Yeni bir top sezonu daha başladı. Süper Lig bu sene zevkli maçlara sahne olacak gibi. Konyaspor yarın Cimbom’la lige iyi başlamak için puan mücadelesi verecek. Lakin şu ana kadar, topculara ciddi bir pirim vaadi yapılmadı, ya da yapıldıysa ben duymadım. Böyle maçları alırsa takım, seyircisi artar. Seyirci artınca ne olur? Üç-beş bin kişiye oynanmamış olur maçlar; hem para girer kasaya hem de futbolcular motive olurlar. Ama hepsinden önce pirim verilmeli…
Şimdi bana ne pirimi bismillahtan diyenler olabilir. Arkadaşlar bu topcu milleti diğer pek çok etkenin yanında pirimi çok sever. Dolayısıyla iyi oynar. İyi oynayınca maç alınır. Maç alınınca puanlar artar ve Konya’ya yakışır bir yerde sezonu kapatır.
Kimse Konyaspor’a para vermek istemiyor, takım sahipsiz falan derseniz, bu tür bir cümle kurana “niye?” sorusunu şak diye sormak gerek. Öyle ya ciddi bir yargıda bulunuyorsunuz, ama sebeplerini araştırmıyorsunuz. Ya da sebepleri de biliyor, ama hiçbir şey yapmıyorsunuz.
Sen bilmen bu işleri git bu konuları erbabına bırak derseniz, doğru dersiniz. Ben gençliğimde ne top oynardım beee…

Yumuşak G

Konyalı vekillerimizin en çalışkanlarından Hasan Anğı, soy ismini Angı olarak değiştirmiş. Geçenlerde bir gazetede küçük bir haber olarak okumuştum. Hayırlı olsun diyecektim, unutmuşum. Şimdi aklıma düştü…
Hasan Bey, değiştirme gerekçelerinin başında Anğı’nın kullanım zorluğu ve kamuoyunda Angı olarak bilinmesini göstermiş. El hak doğru yapmış. Ben de kendisini Angı olarak bilirdim. Yani sert g ile. Şimdi bildiğim gibi olmuş. Yeni soy ismi hayırlı uğurlu olsun…

Tashihçiye

Bir zamandır gazetede fazlaca tashih görmeye başladım. Bu hataları düzelten arkadaşı uyarmak vacip oldu. Canım kardeşim biraz ehemmiyet ver, okura saygısızlık olmasın. Haberlerde gereksiz yere tekrarlar, unutulmuş atlanmış harf hataları…
Bu gazete yola çıkarken pek çok iddiada bulundu. Bunlardan birisi de haberlerin hatasız ve sade olması idi. Aman kardeş biraz hassasiyet göster, olmaz mı?

Ayakkabı fuarındaki kızlar

Cıbıldak kızların ajanslardan öyle bir resimleri geldi ki sormayın…
Kunduracılar fuarından bahsetmiştim ya dün. Kapıda gelenleri karşılayan yarıdan fazla çıplak kızlardan hani. Dün gazeteye uğradım, Yazıişleri Müdürü Mustafa Balkan, “Hacı abi gel bak senin cıbıldakların resmi düşmüş ajansa” diye çağırdı. Gittim bi baktım, bakmaz olaydım. Dilim varmıyor demeye şu poşetli dergi resimleri gibiydi.
Canlarım, ciğerlerim bu teşhir işinden vazgeçin be yaaa. Bu vebalin altından kalkamazsınız. Bu kızlara da bir çift sözüm var. Şimdi genç ve güzelsiniz, oradan oraya çağırıyorlar, kapılarda bekletiyorlar. Yarın yaşınız biraz ilerleyince bunlar sizi çağırmazlar. Siz kendinize başka bir işe bakın şimdiden. Bu işlerin sonu yok ama dünyanın sonu var. Ona göre…