Anayasa değişikliğine ilişkin 12 Eylül’de yani dün yapılan halk oylamasında dikkatimi çekti de, Referandumda seçmenlerin yarısı, “Evet” oyu kullansa da, “Hayır” oyu kullansa da birleşik oy pusulasına “Evet” yazılı mührü bastık.

Anayasa değişikliğine ilişkin referandum bitti.

1980 darbesini gerçekleştirenlerin de yargılanmasının önünü açacak olan referandum, 1980 darbesinin gerçekleştiği gün olan 12 Eylül’de yapıldı…

Türkiye genelinde halk oylamasına 49 milyon 446 bin 269 seçmen 151 bin 546 sandıkta katılacaktı. Sonuçları ben de merakla bekliyorum. Sandıklarda 1 milyon 61 bin 137 kişi görev almış, aslında halk oylamasının mühürleri gurbetçi vatandaşlarımız tarafından havalimanlarında ve gümrük kapılarında basılmaya başlanmıştı. Gurbetçi vatandaşlar 12 Eylül’de gerçekleştirilecek referandum öncesinde oylarını atmaya başlamıştı bile.

Ben dün İzmir’den sadece oy kullanmak adına Konya’ya geldim, yanımda Ankara’ya yakın zamanda göçen ablam ve yeğenim de vardı. Seçmen kayıtlarını aldırmadıklarından oylarını kullanıp Ankara’ya gittiler.

Eşimin beli çok şiddetli bir travmadan dolayı sakattı ve o halde benimle hiç uyumadan daha doğrusu hiç uyuyamadan İzmir’den gelip Türmak Lisesi 2. kata kadar çıktı. Niye, referandum var… Oy pusulalarımız elimizde, hanımın nüfus cüzdanı haricinde bütün kimlikleri elinde, sandık görevlisi arkadaşlara rica ettim. Oy için İzmir’den geldiğimizi fakat eşimin böyle bir maruzatı olduğunu söyledim, eşim yürüyemiyor bile, gayet kibar bir biçimde olmaz dediler. Nasıl olabilir dedim muhtardan bir belge gelirse olabileceğini söylediler. Ben de muhtarımız Celalettin Beyi aradım… “TOKİ’deyim Esatcım, 15 dk sonra ordayım” dedi ve 13 dakika sonra sandık başına kadar geldi. Eşimin olduğunu tastiklediği halde belge istediler, bu arada eşim ayakta duramıyor ve kıvranıyor. Üşenmedik gittik, muhtarlık bürosunu açtık, belgeyi aldık ve ben bu arada tam sekiz kere Türmak Lisesi’nin 2’nci katındaki oy atacağım sınıfa inip çıktım. Eşim sandık görevlilerine şunu söyledi. Benim vaziyetimde bir başkası gelir de oy kullandırırsanız hakkım kalır dedi ve oyunu kullandı. Yazır Mahallesi Muhtarı Celalettin abimize teşekkür ediyorum. Sizler de biliyorsunuz ki bu seçimde muhtar evinde yatabilir ve hiç kimse bir şey diyemezdi.

HAYIR’A DA “EVET”

Siyasetin nabzı bundan sonra ne olacak, Muhalefet için referandumdan “Hayır” kampanyaları bitti, AK Parti’nin “Evet” şarkıları söyleyen seçim araçları sokaklarda dolaşmaları bitti, halk seçimini yaptı.

Referandumda sandık görevlilerinin uyacağı kuralları gösteren Yüksek Seçim Kurulu kararına göre oy kabinine giren seçmene, üzerinde beyaz zemin üzerinde “Evet” ve kahverengi zemin üzerinde “Hayır” yazılı olan birleşik oy pusulası ile mühürlenmiş zarfı ve üzerinde “Evet” yazan mührü verdiler. Seçmen birleşik oy pusulasında, beyaz renk üzerinde ‘Evet’, kahverengi üzerinde ‘Hayır’ ibaresi bulunan iki ayrı renkten oluşan bu birleşik oy pusulasında, tercih ettiği kısma mührü bastık. Yani bazı mühürlerde “Tercih” bazılarında ise “Evet” yazısı varmış. Benim mührümde Evet vardı. Bu durumda seçmen “Evet” oyu kullansa da, “Hayır” oyu kullansa da mühründe “Evet” yazısı oldu. Bu da benim çok tuhafıma gitti doğrusu.

YSK’nın kullandığı mühürlerde “Evet” ya da “Tercih” yazılması yasal bir zorunluluktan kaynaklanmıyormuş. Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkındaki Kanun’da “Halkoylamasına katılanlar, üzerinde özel işaret bulunan mührü birleşik oy pusulasında tercih ettiği kısmın üzerine basarak oyunu kullanır” hükmü yer alıyormuş. Yani yasadaki “özel işaret bulunan mühür” ifadesi dikkate alınarak sadece “Tercih” yazılı mühürlerin kullanılması yönünde karar alınabilirdi diye düşünüyorum… Gerçi halk bu kadar katılım yaparak seçimini belli etti de. Hadi hayırlısı. Hadi evetlisi. Zaten ak ve kara hepsi siz bu yazımı okuduğunuzda ortaya çıkmış olacak. Hiç bir irade milletin iradesinden üstün değildir.

NİCE YILLARA

Bugün Memleket’im 7 yaşında…

Konya’nın, Türkiye’nin ve dünyanın gerçeklerini sayfaları arsından okuduğunuz, www.memleket.com.tr’yi tıklayarak gezdiğin Memleket yayın Grubu’nun en güzel günlerinden biri…

Bu gazeteyi bugünlere taşıdığı için başta dostum Adem Alemdar olmak üzere, kendim de dahil tüm ekibi kutluyorum.

Memleket Gazetesi’nin ‘doğru’dan yana duruşu inşallah devam edecek…

Gelecek 7 yıllarda da birlikte olabilirsek, bizler de söyleyeceklerimizi söylemeye devam ederiz.

Okurdan da bir ricamız olacak…

Memleket Gazetesi’ni bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da yalnız bırakmayın…

Gazeteler okurlarıyla anlamlıdır.

Bu duygularla nice yıllara diyorum…

Kalın sağlıcaklaaa.

Hoşça, sağlıcakla kalın. Ama en önemlisi adam gibi adam kalın.