M. Mustafa Özdemir

M. Mustafa Özdemir

Hüsnü Bozkurt'a cevap

Böyle bir şey olabileceğini tahmin ediyorduk. CHP Konya Milletvekili sayın Hüsnü Bozkurt’un, Milli Savunma Komisyonu’nda PKK’lılarla ilgili “şehir gerillası” nitelemesi yaptığı ve Memleket gazetesinin de manşete taşıdığı haberle ilgili, böyle bir “geri” söylem olabileceğini bekliyorduk. Hazırlığımızı yaptık.

HABER

 “Toplantıda söz alan CHP Konya Milletvekili Mustafa Hüsnü Bozkurt, 4 bin civarında yeni polisin Doğu ve Güneydoğu illerine atandığını ve bunların 20 günlük bir eğitimle bölgeye gönderildiği yönünde haberler aldıklarını ifade etti. Bozkurt, "Bu kadar kısa eğitimli vatan evlatlarının şehir gerillasının hüküm sürdüğü ve ciddi bir şehir savaşının yaşandığı, sokak sokak savaş yaşandığı bölgede bu kadar yüksek oranda şehit verilmesi neden olmaktadır?" dedi. AK Parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk, "Şehir gerillası ne demek ya orada teröristlerle mücadele var. Orada aslanlar gibi benim polisim ve askerim mücadele ediyor" diye konuştu.  MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, "Biz savaş kelimesine bile karşı çıkarken siz halen ısrarla kullanıyorsunuz. Sizin bu askeri terminolojiyi kullanmanız birilerinin ekmeğine yağ sürer. Orada milli mücadele veriliyor" açıklamasını yaptı.  Bozkurt'un "şehir gerillası" ifadesini kullanmasına AK Parti ve MHP'li üyeler tepki gösterdi. Bozkurt ise kendisinin "gerilla" demediğini ve ne söylediğini bildiğini belirtti.

Hem Anadolu Ajansı’nın Alper Atalay imzalı geçtiği haber ve daha da önemlisi TBMM’nin resmi haber portalında yer alan haberin ilgili bölümü aynen böyle.

TBMM HABER LİNKİNİ VERİYORUM

Dileyenler hem Anadolu Ajansı’ndan hem de “http://www.meclishaber.gov.tr/develop/owa/haber_portal.aciklama?p1=135755” linkinden habere bakabilirler.

RAHATSIZ OLMUŞ

Bozkurt haberden rahatsız olmuş, “Üyesi olduğum Milli Savunma Komisyonu toplantısındaki açıklamalarım saptırılarak kamuoyunda asla kastım olmayan, telaffuz dahi etmediğim sözler üzerinden şahsım ve partim adına olumsuz algı yaratılmaya çalışılmaktadır” açıklamasında bulunmuş.


Hepimiz insanız, beşeriz bazen istemediğimiz şeyleri söyleyebiliyoruz, ya da anlatmak istediğimiz şeyle söylediğimiz farklı olabiliyor. Buna da “kastı aşan” ifade diyoruz. Bu durumda da “Yanlış anlaşılma olmuşsa özür dilerim, kastım şuydu” diyoruz ve sorun ortadan kalkıyor. Ama “ben öyle demedim” derseniz birilerini yalancılıkla itham etmiş oluyorsunuz.

Hüsnü Bozkurt’un kendi iddiasına göre “telaffuz dahi etmediği” bir cümleyi TBMM görevlileri, katipleri, söylemiş gibi yazıyorsa Hüsnü bey, o zaman kusura bakmasın Biz yüce TBMM’nin yalancısıyız. Gidip hesabını onlara soracak.  

Bizim bildiğimiz kadarıyla da TBMM kültüründe de tutanaklarda yalancılık, uydurma sözler diye bir şey yok.  Ama sayın Bozkurt bununla ilgili bizim bilmediğimiz başka şeyler biliyorsa bize de anlatsın öğrenelim. Bu haberi biz oturup masa başında yazmadık.

AK Parti’li ve MHP’li üyeler Bozkurt’a neden tepki gösterdi? o da ayrı konu tabi.

Yoksa ithal et meselesini tartışıyorlardı!

BOZKURT BUNLARDAN RAHATSIZ MI?

Sayın Bozkurt gerçekten böyle bir şeyden rahatsızlık duyuyorsa memnun oluruz onu da ayrıca belirtelim. Açıklamaları da başımız gözümüz üstüne. Mesela çıkıp sayın Sezgin Tanrıkulu’nun “PYD terör örgütü değildir” sözleriyle ilgili veya sayın Gürsel Tekin’in Türkiye’yi şikayet etmesiyle ilgili ya da Türkiye’yi zorba, askerini, polisini katliamcı gösteren akademisyenlere destek veren CHP’lilerle ilgili bir tepkisi olursa her zaman bu satırlar kendisine açık. Konyalı olarak bir milletvekilimizden bu tür sözler duymak bizi çok memnun eder.

YAFTAYI DA YAPIŞTIRMIŞ

Hüsnü bey açıklamasında, “Hükümet yanlısı basın yayın organları” diye yaftayı yapıştırmayı da ihmal etmemiş.

Bu noktada kusura bakmasın çok mütevazi olamayacağız.

BİZ KİMİN YANINDAYIZ?

Biz, milletimizin, ülkemizin yanındayız, .

Biz, Milli İradenin, demokrasinin yanındayız.

Biz, mazlumların yanındayız.

Biz, bu vatan için gözünü kırpmadan can veren, bir masum insanın kılına zarar gelmesin diye tehdidi kendisine alan, askerimizin polisimizin yanındayız.

Mesela biz, 500 bin kişiyi katleden Esed’in yanında değiliz.

Darbeci Sisi’nin de yanında değiliz.

Onlara bugüne kadar  tek kelime edemeyenlerin yanında hiç değiliz.

Biz mesela hava sahasını ihlal ettiği için uçağını düşürülen Rusya’nın yanında değil, ülkemizin yanındayız.

Biz Kürt halkının yanındayız.

Kürtlere zulmeden terör örgütlerinin yanında değiliz.

Askerimizi polisimizi zorba katliamcı gibi gösterenlerin yanında değiliz.

Biz mesela ülkemize hizmet eden, refahını artıranların yanındayız.

Barajların, köprüler, yollar inşa edenlerin yanındayız.

Mesela köprüye, yola karşı çıkmayı bile “muhalefet etme” sananların yanında değiliz.

Biz, demokrasinin yanındayız.

Seçimle işbaşına gelenlere, kumpaslarla darbe girişiminde bulunanların yanında değiliz.

Biz mesela bu ülkenin bu milletin değerlerini savunanların yanındayız.

Hayatı başörtüsü düşmanlığıyla, ezan düşmanlığıyla Kur’an düşmanlığıyla geçenlerin yanında değiliz.

Biz, bu ülkenin gerçek sahibi Anadolu insanının yanındayız.

Bir avuç seçkinin avukatlığını yapanların yanında değiliz.

Mesela biz, saf temiz Anadolu insanı için “hizmetkarız” ifadelerini kullananların yanındayız.

Onlara tepeden bakan, hor görüp aşağılayan, bidon kafalı, göbeğini kaşıyanlar diye hakaret eden, her seçim öncesi dilenci gibi kapı kapı dolaşıp oy isteyip, seçim bitince yine yine hakaret edenlerin yanında değiliz.

Biz milletin şamarından ders almayanların yanında değiliz.

Kısacası biz milletin, onların değerlerinin, milli iradenin ve milletin yanında olanların yanındayız.

Zaten siz merak etmeyin, bu millet bizi de sizi de CHP’yi de diğer partileri de, kimin ne olduğunu biliyor.

DIŞ POLİTİKA CHP İÇİN AĞIR KONU

Tarihi ve kültürel bağlarımızın olduğu, dünya devletlerinin cirit attığı burnumuzun dibindeki Suriye için, “Türkiye Suriye’nin iç işlerine karışmasın, Türkiye’nin orada ne işi var” diyecek kadar talihsiz dış politika algısına sahip bir kişinin liderliğini yaptığı CHP için bu konular inan çok ağır gelir.

Bu millet;

Gölge etmesin başka ihsan istemez CHP’den.

SAHİ NE OLDU ŞU POSTER SKANDALI?

Siz boşverin Suriye’yi, dış politikayı da…

Sahi ne oldu şu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün posterini çöpe atma skandalı…

Basından okuyoruz: Çöpe atanlar üç kişiymiş diyorlar… Aylin Nazlıaka hanım günah keçisi seçilmiş diyorlar…  PM karışmış diyorlar… Atan değil attı diyen cezalandırılıyor diyorlar… Çözülememiş diyorlar…

İnanınız uykumuz kaçtı, geceleri uyuyamıyoruz.

Bir açıklama yapıp kamuoyunu bilgilendirirseniz, bahtiyar oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.