İçime bir kurt düştü!

Aslında bu gün içimden yazı yazmak gelmiyordu. Nedenini bilmediğim bir iç kurdu “Bırak yazma” dese de ben yazmak zorunda olduğumu düşündüm. İçime giren bu kurt “Şimdiye kadar yazdın da ne oldu. Başın göğe mi erdi?” diyor.

“Gelene ağam gidene paşam de, Ereğli’nin sorunları senden mi sorulur? Sen mi kurtaracaksın bu memleketi?” söylemleri kulaklarımda art arda patlayan ses bombalarını hatırlatıyor.

Elbette Ereğli’yi ben kurtaracak değilim. Ben bunları düşünürken çok sevdiğim bir arkadaşımla biraz muhabbet ettik. Ereğli’nin ekonomisinden siyasetine, çalışma hayatından evdeki yaşantıya dair ne varsa konuştuk. Bu muhabbet içimdeki iç kurdunun gardını düşürdü. Benim de şevkimi artırdı.

Dur dedim, ben Ereğli için neler dermişim, bir bakayım.

Ereğli il olsun, milletvekili olmak için çalışana kadar Ereğli il olsun diye çalışın, milletvekili sayınız artsın.

Ereğli’de sağlık alanında yaşanan keşmekeşlik ortadan kalksın. Ereğli sağlığına acil bir müdahale şart. Bunu söylerken yetersiz kalan acilde ölen arkadaşımın acısı hala içimden çıkmadı. İnsan hayatı değersiz değildir.

Eski devlet hastanesi atıl kalmasın, koskoca bina çürümesin.

Ereğli eğitimde hak ettiği yeri alsın, okullar birer ticarethane değil, eğitim yuvası olarak faaliyet göstersin.

50 yıllık yol kapanmasın, İvriz Öğretmen Lisesi’nin lojmanları harabe olmasın.

Taş evler mevkii balicilere ve fuhuş yapanlara mesken olmasın.

Ereğlispor daha başarılı olsun. Gençlerin önü açılsın.

Eksik derslikler tamamlansın.

36 ilden büyük diye bas bas bağırdığımız Ereğli’de sağlık ocaklarının sayısı artsın.

Emniyetimiz işini daha güzel yapsın.

Polis Okulu ve Yüksek Okul öğrencilerinin Ereğli’ye katkısı artsın.

Bayan voleybol takımı birinci lige çıksın.

Tarihi dokumuz korunsun, kent bilinci her vatandaşımıza anlatılsın.

Ereğli için ne söylenenler ne de söylenecekler biter. Yazmam gerekenleri her zaman yazmaya devam edeceğimden kimsenin şüphesi olmasın diyor, bu tarafı kapatıyorum.

***

Ereğli’de bu haftaya da spor damgasını vurdu. Ereğli Belediyesi Bayan Voleybol Takımı tribünleri doldururken ilgimizi çeken aileleri ile gelen insanlar. Birinin çocuğu kucağında, bir diğerinin elinden tutmuş, hanımı kolunda maç izlemeye gelmiş. Tek küfür yok, kötü tezahürat yok, sigara içen yok, hatta çekirdek gibi kuruyemiş yiyen de yoktu. Bütün bu güzelliklerin arasına voleybolcularımızın başarısı da eklenince Ereğli’de karnaval havası yaşandı.

Diğer tarafta 3. ligde mücadele eden futbol takımımız kendi saha ve seyircisi önünde maç kazanamadı. Taraftarın bu sezon maçlarda alınan kötü sonuçlara rağmen takımın yanında olması ise ayrı bir güzellik. Belki coşkulu bir tezahürat yapmıyor ama tribündeki yerini alıyor. Bu yanlışa dur diyecek birileri çıkacaktır. Bekleyip göreceğiz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.