M. Mustafa Özdemir

M. Mustafa Özdemir

Hüsnü Bozkurt, Atilla Kart’ı aratır mı?

Şu bizim müzmin muhalefet CHP’yi onun genel başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu yazmayayım diye;

Kaç kere tövbe ettim, kaç kere tövbemi bozdum!

Hatta bir ara karar almıştım:

“CHP iktidar oluncaya kadar yazmayacağım” diye…

Ama buna ne bizim ömrümüz yeter, -Allah gecinden versin ne sayın Kılıçdaroğlu’nun, ne de bizim torunların ömrü yeter.

Aslında sayın Kılıçdaroğlu’nu yazmaya bile değmez…

Ama bu kişi bu ülkenin “Ana Muhalefet” partisinin genel başkanı.

Biz Kemal beyi, bulunduğu makamdan dolayı yazıyoruz.

Demokrasilerde muhalefet şart…

Biz de iyi bir muhalefet olsun da,  demokrasimiz daha iyi yerlere gelsin diye, diye çabalıyoruz…

Ana muhalefet demek iktidarın alternatifi demek, Ana muhalefet lideri demek ‘Başbakanlık’a  aday ikinci isim demek.

-Kılıçdaroğlu ve Başbakanlık… Gülmeyin… Teknik anlamda yani…

Ayrıca CHP’ye oy veren vatandaşlarımızın da sesi olmak durumundayız.

Mağlubiyet… Mağlubiyet… Mağlubiyet… Muhalefet… Muhalefet… Muhalefet…

Bu CHP’ye oy veren vatandaşlarımızın kaderi olmamalı…

Herkes partisini iktidarda görmek ister…

***

Çok ezdiler Kemal beyi…

Erdoğan ezdi,

Davutoğlu ezdi,

Muharrem İnce ezdi

Deniz Baykal ezdi,

Gazeteciler ezdi

Hatta kendine oy bile veremeyerek kendi kendini bile ezdi.

En önemlisi de Millet çok ezdi.

Her seçim ezdi.

Çok ezildi Kemal bey…

***

Brüksel’de bombalar patlayınca sayın Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı suçladı ya…

Valla ben hiç şaşırmadım.

Kemal bey bizi hiç şaşırtmadı.

Kaç tane seçime girdi şaşırtmadı,1 puan bile şaşırtmadı!

Kemal bey çıkıp derse: “ABD’deki 11 Eylül saldırıları da Erdoğan’ın işi…”

Ben ona da şaşırmam…

***

Kendinizi Kemal beyin yerine koyun…

Fikir üretemiyorsunuz, proje üretemiyorsunuz…

Köprüye, yola, baraja, hastaneye, okula, havaalanına karşı gelmeyi, proje üretmek sanıyorsunuz

Bir partinin genel başkanısınız.

Delege sizin için imza topluyor,  ertesi gün yarısı oy vermiyor.

Bir rakip milletvekiliniz çıkıyor, sizin için “Hesap bilmez, matematik bilmez, siyaset bilmez, coğrafya bilmez…”, bir başkası da “bırak çek git” diyor.

Onları partiden ihraç etmeniz lazım ama gücünüz yetmiyor, eziliyorsunuz…

Bu durumda kendiniz gitmeniz lazım…

Eee bir kaset operasyonuyla, geldiğiniz geleceğiniz, gördüğünüz göreceğiniz en iyi makama, rüyalarınızda bile göremeyeceğiniz bir koltuğa oturmuşsunuz.

Oradan gitseniz muhtar bile! seçilemeyeceğinizi biliyorsunuz.

Bırakıp gitmek kolay mı?

Çok zor Kemal beyin durumu…

Bırakın “Ana Muhalefet” partisi genel başkanı olmayı, “Kanarya Sevenler” dernek başkanı olsanız kaldıramazsınız Kemal beyin yaşadıklarını…

Her bünye kaldıramaz!

***

Bütün bu ahval şerait içerisinde Kemal bey gittikçe, ağzını bozuyor, hakaretlerinin, küfürlerinin dozu iyice artıyor. Aile Bakanı sayın Ramazanoğlu için “dip” yapan sözleri, ‘ti’ye alınamayacak kadar edeb sınırlarını aştı. (Anti parantez, Bakan Ramazanoğlu “bir kere”  diye başlayan sözleriyle herkese malzeme verdi. Tamam öyle değildi çevirdiler ama bakanlık koltuğuna oturmak demek sağa sola çekilemeyecek tarzda konuşmayı gerektirir)

Sonra çıkıp hala arkasında durması, “Deyimler Sözlüğü” gibi sözler söylemesi bu kadarına da pes dedirtti.

Ona içerisinde argo kelimelerin olmadığı sözlerle, TDK ve deyimler sözlüğünden ona öyle bir hakaret ederler ki şaşırır kalır.

Kemal beyin bu akıl küpü edaları, kendisini de bizi de yedi bitirdi.

Ben sadece birileri çıkıp Kemal beyin eşi annesi ve kızı için bu sözü kullansalar ne yapar diye soruyor ve Kemal beyi Müjdat Gezen’e havale ediyor, bol muhabbet diliyorum.

***

Grup toplantısında da kim “CHP için teröristlere destek veriyor derse şerefsiz, merefsiz…” türünden bir şeyler dedi.

Öyle deyince aklıma;

Terörist cenazesinde gözyaşlarına boğulan Gamze Akkuş İlgezdi,

Terörist cenazelerine koşturmaktan fırsat bulduğunda PKK'nın yayın organı Med Nuçe'ye çıkıp, "Katil devlet masum halka bomba yağdırıyor" diyen, İngiltere’de PYD avukatlığı yapan Sezgin Tanrıkulu,
DHKP-C'lilerle beraber polislerle çatışan Mahmut Tanal,

"Beraber iyi salladık" diye sırtlarını bir yerlere dayayan Demirtaş’ı, tebrik eden Şafak Pavey,
"Ben ve tüm ailem barajı geçsin diye HDP'ye oy verdik" diyen Başkan Yardımcısı Murat Özçelik aklıma geldi.

***

Kemal beyin psikolojisini iyice bozacak bir haber daha;

ORC araştırma şirketi Mart ayında içerisinde araştırma yapmış.

CHP seçmenlerine sormuş:

“Deniz Baykal’la Kemal Kılıçdaroğlu başkanlık yarışına girse hangisini partinin başında görmek istersiniz?”

Cevap:

Deniz Baykal                         : Yüzde 52.1

Kemal Kılıçdaroğlu                : Yüzde 40.0

Fikir belirtmeyen                    : Yüzde 7.9

***

El hasıl Kemal bey gidecek…

Böyle bir şahsiyeti daha fazla, ne Türkiye, ne de CHP taşıyabilir.

Ne zaman mı gidecek?

CHP’de son dönemde işler, kasetle masetle yürüdüğü için kestirmek zor oluyor.

Haa şunu da söyleyeyim;

Kemal bey gidince bir yandan da üzüleceğim.

Eminim birçok gazeteci üzülecek.

Neden diye soracaksınız… Onu Kemal bey gittiği zaman, ölmez de sağ olursak, yazarız artık.

***

BU HÜSNÜ BOZKURT, ATİLLA KART’I ARATIR

Biliyorsunuz, uzun süren ‘Atilla Kart’lı dönemden sonra CHP Konya’da, Mustafa Hüsnü Bozkurt’lu dönem başladı. Biz de onu tanımaya başladık. Sayın Bozkurt, heyecanından olsa bazen ne dediğini bilemiyor.

Geçenlerde de malumunuz, Diyanet dergisinde yer alan bir çizgi hikayeden rahatsız olmuş, Başbakan’a soru sormuş...

Dini bir konu;

Türkiye’de Diyanet, Konya’da Müftülük diye bir şey var.

Açarsın telefonu sorarsın…

Bozkurt, muhtemelen “Diyanet, AK Parti’nin diyaneti” diyecektir.

O zaman Yaşar Nuri Öztürk’e, Zekeriya Beyaz’a falan sorar insan…

Birileri Bozkurt’u uyarması lazım..

Bu Bozkurt, Atilla Kart’ı aratır mı?

Böyle giderse o 1 vekillikte gider mi?

Bence evet…

Böyle dini konular, memleket meseleleri gibi ağır konularda değil de mesela Aylin Nazlıaka gibi konularla ilgilenmesinin Bozkurt için daha faydalı olacağı kanaatindeyiz.

Kamuoyu bunu merak ediyor.

Aylin hanım partiden ihraç edilmesine karşın grup toplantısına katılmış.

-Kovulduğun yerde ne işin var? Ama Atatürk kızı ya…

Olay olmuş. Bazı partililer “atın bunu, çıkarın” diye bağırmış Atatürk kızına..

Toplantı karışmış.

Bu posteri çöpe atma meselesinde gizemli sorular hala cevap bekliyor!

Biz hala geceleri uyuyamıyoruz!

Kamuoyu tedirgin ve üzgün!

Bu arada ORC araştırmasında CHP’lilere “Atatürk portresinin indirilmesiyle ilgili yaşanan sürecin doğru şekilde sonuçlandığını düşünüyor musunuz?” diye de bir soru sorulmuş.

CHP’li seçmenler nasıl mı cevap vermişler:

Evet                            : Yüzde 13,7

Hayır                          : Yüzde 78,1

Fikir belirtmeyen        : Yüzde 8,2

CHP’nin böyle büyük meseleleri varken, sayın Bozkurt’un değerli vaktini Türkiye meseleleriyle ilgili konularda harcamasına, nefesini tüketmesine valla hiç gerek yok!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum