Durali Göğüş

Durali Göğüş

Futbol Sadece Futbol mu?

Fıtratımız gereği yaratıcımız tarafından verilmiş genetik özelliklerimiz mevcuttur. Fiziksel yapımız, karakterimiz, zekâmız, yeteneklerimiz hobilerimiz ve fobilerimiz bu şifreli yapının özünde saklıdır. Biyolojik bütünlüğümüz içersinde kas, kol ve bacaklarımız yaşam dilimi içeresinde sürekli hareketlilik halindedir. Bu hareketliliğin belli kurallar çerçevesinde sistemli ve düzenli olarak yapılmasına kısaca spor diyoruz. Günümüzde en geçerli ve şöhret yapan spor dalı ise ‘’futbol ’’.

Küresel sermayeci ülkeler veya insanlar bu alanı doldurup emperyalist bir düzen çarkını devreye soktular. Nihayetinde de bu alanı kitleleri oyalamak, ellerinin altında kontrol edebilir halde tutma tekniklerini ve yollarını geliştirdiler. Bir sihirbazlık tekniği ile insanları hipnoz edip, zihinleri ve duyguları uyutma, dondurma sistemini kurdular. Gerçek emellerini gizleyerek bu spor dalını hemen kurumsallaştırdılar.

Kulüpler ve bağlı oldukları federasyonları oluşturdular. Ülkelerde teşviklerle kulüpler oluşturup kendi üst akıllarınca kurulan federasyona bağlayarak ipleri kendi ellerinde tuttular. Bilhassa futbolu endüstri haline dönüştürüp tüm coğrafyadaki yetenekleri bulup onlar üzerinden sömürü çarkını işletmeye soyundular. Bunda da başarılı oldular. Yavaştan yavaştan konunun sonunu merak edenlerinizden sesler gelmeye başlıyor.

Eee ne yapalım? Bir futbol oynama, izleme zevkimiz var onu da mı yapmayalım? Yoo asla öyle bir düşüncede olmadım olmam da. Şunu baştan söyleyeyim bu fakir de eski amatör futbolculardan. Futbol ilgi ve fobilerim arasında genetiğimde olan bir sevdam ve uğraşım halen.

O halde sıkıntı nedir diye sorarsanız?

İnsanoğlunun düşünsel ve değerler gücünün ruhsuzlaştırılması, yozlaştırılması. Gerçek olaylardan ve yaşamlardan çok zaman çalması. Yorumcuların kritikleri saatlerce heba edilen zaman istismarı.

Ekonomik sömürü çarkının üretimsel kazanç olmayan bir sektöre dönüştürülmesi. Belli çıkarcı grubun ve lobilerin tekelinde çarkın işlemesi.

Milyonlarca dolar ve euro’nun bir futbolcuya ödenmesi. Üstad Necip Fazıl’ ın dediği gibi ‘’Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul, bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa.’’

Dünyada savaşların ve sömürünün getirdiği milyonlarca çocuğun ve insanın açlıktan öldüğü bir zamanda, bir topçunun krallaşan yaşantısındaki dengezsizliğe isyanımız. Bir formasına, krampon parasına yüzlerce çocuğun ölümüne sebep açılıkla mücadeleye kayıtsız kalınmasına sitemimiz. Elbette yeteneğin bir değeri ve maddi karşılığı vardır. Her insan bir yetenek ve değerdir. Sosyal yaşamda insanlık her daim birbirine ihtiyaç içerisindedir. Bir yeteneğe milyonlarca para, bir diğerini karın tokluğuna. Yok böyle bir adalet.

Futbolcu da nihayetinde mesleğini yapıyor tüm meslekler gibi. Dünyada ün yapmış istisna futbolcu yok değil. Mazlumun ve açlığın şiddetin ve terörün karşısında olanlar da var. Onları seviyor ve destekliyoruz elbette.

Hakeza kulüpler de çok farklı değil, üç yüz beş yüz kişilik bir zümre ekonomide para temizleme ve döüştürme çarkı gibi işliyor. Çoğu da akıl almaz bir savurganlık ve transfer yanlışları sonucu milyarlarca TL borç batağında. Beceriksiz bir yönetimsel sonuç. Bahane ise her zamanki gibi hakemler suçlu. Ohh ne alaaa.

Şimdi de isterseniz gelin ülkemiz futboluma bakalım birazcık.

Ülkemiz takımının son Avrupa şampiyonasındaki görünümü, ülkemiz adına üzücü sonuçlandı. Sebepler ve güzel bahaneler üretmek en büyük yeteneğimiz sorumlularca. Ama tazminat almaya gelince sözleşmem o şekilde. İyi de hani başarı nerde? Sus pus param da param zırlaması aymazca. Gönül rahatlığı ile nasıl yenecekse milletin hakkı? Temsiliyet, nihayetinde iş, motivasyon, fiziksel ve zihinsel güçlerin yetenekle birleşerek takım olabilme duygusudur. Yok eğer bunların yerine maç gecesi rüyamızda cüzdan görürsek, banknot yerine kaleye yağan gol yağmuru kaçınılmaz oluyor. Milli formanın ruhu son nefesimize kadar mücadele mücadele. Elbette sonuç istenilen gibi olmaz her daim, yalnız mücadele alkışlanır ve takdir görür. Kulüplerimizin de durumu uluslararası arenada içler acısı. Çoğunluğu yabancı futbolculara milyonlarca dolar euro ödenen paraların heba edildiğini görürüz. Tatil cenneti bir ülkemiz olduğu doğrudur. Bu kadar da aleni tatil yapılmaz ki. Ödenen bu kadar paranın hakkı ne olacak? Yöneticilerimiz futbol arenasında ekonomik sektör işletmesi mantığındalar her daim. Hani ülken kulübünü dünya kulübü yapma sevdanız? Yoksa o işin reklam bölümü yada maskesi miydi? Futbolcu kardeşler hani futbolcu ahlakınız, kimliğiniz, milliyetiniz? Bu yaşayış, bu hava nedir? Konforlu bir yaşamla vücudunuza yaptırdığınız ne olduğu belli olmayan dövmeler sizi kurtarmaz. Temsiliyet aşkınız ve sevdanız, millilik ruhunuz ne halde? Allah aşkına!.. Ekonomik gücünüzle her nimete sahip olmanın doyumsuzluğunu mu yaşmaktasınız? Sizi ancak ‘’Aşk ile koşan yorulmaz’’ ideali doldurur ve doyurur. Huzur bulursun. Kulübün ve sen dünyada idol olursun. Futbolda şöhret yapınca yaşam şeklini gece hayatında yok etme görgüsüzlüğünden uzaklaşmalısın. Yürüyüşünü, dostlarını ve çevrenini değiştirmen seni ancak buzun erimesi gibi eritir, piyasadan akar kaybolup gidersin!..

Dedik ya futbol spordan çok endüstri merkezli bir sektör. Son dönemlerde Ortadoğulu prensleri ve sermaye şımarıkları kulüpler almaya başladılar. Allah’ın verdiği enerji kaynaklarından kazandıklarını batılılara peşkeş çekenler size ne ola ki, batılıların ekonomik sömürü çarkına kaynaklık edersiniz? Kulüp mü yok? Anadolu’da, Asya’da, balkanlardaki mazlum devletlerden bir kulüp alıp oranın ekonomisini ve standardını yükselmekten neden korkarsınız?

Futbolun başaktörü taraftardır. Taraftar yoksa futbol yok hükmündedir. Taraftarın rolü tribünlerde edebine, adabına uygun şekilde takımına destek vermek ve oyundan zevk alarak seyretmektir. Yoksa terör odaklarının, ideolojik ve mafyatik çetelerin oyuncağı değil. Statları anarşik olay çıkarılacak arenalar olarak savaş alanına çevirmek isteyenlere alet olmamalı taraftar. Hele psikolojisini rahatlamak için küfür ve şiddet içerikli eyleminiz hiç değil. Ellerinde palalarla, döner bıçaklarla maç seyretmek bahanesi ile statlarda ne işiniz var? Sizi içeriye sokan insanlıktan nasipsiz olanlar sizi neden kullanırlar? Can almak yaralamaktan tatmin olan insan mı olur?

Stat açılışında kutsal kitap sayfalarını konfeti parçası olarak yere seren alçaklar, sizler ve size bunu yaptıranların yolu çıkmaz sokak. Sorumlular bulunup o mukaddes parçalar toplatılıp öptürülerek, bu halk ve ümmetten özür dilemeleri sağlanmalı.

Futbol ekonomik ve ideolojik teröre kurban edilmemeli. Kardeşçe oynama ve seyir zevkli bir spor olarak her birey üzerine düşen sorumluğu almalı.

2021-2022 Süper Ligde güzel futbol ve takım ruhu ile mücadele eden ‘’KONYASPOR’’dan ŞAMPİYONLUK ümidi ile ,

Uluslararası arenada ülke ve kulüp bazlı şampiyonluklar temennisiyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.