Prof. Dr. Ali Akpınar

Prof. Dr. Ali Akpınar

Hz. peygamberin yolu..

Hz. peygamberin yolu aydınlatmaya devam ediyor!

 

Geçtiğimiz hafta sonu (5-6 Mayıs 2012) Gaziantep’te Peygamber Yolu adlı uluslar arası bir sempozyum yapıldı. Yeni Ümit ve Hira dergilerinin ortaklaşa düzenledikleri bir sempozyum. Arapça adıyla es-Sirâcü’l-Münîr Yünîru Derbe’l-Beşeriyyeti’l-Hâira/Aydınlatan Kandil, Şaşkın İnsanlığın Yolunu Aydınlatıyor. Tabii ki konu Yüce Rabbimizin son peygamberi, evrensel elçi Hz. Muhammed olunca her şey güzel oluyor.

Mısır Müftüsü Prof. Dr. Ali Cuma, Cezayir Metodoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Babaammî, Ürdün Uluslar arası İslam Üniv. Rektörü Prof. Dr. Abdunnasır Ebu’l-Basal, Moritanya İslam Kültürü Arap Meclisi Başkanı Prof. Dr. Halil Nahvî, Suudi Arabistan Uluslararası İslam Düşüncesi Enstitüsü Genel Sekreteri Prof. Dr. Abdulhamit Ebu Süleyman, Hindistan Yeni Delhi İslam Merkezi Başkanı Mevlana Vahiduddin Han gibi yurt dışından ve yurt içinden tanınmış ilim adamlarımızın katıldığı bu sempozyuma, Başbakan yardımcımız Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Mehmet Görmez, Eski Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Din işleri Yüksek Kurulu Başkanımız Prof. Dr. Raşit Küçük başta olmak üzere İlahiyat Fakültesi Hocalarımız, Diyanet Müftü ve Hocalarımız, ülkemizin farklı bölgelerinden çok sayıda Kanaat önderi, gönül adamı da katıldı.

Toplantıda Mağrib’den Meşrik’a, Avustralya’dan Bangladeş’e, Amerika’dan Afrika’ya, Balkanlardan Asya Türkî Cumhuriyetlerine, Ortadoğu’dan Uzakdoğu’ya altmışı aşkın ülkeden binin üzerinde seçkin ilim adamı yer aldı. Kendi yerel kıyafetleri ve onurlu duruşlarıyla bu insanlar İslam’ın evrensel bir din olduğunu, dünyanın her yerinde Müslümanların bulunduğunu ve Hz. Peygamberin sevdasının dünyanın her yerinde canlı bir şekilde artarak devam ettiğini haykırdılar. Toplantı mozaiği, bazı konuşmacıların da belirttiği gibi, Hac ibadeti için Ka’be’nin etrafında toplanan ümmetin görüntüsünü hatırlatıyordu.

Sempozyumun en güzel taraflarından biri de ülkemizin İlahiyat ve Diyanet Hocaları ile Kanaat Önderlerini buluşturması idi. Evet, dinin en temel konusunun işlendiği bir ilim şöleninde elbette bu insanlar bir arada olmalı, birbirlerini görmeli, bakışlarıyla olsun birbirlerine mesajlar vermeli ve birbirlerinden fikir alış verişi yapmalı idiler. Zira onlar ortak uğraş ve hedefin adamı idiler. Zira bu insanları bir arada tutan asgarî müşterekler değil, azamî müşterekler o kadar çok ki! Çünkü onların hepsi aynı Allah’a inanmış ve aynı Peygamber’e gönül vermiş insanlardı.

İki gün dolu dolu oturumlarla devam eden toplantı, bize göre, 2010 yılında İstanbul’da yapılan Peygamber Yolu adlı organizasyondan daha heyecanlı, daha organize, daha samimi ve daha kapsamlı geldi.

Açılış Kur’ân Ziyafetinde okunan Ahzâb suresinden seçilen şu ayet cümleleri sempozyumun mahiyetini, amacını ve heyecanını da en anlamlı bir şekilde ortaya koyuyordu:

Ey inananlar! And olsun ki, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok anan kimseler için Resulullah en güzel örnektir. (33/21) Evet Allah Rasülü, her konuda, herkes için, her zaman ve her mekanda en güzel örnektir. O, yaşadıklarını, önce sorumlu bir kul olarak kendisi için, sonra da örnek olmak için bizler için yaşamıştır. Onda insanlığın alacağı pek çok şey vardır.

İnananlardan, Allah'a verdiği ahdi yerine getiren adamlar vardır. Kimi, bu uğurda canını vermiş, kimi de beklemektedir. Onlar, ahidlerini hiç değiştirmemişlerdir.(33/23) Salondakiler ve onları canlı yayınlarda televizyonlarda iştiyakla izleyenler, Allah’a verdikleri sözü yerine getirmek için hazır beklediklerini söyler gibi idiler.

Muhammed içinizden herhangi bir adamın babası değil, Allah'ın elçisi ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi bilendir. (33/40) O halde Peygamberi, asla sıradanlaştırmayın, zira o bir insandır ama kendisine vahy edilen bir insandır, O asla herhangi bir insan değildir. Buna göre Peygamber karşısındaki duruşunuzu gözden geçirin!

Ey Peygamber! Biz seni şahit, müjdeci, uyarıcı; Allah'ın izniyle O'na çağıran, nurlandıran bir ışık olarak göndermişizdir. (33/45-46) Evet, O hala peygamber olarak görevlendirildiği gün gibi kırk yaşında ve ümmetinin başında, onlara bıraktığı Kur’ân ve Sünnet emanetiyle onları her bakımdan ısıtmaya ve ışıtmaya devam ediyor.

İnananlara, Rablerinden büyük bir lütuf olduğunu müjdele. (33/47) O Kutlu Elçiye gönül veren, yoluna baş koyanlara müjdeler olsun! Dünyada izzet ve devletler, ahrette nimet ve cennetler onları beklemektedir!

Rabbimizin bu mesajlarından sonra açılış konuşmalarına ve ardında sempozyum oturumlarına geçildi. Baştan sona izlemeye çalıştığımız sempozyumdan aldığımız notları sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz inşallah!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.