İsviçreli Christine nasıl Rabia oldu?

İsviçreli Christine nasıl Rabia oldu?

Dünyaca ünlü bir balerin iken İslamla şereflenen Rabia Christine Brodbeck, AK Parti Konya İl Kadın Kolları’nın davetlisi olarak geldiği Konya’da hayat hikâyesini, nasıl Müslüman olduğunu ve İslamı seçtikten sonra yaşadıklarını anlattı.

İsviçreli bir ailenin ikinci ve son çocuğu olarak gözlerini dünyaya açan sekiz yaşında da bale eğitimi almaya başlayan ve 36 yaşına geldiğinde dünyanın en önemli balerinlerinden biri olarak kabul edilen Christine Brodbeck, New York’ta performans gösterisi yaptığı yıllarda, arkadaşlarıyla yolda yürürken mimarisi farklı bir bina görür. Bir ramazan akşamı dikkatlerini çeken bu binanın açık kapısından içeri girdiğinde yeni bir hayatın başlangıcına adım atacağını bilemez. Türk mescidi olan binanın girişindeki, “Varlık hiçlikle başlar” yazısı ikinci hayatının kapısını aralar.


İşte o günden sonra Müslüman olan ve Rabia ön adını alan Christine Brodbeck, AK Parti Konya İl Kadın Kolları’nın davetlisi olarak geldiği Konya’da hayat hikâyesini, nasıl Müslüman olduğunu ve İslam’ı seçtikten sonra yaşadıklarını anlattı.


Hilton Garden İnn’de düzenlenen konferansa AK Parti Konya İl Kadın Kolları Başkanı Özgür Ergun, İl Kadın Kolları Yönetimi, AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyeleri İffet Gümüş ve Bilgi Erben Çayır, AK Parti İlçe Kadın Kolları Başkan ve yönetimleri, Konya Büyükşehir ile merkez ilçe belediye başkanlarının eşleri ile vatandaşlar katıldı.


‘İslam ile uykudan uyandım’


Hz. Mevlana’nın ömrünü geçirdiği ve mesajlarını tüm dünyaya yaydığı Konya’da olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu dile getiren Yazar Rabia Christine Brodbeck, New York’ta Müslüman olmasına vesile olan o günü şöyle anlattı; ‘Öncelikle söylemem gerekiyor ki Hz. Mevlana büyük bir şahsiyet ve dünya için önemli. Ben de Hz. Mevlana’nın bir hayranıyım. Zaten Müslüman olmamda tasavvufun büyük katkısı var. Gelelim bugünlere nasıl ulaştığıma. Müslüman olmadan önce New York’ta Müslüman Türklere ait mescitte, kürsüdeki hoca, insan-ı kamil olmayı anlatıyordu. Anlatılanlardan çok mescidin atmosferinden etkilendim. Bir yıl boyunca İslam’ı araştırdım ve nihayet Müslüman oldum. Çok sevdiğim baleyi, alkışları, arkadaşlarımı dahası ailemi ve gösterişli hayatımı geride bırakıp ardıma bile bakmadan seçtiğim dini yaşamak için 1992’de İstanbul’a yerleştim. Rabia adını aldım ve Müslüman olarak hayatında yeni bir sayfa açtım. Yani uzun lafın kısası yeniden doğdum. New York’taki Türk mescitte müthiş bir şey vardı. Göremediğim ancak hissettiğim bir güç beni çok etkiledi. Allah doğru zamanda, doğru yerde bana hidayet verdi ve uyuduğum uykudan uyandırdı.”



‘Evimde dinimizin emirleri hakim’


İslam’ın nuruyla aydınlanan Rabia C. Brodbeck, yeni yaşam ve kültürüne adapte olarak yeni bir yuva kurmak zorlandığını ancak aile hayatlarına geleneklerini değil, İslam dininin emirlerini yerleştirerek kültür farkını aşmayı başardığını dile getirdi. Türkiye’de İslam diniyle geleneklerin iç içe girdiğini belirten Brodbeck, insanlara değil Kur’an’a bakarak İslam’ı anlamak ve yaşamak gerektiğini söyledi. İnsanların dini, hayatın dışında bırakmalarına anlam veremediğini belirten Rabia Christine Brodbeck; “Müslüman olmasaydım evlenmezdim. Çünkü aile olmanın manasını bilmiyordum. Din aile hayatının temelinde olmalıdır. Allah Kur’an’da bize her şeyi anlatıyor aslında. Eşim de ben de kendi kültürümüze ait kuralları evimize sokmadık. Bu yüzden de fazla çatışma yaşamadık. İlk yıllarda sorunlar yaşandı ancak onlara da dinimizin emrettiği ölçülerde çözüm bulduk” ifadelerini kullandı.

Konferansın sonunda AK Parti Konya İl Kadın Kolları Başkanı Özgür Ergun, Rabia Christine Brodbeck’e günün anısına bir tablo hediye ederken; Brodbeck de kaleme aldığı kitaplarını konferansa katılanlara imzaladı.