"Göç ve Hukuk" paneli

"Göç ve Hukuk" paneli

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu:- "İnsanları eğitim hakkından mahrum bırakırsanız doğal kaynaklarını ele geçirirseniz bu insanlar ulaşım imkanlarına kavuştuklarında göç etmekten başka bir çare bulamayacaklar"

ANKARA (AA) - Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, "İnsanları eğitim hakkından mahrum bırakırsanız doğal kaynaklarını ele geçirirseniz bu insanlar ulaşım imkanlarına kavuştuklarında göç etmekten başka bir çare bulamayacaklar." dedi.

TBB tarafından, Avukat Özdemir Özok Kongre ve Kültür Merkezi'nde "Göç ve Hukuk" konulu panel düzenlendi.

Panele TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Zirve Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Çilekli, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Destek Hizmetleri Daire Başkanı Önder Bakan, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çetin Arslan, İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Kemal Yıldız katıldı.

Panelin açılış konuşmasını yapan Feyzioğlu, tarihin en büyük göç problemiyle karşı karşıya kalındığının altını çizerek, bunun sosyal hayatı, hukuk hayatını ve geleceği etkileme boyutunda bir problem olduğunu belirtti.

Feyzioğlu, Türkiye Barolar Birliğinin çeşitli Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler projelerinde kendi alanında üstüne düşeni yaptığını ancak, avukatları eğitip salt hukuk alanında bir şeyler yapmaya gayret ederek, göç ve sığınmacı problemiyle başa çıkılmasının mümkün olunmayacağını söyledi.

Feyzioğlu şöyle devam etti:

"Çok daha kapsamlı meselenin özüne inen çözümler üretmeliyiz. Öncelikle insanların doğdukları yaşadıkları yerlerden, yollarda ölmek pahasına başka ülkelere göç etmek veya sığınmak zorunda kalmalarının sebeplerini tespit edip çözmeye çalışmalı dünya. Bu noktada Batı devletleri açısından büyük bir samimiyetsizliğin bulunduğu ve göç eden sığınan insanların bu dramlarının arkasında hiçbir paylarının bulunmadığı şeklindeki yaklaşımlarını kabul etmek mümkün değil. Üstelik bu sorumluluk bu yüzyılın çok daha gerilerine sömürge çağlarına kadar gitmekte. İnsanları eğitim hakkından mahrum bırakırsanız doğal kaynaklarını ele geçirirseniz bu insanlar ulaşım imkanlarına kavuştuklarında göç etmekten başka bir çare bulamayacaklar."

Batı dünyasının sığınmacılar konusundaki samimiyetsizliğine dikkati çeken Feyzioğlu, "Ege ve Akdeniz'i bir doğal filtre aracı olarak kullanan, acımasızlığı kıyılarına ulaştıktan sonra sorun yapan, oysa Akdeniz ve Ege'de boğulanları yitip giden canları Avrupa kıtasına ayak basmadığı için satır arasında geride bir rahatlama ile karşılayan zihniyeti bizim anlamamız mümkün değil. Şu halde özellikle Ortadoğu ve Kuzey Afrika kaynaklı, arkasında can güvenliğinin bulunduğu sığınma göçüyle ilgili olarak, dünyanın samimiyetsizliği bırakıp enerji, toprak, güç kavgasının üzerine insanların canını önceleyip bir çözüm bulması lazım. Çünkü bu kavganın sonunda da göç alan ülkelerin kendi kamu güvenlikleri de tehlikeye düşmektedir." diye konuştu.

Feyzioğlu, Türkiye'ye sığınan insanların mümkünse ülkelerine geri dönmelerinin sağlanması, dönmeyecek olanların ise topluma intibak edebilmelerinin sağlanması için beklenmeden çalışmalara başlanması gerektiğini ifade ederek, "Eğer iki nesil sonra Türkiye'de kalmış olan bugünün sığınmacılarının evlatlarını 'ben Suriye asıllı bir Türküm, Suriye asıllı bir Türk vatandaşıyım' dedirtebilirsek bu başarıdır. İki nesil sonranın insanları, bu toplumda hala potansiyel suç faili ve potansiyel suç mağduru olacaksa ki, gidiş o yöndedir, bu bizim toplum düzenimizi sürdürülemez hala getirir." dedi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler