İkibinbeş yılınının şu son günlerinde, insan ister istemez bir yıl nasıl da hızlı geçti demeden edemiyor kendi kendine. Bir yılın hafızasına şöyle bir baktığımızda hem birey için hem toplum hem tüm dünya için neler olmamış ki…

Hollanda’daki Türklerin ortak hafızasında yer eden olayların en sonuncusu hiç şüphesiz geçen hafta senato’dan oy birliğiyle geçen ‘Yurt Dışından Hollanda’ya Geleceklere Sınav’ uygulaması yasası gelmektedir. Ya da halk tabiriyle Eş Seçme Sınavı’dır.Hollanda göçmenlik tarihine karanlık ve talihsiz bir yasa olarak geçecek bu karar yerine hükümet aslında Hollanda’ya geleceklere kapıları kapama kararı alsaydı daha isabetli bir davranış olurdu. Hiç olmazsa hükümet bu şekliyle daha açık ve daha sade davranmış olurdu. Entegrasyon bakanı bayan Verdonk güya bu yasayla Hollanda’ya geleceklerin uyum meselesini Ankara’da veya Rabat’ta halletmiş olacak. Hem de bilgisayar yoluyla yapacağı Hollandaca dil imtihanıyla uyum’ un ne derecede olduğunu ölçmüş olacak sayın bakan. Sayın bakan ve bu yasayı savunanlara kusura bakmasınlar ama bu çıkış noktasına kargalar bile güler. Sayın bakan ve bu doğrultudaki zihniyet eğer akılları yetiyorsa ilk önce bu ülkede bilmem kaç yılından beri yaşayan ve hala entegrasyon problemi olanların meselesini halletsinler. Yıllardır tartışıyoruz entegrasyonu. Nereye gelebildik. Geçtiğimiz on yıllarda hükümetlerin entegrasyon politikaları kaç kez değişmiştir. Neden değişmiştir. Bu soruların cevabı bulunmadan entegrasyon meselesinde yeni uygulamalara gitmek neyi ne kadar halledecektir diye soruyoruz kendimize…

Tarafların güçlü tarafı yani karar vericilerin entegrasyon meselesinin sanki tek taraflı bir süreçmiş gibi ya da Hollandalı olmayanların sadece Hollandaca’yı öğrenmekle bu işi halledecekmiş gibi bir yanlışın içine girmelerini anlamak mümkün değil. Entegrason sürecinde iki aktör’ün olduğu ve bunlardan birinin de Hollandalılar olduğunu ne zaman anlayacaklar bilmem ki. Bu meselenin idrakine ne zaman varacaklar ki…

Sen istediğin kadar dil öğren istediğin kadar Hollanda’yı tanı, öğren ve bil eğer yerliler seni kabul etmiyorsa yani kabullenmede zorlanıyorsa iş bitmiş değildir. Acaba sayın entegrasyon bakanı ve zihniyeti olayın hiç bu yönüne bakmıyorlar mı. Sürecin aktörü olan Hollandalıları eğitimden geçirmek gibi bir niyetleri yok mudur. Hollandalılar, genel anlamda diğerlerine-başkalarına, kendilerinden olmayanlara tepeden bakmayı, biz her şeyi en iyi biliriz ve yaparız mantığını ne zaman gözden geçirecekler. Sayın bakan Verdonk ve zihniyeti, elbette her şeyi kendisi bizden iyi bilir ama, Hollandalıların bu bakış açılarını değiştirebilecek bir girişim, bir yasa teklifi veya bir eylem planı düşünüyor mu acaba. Ne bilelim yani biz da şu yıllardır tartışılan entegrasyon meselesinin bir an önce halledilmesini isteyenlerdeniz de…

Eğer böyle bir şey akıllardan geçmiyorsa o zaman Hollanda bu entegrasyon meselesini daha uzun zaman konuşmaya devam edeceğiz demektir.

Önümüzdeki yıl uygulamaya konulacak bu yasa ile uyumun nasıl olacağını hep birlikte göreceğiz. Ancak burada yine geçen hafta Hollanda’da yaşanan ve sanki sayın Verdonk’a bir cevap arz edermiş gibi bir gelişmeyi de burada zikretmeden geçemiyeceğim.

Bilindiği üzere, basın, yayın ve tüm kamuoyu yukarıdaki gelişmeyi konuşurken Den Haag’da bir başka güzel gelişme yaşanıyordu. Bu güzel gelişme ise bir çoğumuzun Hollanda Yağlı Güreşlerinden ismini hatırlayacağı Murat Ersoy’un yılın en başarılı öğrencisi ilan edilmesi, master programını kazanması ve Hollanda eğitim bakanı tarafından tebrik edilmesiydi. Murat’ın durumu adeta yukarıdaki gelişmelere bir cevap verircesine yani entegrasyonu en güzel bir şekilde ifade edercesineydi. Yılın en başarılı öğrencisi bir Türk genci seçilmişti. Bu çerçevede Den Haag yüksek okulunda EuroAzie öğrenci derneğinin hazırladığı program da mükemmeldi. Murat Ersoy ise almış olduğu ödülün tüm Hollanda Türkleri adına olduğunu vurgulayarak sevincini hep birlikte paylaşıyordu. Murat Ersoy’u sadece Türkler tebrik etmiyor aynı zamanda Hollandalılar da tebrik ediyordu. Demek ki entegrasyon için her iki taraf çaba ve emek sarf etmesi gerekiyor…

2006 yılının tüm insanlığa hayırlar getirmesini arzu ederken. Mutlu yıllar…