ANKARA (AA) - Türk Kızılayı Genel Müdürü Mehmet Güllüoğlu, İdlib'deki kimyasal silah saldırısında yaralananlar için ilk etapta bölgeye 2 tır tıbbi malzeme gönderildiğini, bunların, zehirli gazın etkisini azaltacak ilaçlar olduğunu belirtti.

Güllüoğlu, İdlib'deki kimyasal silah saldırısıyla ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, Kızılay olarak Suriye'nin birçok noktasına insani yardım malzemesi ulaştırdıklarını söyledi.

Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ), İdlib'de kimyasal silahların kullanıldığı yönünde ciddi bulgular elde edildiğini teyit ettiğini vurgulayan Güllüoğlu, "Bizler ilk olarak dün acil ihtiyaç duyulan tıbbi malzemeleri gönderdik. Suriye'deki sivil toplum kuruluşları ve doktorlarla iletişim halindeyiz. Talebe göre ihtiyaçları gönderiyoruz." dedi.

Kimyasal saldırının Suriye'de savaşın devam ettiğinin açık bir göstergesi olduğuna işaret eden Güllüoğlu, şöyle devam etti:

"(Ateşkes çalışır mı, taraflar arasında konuşur mu, görüşmeler faydalı olur mu?) dediğimiz bir ortamda saldırı oluyor. Kızılay ve dünyadaki insani yardım kuruluşları ellerinden geleni yapıyor. Bu savaşın politik olarak bir çözüme ihtiyacı var. Yoksa insani yardım kuruluşları olarak biz elimizden gelenin tamamını da yapsak, buradan milyarlarca liralık fon da oluştursak sonuçta öldürülen insanı geri getiremiyoruz. Öldürülen o çocuklara, kimyasal gazdan zehirlenen çocuklara yeniden hayat veremiyoruz. Saldırıyı kınıyoruz ve politik bir çözüme de ihtiyaç duyuyoruz." ifadelerini kullandı.

Güllüoğlu, Suriye'deki tıbbi ihtiyaçlar için acil yardım çağrısında bulunduklarını ifada ederek, vatandaşların da bu konuda harekete geçerek destek verdiğini söyledi. Kimyasal saldırının gerçekleştiği noktanın İdlib'e çok yakın bir bölge olduğunu kaydeden Güllüoğlu, saldırıların İdlib'e yayılmasından endişe duyduklarını dile getirdi.

İdlib'de bir milyondan fazla insanın yaşadığına dikkati çeken Güllüoğlu, olası saldırılardan en fazla çocuk, kadın, yaşlı ve engellilerin etkileneceğini belirtti. Kimyasal silahların kullanılmasının kitlesel ölümlere yol açtığına işaret eden Güllüoğlu, İdlib'in ikinci bir Halep olmaması için politik yaklaşımlarda bulunulması gerektiğini vurguladı.

- "İlaçlar yaralıların olduğu hastanelere ulaştı"

Yardımların sevkiyatı sırasında bir güvenlik sorunu yaşanıp yaşanmadığı konusunda Güllüoğlu, şunları kaydetti:

"Fırat Kalkanı Harekatı'nın gerçekleştiği bölge nispeten güvenli. İdlib bölgesi, Hatay'dan ulaşabildiğimiz bölge için aynı şeyi söyleyemiyoruz. Bir seferinde hiçbir şeyle karşılaşmazken bir sonrakinde havada uçakların uçtuğunu görüyoruz. Suriye içerisine girdiğimizde çocukların, 'Havada uçak varsa bomba yakındır.' sözlerini duyuyoruz. Havada uçak demek tehlike demek. İdlib için biz zaman zaman kendimiz de girerek projeler gerçekleştiriyoruz. İlaçlar yaralıların olduğu hastanelere ulaştı. İlk etapta 2 tır kadar tıbbi malzemeyi gönderdik. Bombanın ve zehirli gazın etkisini azaltacak olan ilaçlar gönderildi. Bizzat içerideki, Suriye'deki hekimlerden talep ettik, 'Elinizde neler var, ne gönderelim?' diye görüştük. Kimyasal silahların etkisini azaltacak ilaçlar gönderildi."

AA