"Fransa’da devlet eliyle 'İslam reformu' siyasi bir hamle"

"Fransa’da devlet eliyle 'İslam reformu' siyasi bir hamle"

Fransa İslam Konseyi Başkan Yardımcısı Oğraş:- "Fransa'da İslam’a yönelik devlet eliyle reform girişimi seçim arifesinde yapılan siyasi bir hamle. Sadece Fransa’daki kamuoyunu rahatlatmak için 'devlet olaya el koyuyor' gibi bir algı var"- "İslam Vakfı'nın

PARİS (AA) – ONUR USTA - Gelecek yıl Cumhurbaşkanı seçiminin yapılacağı Fransa'da siyasetçilerin İslami yaşam tarzına müdahale anlamı taşıyacak kurumsal yapı reformu konusunu gündeme getirmeleri ülkede yaşayan Müslümanların tepkisini topluyor.

Fransa İslam Konseyi (CFCM) Başkan Yardımcısı Ahmet Oğraş, Fransa’da devlet eliyle "İslam reformu" girişimi ve yeni "İslam Vakfı" projesine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Ülkenin kuzeyindeki Saint Etienne de Rouvray kentinde düzenlenen kilise saldırısı sonrasında camilere dışarıdan yardım yapılmasının yasaklanması tartışmalarının gündeme gelmesinin "anlamsız" olduğunu söyleyen Oğraş, “Fransa hukuk devletidir. Hukuk devletinde böyle bir yasaklama gerçekçi olamaz. İslam’a yönelik devlet eliyle reform girişimi seçim arifesinde yapılan siyasi bir hamle. Sadece Fransa’daki kamuoyunu rahatlatmak için 'devlet olaya el koyuyor' gibi bir algı var." dedi.

- "Fransa'da camilerin finansmanının yüzde 99'u içerden"

Fransa’da camilere dışarıdan gelen yardımların sınırlı olduğuna işaret eden Oğraş, "Zaten Fransa’daki camilerin finansmanının yüzde 99’u ülke içinden yapılıyor. Bir iki devletin verdiği sembolik destek dışında finansman ihtiyacını Fransa’daki Müslümanlar karşılıyor." diye konuştu.

Fransa’nın ülkedeki radikal gruplara karşı herhangi bir çözüm geliştiremediğini vurgulayan Oğraş, "Sonuçta çözüm Müslümanlarda. Fransız devletinin Müslümanların işini kolaylaştırması gerekiyor. Ancak Fransa’nın olaylara karşı eski sömürgeci algısıyla yaklaştığı görülüyor. Müslümanlara karşı ön yargılı tutum ağır basıyor." ifadelerini kullandı.

- "Müslümanlara karşı güvensizlik var"

Cumhurbaşkanı François Hollande’ın yeni "İslam Vakfı"nın başına eski İçişleri Bakanı Jean-Pierre Chevenement’ı önermesine de değinen Oğraş, "Müslüman olmayan birinin atanması bize bir güvensizlik ortamının olduğunu ve eski sömürgeci anlayışın sürdüğü bir yönetim tarzının sergilendiğini gösteriyor." diye konuştu.

İslam Vakfı'nın toplumsal adalet prensiplerine uygun olarak oluşturulması gerektiğinin altını çizen Oğraş, "Diğer dini vakıflar nasıl çalışıyorsa, bu yeni 'İslam Vakfı' da aynı kriterlere göre çalışmalı. Vakıf, faaliyetlerini eşitlik ilkesine riayet ederek sürdürmeli. Diğer dinlerin vakıflarını nasıl o dine mensup insanlar yönetiyorsa biz de aynısını istiyoruz." ifadelerini kullandı.

- "İslam reformunu seçim arifesinde tartışmak konuyu değersizleştiriyor"

Oğraş ayrıca seçimlerin yaklaştığı bir zaman diliminde "İslam reformu" gibi konuları tartışmanın yapıcı olmayacağını belirterek, "İslam reformunu seçim arifesinde tartışmak konuyu değersizleştiriyor." dedi.

İslam'da reform girişimi kapsamında yeni kurulacak İslam Vakfı başkanı olarak eski İçişleri Bakanı'nın önerilmesi Fransız siyasetçilerin de tepkisini çekmişti.

Daha önce başörtülü kadınları köleye benzettiği açıklamalarıyla gündeme gelen Aile, Çocuk ve Kadın Hakları Bakanı Laurence Rossignol, İslam Vakfı'na Müslümanlıkla alakası olmayan birinin getirilmesini eleştirerek, "Bu göreve Müslüman kültürüyle yetişmiş, İslam'ın insani inceliğini anlayan birinin atanması gerekir." ifadelerini kullanmıştı.

Eski İçişleri Bakanlarından Brice Hortefeux ise konuyla ilgili, "Chevenement tecrübeli ve saygın bir isim ancak sürpriz bir seçim çünkü kendisi İslam'a tamamen yabancı birisi. Bu Fransa'da Hıristiyanların başına budist bir din adamını getirmek gibi bir şey." değerlendirmesinde bulunmuştu.

Hollande’ın İslam Vakfı başkanlığı için önerdiği eski bakan Chevenement, başkanlığı kabul edeceğini belirterek camilere dışarıdan yardımın yasaklanması gerektiğini ve yardımların şeffaflık içinde gerçekleşmesine ihtiyaç olduğunu savunmuştu. Chevenement ayrıca Fransa’da bazı şehirlerde tesettür mayosunun yasaklanmasına ilişkin kararlar konusunda da "bu kararların kamu düzeninin sağlanması açısından gerekli olduğunu" söylemişti.

İçişleri Bakanlığı verilerine göre yaklaşık 5 milyon Müslümanın yaşadığı Fransa’da 2 bin 500’e yakın cami ve mescidde bin 800 din görevlisi çalışıyor.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :