkezi Genel Müdürü Erkan, Türkiye açısından da tasarının ticareti kısıtlayıcı bir etkisinin olacağını belirtti, ancak yasalaşmasının uzun süre alacağını hatırlattı.

Erkan, "Şu an panik olunacak bir durum yok. Zaman zaman İran'da böyle iddialı birtakım tasarılar meclisten geçiyor ancak uygulamaya girmediğini de gördüğümüz oluyor." dedi.

İran'da bazı kararların "reaksiyoner" alınabildiğini ve Tahran'ın bu yasayı yaptırımlarla ilgili karşı tarafı müzakere masasına oturtmak için elinde bir koz olarak da değerlendirmek isteyebileceğini söyleyen Erkan, "Yasanın uygulamaya geçmesi durumunda İran'ın sadece Türkiye ile değil dünyayla olan ticareti etkilenir. Sıfırlanmaz tabii, çünkü ülkede her şey üretilmiyor. Üretimi olmayan malın ticareti devam eder, üretimi olan ürünlerde ise sıkıntılar yaşanır." dedi.

- "Yabancı sermaye buraya gelmekte çok zorlanır"

Mehmet Ali Erkan, bu durumun İran'ın yabancı sermaye hedeflerine muhtemel etkileri konusunda ise şu ifadeleri kullandı:

"İran'ın yabancı sermaye için belirlediği 50-60 civarındaki yabancı sermaye de sadece hedef olarak kalır. Realize edilmesi bu ortamda mümkün değildir, şu anda herhangi bir şey yapmasa bile bu kadar yabancı sermayenin İran'a gireceğini tahmin etmiyorum. Çünkü sürekli değişen bir dış ticaret mevzuatı var, finans piyasalarında sürekli bir şekilde değişen birtakım önlemler var. Bunlar olduğu sürece yabancı sermaye buraya gelmekte çok zorlanır."

Yabancı sermayenin belirsiz ortamları sevmediğini ve İran'a ya da herhangi bir ülkeye gittiği zaman sadece o ülkede üretim yapıp mal satmak amacıyla yatırım yapmadığına işaret eden Erkan, dış yatırımın ürettiği malı üçüncü ülkelere göndermek isteyeceğini ancak İran'ın korumacı tedbirleri karşısında üçüncü ülkelerin de aynı şekilde uygulamaya gideceğini ve bunun da yabancı sermayenin önünde ciddi bir engel oluşturduğunu belirtti.

- "Bu tür kararlar halkın gelir düzeyinin daha da düşmesine neden olur"

Ekonomik olarak bu yasanın sebebini anlamanın mümkün olmadığını ve İran'ın iç siyasetindeki birtakım baskı unsurları devreye girmesi sonucu alındığını ifade eden Erkan, "Dışarıdan yaptırım aldığınız bir dönemde zaten sıkışmış olan ekonominizde daha rahatlatıcı bazı tedbirler almak gerekirken daha kısıtlayıcı tedbirler almak kimsenin işine gelmez. İthalat, İran sanayisi için de önemlidir. Böyle bir yasak kendi kendinizi vurmak ve bindiğiniz dalı kesmek anlamına de gelebilir." değerlendirmesinde bulundu.

Tahran yönetiminin eski zamanlardaki gibi "merkantalist" bir politika izlediğini ve hiç döviz harcamadan ülkeye döviz girdisini hedeflediğini dile getiren Erkan, o yöntemin günümüz ekonomilerinde çok işlemediğini, İran'ın üreticiyi korumak istediğini ancak ülkede 80 milyon nüfus ve büyük bir pazar olduğunu aktardı.

Erkan, şöyle devam etti:

"İran'da bütün pazarı doyuracak bir üretim yok. Üretim kapasitesini çok fazla artırması lazım, ancak kapasitenin artması çok kolay bir süreç değil, belli bir dönem alır. Kapasite artırımı için bile ithalat yapmak gerekir çünkü ara malların bir kısmı İran'da yok. Bu şekilde kalite azalır, verimsizlik artar, piyasanın talebi mallar karşılanmaz ve bu enflasyon daha da artar."

İran halkının devalüasyondan sonra çok önemli kayıplara uğradığını ve gelir düzeyinin düştüğünü dile getiren Erkan, ekonomik anlamda bu yasayı mantıklı görmediklerini ve İran meslek odalarının da bunu hoş karşılamadığını hatırlatarak şu yorumda bulundu:

"Bu tür kararlar halkın gelir düzeyinin daha da düşmesine neden olur. Alım gücünü çok zayıflatır. Üreticiyi koruyayım diyeceksiniz ancak üretici bazen üretemeyecek hatta malını satamaz hale gelecek. Çünkü ürün fiyatları artmış olacak."

İran Türk Ticaret Merkezi Genel Müdürü Erkan, ülkenin mali yasalarını uluslararası normlara uygun hale getirecek kara parayla mücadele yasasının (FATF) da bir an önce çıkması için iş adamlarının baskı yaptığını ve ekonomi bakanlarının ülke lideri Ali Hamaney'e bir mektup yazarak bu yasa geçmezse istifa edecekleri yönünde açıklamada bulunduklarını aktardı. Erkan, sözlerini şöyle noktaladı:

"Eğer açık ve ihtiyaç varsa o taleple ilgili arz bir şekilde yolunu bulur ve gereğini yapar. İran da buna çok müsait ve kayıt dışılık çok yüksek. Devlet de 'bununla mücadele ediyoruz' diyor ancak bu, yasaklarla olmaz. Kayıt dışılıkla en iyi mücadele serbest piyasadır."

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :