İngiliz hükümetine "aşırılıkla mücadele" tavsiyesi

İngiliz hükümetine "aşırılıkla mücadele" tavsiyesi

LONDRA (AA) - İngiliz vekiller, mevcut halde "aşırılık" ifadesinin kullanışlı hiçbir yasal tanımı olmadığını belirterek, hükümetin aşırılıkla...

LONDRA (AA) - İngiliz vekiller, mevcut halde "aşırılık" ifadesinin kullanışlı hiçbir yasal tanımı olmadığını belirterek, hükümetin aşırılıkla mücadele stratejisini yeniden ele alması gerektiğini bildirdi.

İngiliz Parlamentosu'nun alt kanadı Avam Kamarası'nın İnsan Hakları Ortak Komisyonu (JCHR) tarafından hazırlanan "Aşırılıkla Mücadele" başlıklı raporda, iktidardaki Muhafazakar Parti hükümetinin aşırılıkla mücadele stratejisini tekrardan ele alması ve şiddet yanlılarıyla baş edilmesi kapsamında da mevcut yasal çerçeveyi kullanması tavsiyesinde bulunuldu.

Mevcut halde "aşırılık" ifadesinin kullanışlı hiçbir yasal tanımı olmadığına dikkati çeken İngiliz vekiller, aşırılığı tanımlarken Müslüman toplumlarla ilişkileri baltalamamak için de dikkatli olunması gerektiğini kaydetti.

Raporda, hükümetin terörle mücadeleye öncelik verilmesi konusunda anlaşma sağladığını hatırlatan İngiliz vekiller, ancak aşırılıkla mücadele stratejisine yeniden odaklanılması gerektiğini bildirdi. Raporda, "Çünkü mevcut strateji durumu daha kötü hale getiriyor." eleştirisi yer aldı.

Komisyon raporunda, terörle mücadelede Müslüman toplumlarla iyi ilişkiye sahip olmanın, hükümetin "en kıymetli değeri" olduğu belirtilerek, aşırılık ve dini muhafazakarlık arasında net bir ayrım oluşturulmasının öneminin altı çizildi. Hükümetin dini muhafazakarlığa ilişkin alacağı tedbirlerin ifade özgürlüğü hakkıyla da dengeli olması gerektiğinin vurgulandığı raporda, "Hükümet, şiddete yönelen aşırılıkla mücadeleye odaklanmalıdır." denildi.

Komisyon ayrıca hükümetin ülkedeki terör ve aşırılıkla mücadele çalışmaları kapsamında yürüttüğü "Prevent" uygulamasının da bir an önce gözden geçirilmesi için hükümet yetkililerine çağrıda bulundu.

Mevcut halde İngiliz hükümeti aşırılığı, "Demokrasimiz, hukukun üstünlüğü, bireysel hürriyet, farklı din ve inançlara yönelik ortak saygı ile hoşgörü de dahil olmak üzere, temel değerlerimize yönelik aktif ve sözlü başkaldırılar." olarak tanımlıyor.

Rapora ilişkin açıklamada bulunan JCHR Başkanı Harriet Harman, aşırılığın tanımında hükümetin zorluk çektiğini söyleyerek, "Mesela ben kadını uşak olarak sayan, homoseksüelliği günah olarak düşünen insanların görüşlerini ya da inançlarını hoş görmüyorum. Ancak benim kesinlikle şiddet yoluna giden bir aşırıcı olmadığım açıkça belli. Aşırılığa ilişkin net bir tanım getirmek çok zor bir görev. Hükümet bunu henüz başaramadı." ifadelerini kullandı.

- Aşırılıkla mücadele stratejisi ve "Prevent" uygulaması

İngiliz hükümet geçen Ekim ayında açıkladığı yeni aşırılıkla mücadele stratejisi kapsamında dört konuya odaklanılacağını bildirmişti. Hükümet bu konuları, aşırı ideolojiyle mücadele, aşırılığa karşı çıkanlarla birlikte ortaklıklar oluşturma, aşırıcılara engel olma ve daha uyumlu toplumlar inşa etme olarak sıralamıştı.

Stratejinin amacının, insanların aşırılıktan zarar görmelerini önlemek olduğu belirten İngiliz hükümet, yeni strateji çerçevesinde ayrıca İçişleri Bakanlığı içerisinde "Aşırılık Analiz Birimi" oluşturmuştu. Hükümet, stratejiyle sadece İslami aşırılıktan bahsedilemeyeceği, aşırı sağ ve Nazi yanlısı grupların da aşırılık kapsamına girdiğini vurgulamıştı.

Terör ve aşırıcılıkla mücadele çalışmaları kapsamında İngiltere İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen, "Prevent" isimli uygulamayla da bireylerin terör bağlantılı eylemlere katılımının engellenmesi hedefleniyor. "Prevent" programı mevcut halde, yerel yönetim, eğitim, sağlık, cezaevi ve dernekler gibi radikalleşme riski altındaki kuruluş ve sektörlerde uygulanırken, program kapsamında aşırıcılığa yönelik eğilim gösterenlerin tespiti ve aşırıcılığın önünün kesilmesi için 130 bin kişi eğitilmişti.

İngiliz hükümeti, yıllık 40 milyon sterlinlik bütçesi olan "Prevent" stratejisinin sadece İslamiyetle bağlantılı değil, tüm terörizm çeşitleriyle mücadele için oluşturulduğunu savunsa da Birleşik Krallık'ta daha çok Müslümanların bu stratejiyle mercek altına alındığı biliniyor.

Birleşik Krallık'ta yaklaşık 3 milyon Müslüman yaşıyor. Bu sayının 2030 yılına kadar 5,5 milyona ulaşması öngörülüyor.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı