İİT Üyesi Ülkelerin Kalkınmasında Kadınların Rolü Bakanlar Konferansı

İİT Üyesi Ülkelerin Kalkınmasında Kadınların Rolü Bakanlar Konferansı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (1)- "O dergilerinin kapağına Aylan bebeğin resmini basmak suretiyle, ondan bir şeyler kotarmaya çalışanları gördükçe, kinim artıyor, hırsım artıyor. Çünkü dürüst değiller, samimi değiller. Aylan bebeği acaba oralara atan, oralara i

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dergilerin kapağına Aylan bebeğin resmini basmak suretiyle, ondan bir şeyler kotarmaya çalışanları gördükçe, kininin ve hırsının arttığını belirterek, "Çünkü dürüst değiller, samimi değiller. Aylan bebeği acaba oralara atan, oralara iten sebepler kim? Nasıl oldu bunlar? Oraya nasıl geldi?" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Üyesi Ülkelerin Kalkınmasında Kadınların Rolü Bakanlar Konferansı'nda yaptığı konuşmada, sağlık sorunları sebebiyle istifa eden İİT Genel Sekreteri İyad Medeni'ye teşekkür ederek, yeni seçilecek genel sekretere de başarılar diledi.

Türkiye'nin, İstanbul'da 14-15 Nisan'da toplanan 13. İslam Zirvesi ile birlikte İİT'nin dönem başkanlığını devraldığını hatırlatan Erdoğan, dönem başkanlığını, İslam aleminin ve ülkelerin son derece ciddi sınamalardan geçtiği bir dönemde en verimli şekilde değerlendirmenin gayreti ve çabası içinde olduklarını dile getirdi.

Gündemde yer alan temel meselelerin çözümü için mutlaka yakın iş birliği içinde olunması, ortak hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Zira İslam aleminin şu an içinde bulunduğu en büyük sıkıntı; Rabbimizin emri istikametinde değil de, ne yazık ki tersi demek istemiyorum o da bize yakışmaz, ona uzak bir tavır içinde yaşamamızdan kaynaklanıyor. 'İnananlar kardeştir' diyoruz ama ne yazık ki kardeşliğimizin gereğini yerine getirmiyoruz. 'Hepiniz toptan sımsıkı Allah'ın ipine sarılın' hükmü ilahisi mevcut ama hepimiz toptan sımsıkı Allah'ın ipine değil, başka yerlere sarılanlar var. Bu şekilde bir dağınıklık içinde olan bir İslam dünyası var. Bir milyar 700 milyon nüfus..." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin meselesi başta olmak üzere uzun zamandır gündemde olan sorunları henüz çözememişken, yeni ve daha büyük sınamaların ortaya çıktığını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bölgemizde ve dünyanın her köşesinde dökülen kanlara, uygulanan zulümlere, yaşanan mağduriyetlere baktığımızda, sıkıntıyı hep Müslümanların çektiğini görüyoruz. Daha acısı, dökülen Müslüman kanlarının büyük bölümümün faillerinin de yine Müslümanlar olmasıdır. Müslümanların yaşadıkları coğrafyaların imkanları ve zenginlikleri, başkaları tarafından kullanılıyor ama yitirilen canlar hep bizden oluyor. Bu çarpıklığın daha fazla devam etmesine izin vermemeliyiz. Şu soruların cevaplarını hep birlikte aramak mecburiyetindeyiz. Bugün Irak, Suriye ve Afganistan'da daha pek çok yerde ortaya çıkan meselelere Müslümanlar, kendileri niçin çözüm bulamıyor? Filistin, Libya aynı sıkıntı. Niçin bunlara çözüm bulamıyoruz."

- "Bu kirli oyuna daha ne kadar tahammül edeceğiz?"

Türkiye Afrika Ülkeleri Ekonomik ve Ticari İşbirliği Toplantısı'na katıldığını hatırlatan Erdoğan, bu toplantıya tüm Afrika ülkelerinden katılımcıların yer aldığını anlattı.

Yıllar yılı bu Afrika ülkelerinin tüm zenginliklerini kimlerin sömürdüğünü herkesin gayet iyi bildiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bir taraftan sömürü, bir taraftan da kölelik... Bu yaptırıldı onlara. O zaman ayaklarının bileklerine zincir vurmak suretiyle kölelik yaptırıyorlardı şimdi zihinlerimize zincir vurmak suretiyle bu köleliği devam ettiriyorlar. Etnik ve mezhebi ayrışmalara dayalı çalışmalar soruyorum daha ne kadar sürecek? Bunlar karşısında daha ne kadar duyarsız kalacağız. Müslümanların erkekleri katledilir, kadınları, çocukları, yaşlıları her türlü zillete maruz bırakılırken, İslam dünyası tek bir anını dahi nasıl huzurlu geçirebilir.

Dışarıdan aranan kurtarıcıların, zaten sorunların sebepleri olduğunu görmek için daha ne kadar acı çekmemiz gerekiyor. Başka yerde aramayalım. Coğrafyamızda bir asırdır oynanan bu kirli oyuna daha ne kadar tahammül edeceğiz? Bu sorulara samimi cevaplar aramayan bir Müslüman, kalbi ve zihniyle esarete teslim olmuş demektir. İslam ise kalbi ve zihni özgür olanların dinidir. Çünkü iradesini başka bir güce ram eden, Rabbine sırtını dönmüş demektir. Hiç bir Müslüman böyle bir duruma düşemez."

- "Batı zihniyetini biz ne zaman acaba zihinlerimizde batıracağız?"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiyeli bir Müslüman olarak Suriye, Irak, Afganistan, Somali, Yemen, Libya'da yaşananlardan hicap duyduğunu, Akdeniz ve Ege'de derme çatma deniz araçlarıyla, sınır kapılarında itilip kakılma pahasına Avrupa ülkelerine gitmeye çalışan Müslümanları gördükçe utandığını ve hicap duyduğunu ifade etti.

Ama bir taraftan da hırsının ve kininin arttığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"O dergilerinin kapağına Aylan bebeğin resmini basmak suretiyle, ondan bir şeyler kotarmaya çalışanları gördükçe, kinim artıyor, hırsım artıyor. Çünkü dürüst değiller, samimi değiller. Aylan bebeği acaba oralara atan, oralara iten sebepler kim? Nasıl oldu bunlar? Oraya nasıl geldi? Ümran bebeğin resmini kalkıp da ekranlara getirmek, dergilerin kapağına basmak iş değil. Onları o hale getirenler kim? Önce bunun hesabını verelim, bunu soralım. Botların içerisinde 70-100 kişi ondan sonra botu şişlemek suretiyle batıran o Batı zihniyetini biz ne zaman acaba zihinlerimizde batıracağız? Bunu soralım. Müslümanların içine düştüğü, düşürüldüğü bu zillete isyan etmeyenin bırakın imanını, ben insanlığından şüphe ederim."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :