İstanbul Medeniyet Üniversitesi'nde bilim ve teknoloji merkezi açılışı

İstanbul Medeniyet Üniversitesi'nde bilim ve teknoloji merkezi açılışı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (3)- "Üniversitelerimiz uzun yıllar kendilerini esir alan statükonun baskıcı, formatlayıcı, hürriyetleri kısıtlayıcı atmosferinden büyük oranda kurtulmuştur. Türk üniversiteleri, her ne kadar imtiyazını kaybedenler aksi

İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Üniversitelerimiz uzun yıllar kendilerini esir alan statükonun baskıcı, formatlayıcı, hürriyetleri kısıtlayıcı atmosferinden büyük oranda kurtulmuştur. Türk üniversiteleri, her ne kadar imtiyazını kaybedenler aksini iddia etseler de 2002 öncesine göre hem altyapı imkanları hem de akademik özgürlükler bakımından çağ atlamıştır." dedi.

Erdoğan, İstanbul Medeniyet Üniversitesi'nin Bilim ve İleri Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Açılışı ile Ziraat Bankası Kütüphanesi'nin temel atma töreninde bir konuşma yaptı.

Geleceğe dair iddiaları, hedefleri, beklentileri olan Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşımayı hedeflediklerini ifade eden Erdoğan, "2023'te dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefleyen bir ülkenin kitap okuma oranının, nitelikli eserler üretme sayısının, özgün akademik makale rakamının da bununla mütenasip olması gerekecektir. Türkiye gibi binlerce yıla sarih kadim bir medeniyetin temsilcisi olan küresel ve bölgesel ölçekte iddiaları bulunan bir devletin her kademede özellikle ilmi çalışmalarda üst sıralarda bulunması şarttır. Bu noktada en büyük görev, üniversitelerimize düşüyor. Akademi dünyamızın destek vermediği sizlerin katkı sunmadığı bir mücadelenin menzile ulaşma şansı yoktur." diye konuştu.

Erdoğan, dünyanın her bölgesinde üniversitelerin özgürlüğün merkezi olmalarının yanı sıra değişimin de öncüleri olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Ülkemiz hamdolsun geride bıraktığımız son 16 yılda üniversitelerin özgürleşmesi noktasında gerçekten başarı bir imtihan vermiştir. Üniversitelerimiz uzun yıllar kendilerini esir alan statükonun baskıcı, formatlayıcı, hürriyetleri kısıtlayıcı atmosferinden büyük oranda kurtulmuştur. Türk üniversiteleri, her ne kadar imtiyazını kaybedenler aksini iddia etseler de 2002 öncesine göre hem altyapı imkanları hem de akademik özgürlükler bakımından çağ atlamıştır. 28 Şubat döneminin faşist zihniyetinin üniversitelerimizde sebep olduğu tahribat, önemli ölçüde giderilirken, üniversitelerin kapıları tekrar milletin evlatlarına açılmıştır. Devleti tapulu malları gibi gören elitlerin himayelerinde serpilen kimi üniversiteleri adeta militan yetiştirme kampına dönüştüren terör örgütleri de buralardan temizlenmiştir."

- "Öğrencilerimizin harç sorunu yok"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 yıllık mücadele sonucunda birikmiş problemlerin çoğunun çözüldüğünü, ihmallerin giderildiğini belirterek, "Bilhassa marjinal çevrelerin senelerce istismar ettikleri harç ve yurt gibi öğrencilerin kronik sorunlarının tamamı, dönemimizde hallolmuştur. Şu anda öğrencilerimizin harç sorunu var mı? Yok." dedi.

Lisans öğrencilerine 500 lira, master öğrencilerine bin lira, doktora öğrencilerine bin 500 lira verildiğini kaydeden Erdoğan, AK Parti iktidara geldiğinde bursun 45 lira olduğunu hatırlattı.

Erdoğan, öğrencilerin burs istediğine değinerek, "Be kardeşim, be evladım ya niye kredi istemiyorsun? Burs sayısı diyelim ki 150 bin, 160 bin ama krediyi kim müracaat ederse alabiliyor, geri çevirme yok. Ödemeye gelince zaten faiz diye bir şey yok. Sigortalı bir işe girdiğin zaman çok düşük taksitlerle ödeme yapacaksın. İş sahibi olmadan 'Gel bu parayı öde.' diye bir şey yok. Bu da bir nevi bursun aslında farklı bir görüntüsü." diye konuştu.

- "Nitelik olarak da onları yakalayacağız ve geçeceğiz"

Yeni dönemde özellikle niteliğe, kaliteye, yeniliğe, kemiyetten ziyade keyfiyete odaklanmak gerektiğine işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Sınırların kaybolduğu, mesafelerin anlamını yitirdiği bir çağda artık üniversitelerimizin de eski alışkanlıklarını değiştirmesi önem arz ediyor. En dinamik, en hareketli, sosyal hayatımızda görünürlüğü en fazla olması gereken kurumların başında üniversitelerimiz geliyor. Durağanlaşmış, belli kalıpların, belli ideolojik bagajların esiri olmuş bir üniversitenin değişime öncülük yapması da beklenemez. Toplumun önüne düşme cesareti göstermeyen bir üniversitenin ne kendisine ne öğrencisine ne de milletine bir faydası yoktur. Fikir çilesi çekmeden, kütüphanede mesai harcamadan, laboratuvarda saatlerce ter dökmeden nitelikli eserler verilemez. Ecdadın dediği gibi 'Kader gayrete aşıktır. Çektiğin zahmet gün gelir rahmete dönüşür.' Bilim, ilim, hikmet ve idrak için önce inanç, sonra da gayret gerekir. Hayallerimizi ancak bu şekilde gerçeğe dönüştürebiliriz. 2023 ve sonrası için belirlediğimiz hedeflere ancak bu şekilde varabiliriz. Sizlerin desteği, katkısı ve omuz vermesi olmadan bizim çabalarımız yarım kalmaya mahkumdur. Bunun için de Türk üniversitelerinin dünyadaki yüksek öğrenim kurumlarıyla rekabet edebilmesi hatta onlardan katbekat üstün olması gerekiyor. Son Almanya seyahatimde şansölye ile konuşurken, 'Üniversitelerinizdeki öğrenci sayısı ne kadar?' diye sorduğumda, '3 milyon' dedi. Biz şu anda 8 milyona ulaştık. Nitelik itibarıyla zayıf olabiliriz ama 5-10 sene sonra biz nitelik olarak da onları yakalayacağız ve geçeceğiz. Buna inanıyorum."

- "Böyle bir üniversiteye sahip olmak bizler için ayrı bir güç kaynağı"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Medeniyet Üniversitesi'nin son 4 yılda yakaladığı ivmeyi, Türkiye adına kıymetli bir başarı olarak gördüğünü ifade ederek, rektörlük görevini devralan Prof. Dr. Gülfettin Çelik'den kararlı şekilde devam etmesini istedi.

Alanda dev bir şantiye olduğunu dile getiren Erdoğan, katılımcılara şöyle seslendi:

"Bu, İstanbul Medeniyet Üniversitesi'nin ne kadar büyüyeceğini gösteriyor. Bütün birimleriyle beraber Anadolu Yakası'nda böyle bir üniversiteye sahip olmamız bizler için ayrı bir güç kaynağıdır. Sadece zarfta kalmayalım mazrufu da zenginleştirelim. Ülkemiz, geleceğimiz adına son derece umutluyum. İstanbul Medeniyet Üniversitesi gibi dünya ile yarışan üniversitelerimizin sizler gibi hocalarımızın, her biri öz güven abidesi öğrencilerimizin gayretiyle hedefimize ulaşacağımızı biliyoruz."

Erdoğan, Bilim ve İleri Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin hayırlı olmasını dileyerek, temeli atılan Ziraat Bankası Kütüphanesi'nin yapımının 2 yılı geçmemesini umduğunu söyledi.

- Notlar

Törene, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, YÖK Başkanı Yekta Saraç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörlük görevini Prof. Dr. Gülfettin Çelik'e bırakan Prof. Dr. İhsan Karaman, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, TOKİ Başkanı Ergün Turan, Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, akademisyenler ve çeşitli üniversitelerin rektörleri, Üsküdar, Ümraniye Belediye başkanları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Bugün yayımlanan kararname ile rektörlük görevini tamamlayan Prof. Dr. İhsan Karaman'a hizmetleri dolayısıyla teşekkür eden Erdoğan, yeni rektör Çelik'e başarılar diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, temel atma butonuna bastıktan sonra kütüphane müteahhidinden projeyi zamanında tamamlamasını, mümkünse 2 yılın altında sürede bitirmesini istedi.

Erdoğan ve beraberindekiler açılışı yapılan Bilim ve İleri Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi'ni gezerek incelemelerde bulundu.

Karaman, konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tasarım ve üretimi İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Kurt'a ait uzay teknolojisi gibi alanlarda kullanılan ince film kaplama cihazı olan magnetron katodu hediye etti.

(Bitti)

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :