NEW YORK (AA) - DİLDAR BAYKAN - Eski Güney Asya İnsan Hakları Forumu Genel Sekreteri Tapan Kumar Bose, Hindistan'ın Myanmar hükümetine yakın durarak Arakanlı Müslümanları sınır dışı etmenin yollarını aradığını belirterek, "Hindistan'ın Myanmar'a karşı bu tutumunun bir nedeninin de ekonomik, finansal çıkarlar ve Hindistan hükümeti içindeki ticari ve endüstriyel lobi olduğunu düşünüyorum." dedi.

İnsan hakları savunucusu ve gazeteci olarak uzun yıllardır Arakanlı Müslümanlar üzerine çalışan Hindistanlı Bose, ülkesinin Arakanlı Müslümanları sınır dışı etme çabasını ve Myanmar'daki soykırımı AA muhabirine değerlendirdi.

Hindistan, Pakistan ve Sri Lanka gibi bazı Güney Asya ülkelerinin Birleşmiş Milletler'in (BM) mültecilerle ilgili anlaşmasını imzalamadığını, bu nedenle de mülteciler konusunda keyfi uygulamalar yaptığını belirten Bose, "Hindistan hükümeti, ülkede 40 binden fazla Arakanlı Müslüman olduğunu söylüyor ancak gerçek sayı çok daha az. Arakanlı Müslümanları ulusal güvenlik tehdidi olarak tanımlıyor ve sınır dışı etmek istiyor ancak bugüne kadar Arakanlı mültecilerin ciddi bir tehdit oluşturduğuna dair güçlü kanıtları yok." diye konuştu.

Bose, Hindistan'ın, Arakanlı Müslümanlara yönelik suçlamalarının bir nedeninin mevcut hükümetin Müslüman karşıtı tutumu olduğuna dikkati çekerek, bir diğer nedenin de Hindistan'ın Myanmar'a verdiği destek olduğunu söyledi.

- "Arakanlı Müslümanlardan kurtulmak isteyen Hindistan hükümeti var"

Arakanlı Müslümanlara yönelik 25 Ağustos 2017'deki şiddet olaylarının başladığı günlerde Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin Myanmar'a giderek ülkenin lideri Aung San Suu Çii'ye desteğini dile getirip olaylardan Arakanlı Müslümanları sorumlu tuttuğunu anımsatan Bose, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Hindistan'ın Myanmar'a karşı bu tutumunun bir nedeninin de ekonomik, finansal çıkarlar ve Hindistan hükümeti içindeki ticari ve endüstriyel lobi olduğunu düşünüyorum. Mevcut hükümet, sağ kanattan bir hükümet ve daha çok bizim sanayicilerimiz ve zenginlerimiz tarafından yönlendiriliyor. Hindistan'ın Arakan'da ve Myanmar'ın birçok eyaletinde yatırımları var. Bu nedenle de Myanmar'ı destekleyen ve Arakanlı Müslümanlardan kurtulmak isteyen bir Hindistan hükümeti var."

Bose, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddet olaylarının Myanmar'ın bağımsızlık savaşı verdiği 1940'lı yıllara kadar dayandığına işaret ederek, "Arakanlı Müslümanlar, Karin, Kaçin gibi diğer etnik azınlıklar gibi ülke vatandaşı olarak tanınmıyor. İzole edilmiş haldeler. Ülke bağımsızlık ilan ettiğinden bu yana Müslümanlar ile Budistler arasında zıtlıklar var. Şu anda da Myanmar ordusu ve Budistler birlikte Arakanlıları öldürüyor." diye konuştu.

Arakanlı Müslümanlar krizi için bugüne kadar uluslararası toplumdan ve BM Güvenlik Konseyi'nden ciddi tepki gelmediğine dikkati çeken Bose, Myanmar hükümeti ile iş yapan uluslararası firmalara bu ülkeye boykot uygulamaları çağrısında bulundu.

- Hindistan'ın Arakanlılara tutumu

Hindistan hükümeti, Ekim 2018'den bu yana iki kez Arakanlı Müslümanları Myanmar'a geri döndürme kararı almıştı. Myanmar'da yeniden etnik temizliğe maruz kalma korkusu yaşayan Arakanlı Müslümanlar ise kaçak yollardan Bangladeş'e geçmeye çalışmış, bazıları sınır bölgesinde gözaltına alınmıştı.

Uluslararası insan hakları kuruluşları ve BM, Hindistan'ın bu eylemini tepkiyle karşılamış, Hindistan'a Arakanlı Müslümanları geri göndermemesi için çağrıda bulunmuştu.

- Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik

BM verilerine göre, 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 725 bine ulaştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.

Bangladeş, ülkedeki Arakanlı mültecilerin yurtlarına dönüşü için Myanmar ile vardığı anlaşmayı uygulamaktan vazgeçerken uluslararası medya ve yardım kuruluşlarının, Arakan bölgesine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti, Arakanlı Müslümanların dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri yerine getirmedi.

BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.

İnsan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanların gerekli güvenli ortam sağlanmadan Myanmar'a dönmelerinin, yeni etnik temizlik kampanyasına yol açacağı endişesini taşıyor.