"FETÖ, sadece Türkiye'nin problemi değil"

"FETÖ, sadece Türkiye'nin problemi değil"

Türkiye'nin yeni Saraybosna Büyükelçisi Koç:- "Bu (FETÖ), sadece Türkiye'nin problemi değil. Bu bütün bu coğrafyadaki diğer ülkelerin de problemi. Dolayısıyla buradan çıkarılacak sonuç net: Bugün Türkiye'nin başına gelen yarın bir gün güvenlik açısından B

SARAYBOSNA (AA) - KAYHAN GÜL - Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçisi Haldun Koç, 15 Temmuz'un Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) zihniyetinin başka ülkeler için de tehdit oluşturduğunu gösterdiğini belirterek, ''Bu sadece Türkiye'nin problemi değil. Bu bütün bu coğrafyadaki diğer ülkelerin de problemi." ifadelerini kullandı.

Hafta başında güven mektubunu sunarak resmen göreve başlayan Koç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerin yanı sıra FETÖ ile mücadelede atılacak adımları değerlendirdi.

Büyükelçi Koç, iki ülke arasındaki ilişkilerin derin tarihi ve kültürel bağlarla sürekli geliştiğine ve bu bağların mevcut ilişkilerin daha ileri noktalara taşınmasına ortam sağladığına işaret ederek, ilişkilerin geliştirilmesi için iki tarafta da siyasi iradenin bulunduğunu söyledi.

Türkiye'de yaşayan Bosna Hersek kökenli vatandaşların varlığının da iki ülke arasında ciddi anlamda organik bir bağ oluşturduğunu kaydeden Koç, bu organik bağın Bosna Hersek ile doğrudan ilişkili işbirliği projelerinin hayata geçirilmesini de kolaylaştırdığını ifade etti.

Koç, Türkiye'deki yerel yönetimlerin de Bosna Hersek'e ilgili olduklarını ve bunun da Türkiye'nin buradaki etkinliğini artıran önemli unsurlardan biri olduğunu, ayrıca eğitim almak amacıyla Türkiye'den gelen öğrencilerin de ikili ilişkileri pekiştiren bir etken olduğunu söyledi.

Yunus Emre Enstitüsünün Türkçe kurslarının da önemine işaret eden Koç, Bosna Hersek'teki okullarda Türkçe’nin ikinci yabancı dil olarak okutulmasının da ciddi bir bağlantı noktası olduğunu kaydetti.

Koç, hem Türkçe hem de Boşnakça bilen kişi sayısının artmasının, ekonomik alanda da ciddi mesajlar içerdiğine değinerek, bunun her iki tarafın da yatırımcılarına kolaylık sağlayacağını belirtti.

Bosna Hersek'in istikrarının hem Balkanlar hem de Türkiye için önemli olduğunu vurgulayan Koç, ''Bosna Hersek Balkanlar'da bizim için önemli bir ülke. Bu nedenle daha hassas ve bu önemin verdiği enerjiyle bu sorumluluğu yerine getirmeye çalışacağım.'' dedi.

- Ekonomik ilişkiler

Saraybosna'ya gelmeden önce İstanbul'daki Türkiye, Sırbistan ve Bosna Hersek'ten ekonomi bakanlarının katılımıyla düzenlenen toplantıya katıldığını anımsatan Koç, bu toplantıda da ekonomi alanında hayata geçirilen projelerin ne denli önemli olduğuna vurgu yapıldığını aktardı.

Koç, Türkiye'nin Bosna Hersek'te çok yönlü ticari ve ekonomik faaliyeti bulunduğunu aktararak, son olarak Bosna Hersek Dışişleri Bakanı İgor Crnadak'ın Türkiye'ye yaptığı ziyarette de Bosna Hersek'ten 15 bin tonluk et ithalatı ile ilgili kararın da resmen açıklandığını hatırlattı.

İkili ekonomik ilişkilerdeki hedefin 540 milyon dolar seviyesindeki ticaret hacmini 1 milyar dolar seviyesine çıkarmak olduğunun altını çizen Koç, ticari rakamların yükseltilmesi ve buradaki yatırımların artırılmasının, Saraybosna'daki görev süresince önceliklerini arasında yer alacağını söyledi.

Büyükelçi Koç, Bosna Hersek'te faaliyet gösteren Ziraat Bankasının da gerek şube sayısıyla gerekse sağladığı 150 milyon avroluk kredi imkanıyla etkin bir konuma sahip olduğunu kaydederek, ''Dolayısıyla Türkiye, Bosna Hersek'in ekonomik büyümesine ve kalkınmasına önem veriyor. Biz, ekonomik kalkınmanın ve büyümenin aynı zamanda siyasi istikrar da getireceğine inanıyoruz.'' ifadelerini kullandı.

Bosna Hersek'teki en büyük 10 yabancı yatırım arasında Natron Hayat ve Şişecam gibi iki önemli Türk firmasının da bulunduğuna işaret eden Koç, bu yatırımların da Türkiye'nin bölgede ekonomiye ne kadar önem verdiğinin göstergesi olduğunu vurguladı.

Koç, güven mektubunu sunarken Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzetbegovic'in de Türkiye'den gelecek yatırımların artırılması için bürokratik engellerin azaltılması konusunda ellerinden geleni yapacaklarını ifade ettiğini aktararak, ''Dolayısıyla amacımız ortak. İki ülkenin çıkarına olacak şekilde yatırımların önünü açmak istiyoruz. '' dedi.

Turizm konusunun da ikili ilişkilerde önemli bir alan olduğunu kaydeden Koç, Türk insanının Balkanlar'da en fazla ziyaret etmek istediği ülkelerden birinin Bosna Hersek olduğunu, dolayısıyla Saraybosna ve Mostar'ın yanı sıra ülkenin doğal güzellikleriyle ünlü diğer şehirlerinin de turizm paketlerine dahil edilmesinin ciddi bir ekonomik kaynak yaratacağına işaret etti.

Koç, Türk Hava Yolları (THY) ve diğer havayolu şirketlerinin Saraybosna-İstanbul seferlerinin de ticari ilişkileri desteklediğini belirterek, karşılıklı gidiş-gelişlerin ticaretin gelişmesine uygun zemin hazırladığını belirtti.

- FETÖ ile mücadele

Bosna Hersek'te de başta eğitim olmak üzere farklı alanlarda faaliyetleri bulunan FETÖ ile mücadele konusuna da değinen Koç, ''Bu konu, sadece Türkiye'nin konusu değil. Bu konu aslında uluslararası camiada FETÖ'nün uzantısının olduğu her ülkeyi ilgilendiriyor. Türkiye'nin o gece yaşadıkları, hepimizin yaşadığı bu hain saldırı, bu 'kara gün', aynı zamanda birçok dersler de içeriyor.'' dedi.

Koç, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin, FETÖ zihniyetinin başka ülkeler için de tehdit oluşturduğunu gösterdiğini vurgulayarak, ''Bu sadece Türkiye'nin problemi değil. Bu bütün bu coğrafyadaki diğer ülkelerin de problemi. Dolayısıyla buradan çıkarılacak sonuç net: Bugün Türkiye'nin başına gelen yarın bir gün güvenlik açısından Bosna Hersek'in de başına gelebilir, diğer başka ülkelerin de başına gelebilir. Biz bunu istemiyoruz.'' ifadelerini kullandı.

Diğer ülkelerden FETÖ ile mücadele konusunda Türkiye ile işbirliği yapmalarını beklediklerini kaydeden Koç, bu güvenlik riskinin herkese zarar verdiğini aktardı.

Koç, Crnadak'ın Türkiye ziyaretinde de bu hususa dikkat çekildiğini kaydederek, şu ifadeleri kulandı:

''Bizim beklentilerimiz burada net. Bu terör örgütünün, eğitim alanında bu ülkede ve başka ülkelerde neler yaptığını, hangi bağlantılara sahip olduğunu, okullarını, yurtlarını, hangi sahalarda aktif olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla eğitim gibi hassas bir alanda bu işlevi yapmaları son derece zararlı. Bu faaliyetlerin bir an evvel durdurulmasını bekliyoruz. Zira her geçen gün, aslında aleyhe işliyor. Bu beklentiyi ve işbirliğini Sayın İzetbegovic’le görüşmemde dile getirdim. O da bu konuda ellerinden geleni yapacağını, bize olan desteğini ifade etti.

Maarif Vakfından bir heyetin, geçtiğimiz günlerde Bosna Hersek'i ziyaret ettiğini anımsatan Koç, ''Buradaki hedef, bizim de kendi okullarımızı açarak bir anlamda neler yapabileceğimizi, Bosna Hersek devleti ve hükümetiyle işbirliği yaparak bunları tespit etmek. Maarif Vakfı ile de temas halinde en doğru adımları atıp, en önemli konu olan eğitimde de bu şekilde bu sıkıntıyı birlikte bertaraf etmeye gayret göstereceğiz.'' dedi.

- "İkinci vatan"

Bosna Hersek'te görev yapacak olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Koç, ''Balkanlar'da, Bosna Hersek'te görev yapmak ve bu sorumluluğu taşımak, her Türk diplomat için büyük bir ayrıcalıktır. '' diye konuştu.

Eşinin Bosna Hersek kökenli bir ailenin mensubu olmasının da Bosna Hersek ile arasında bir gönül bağı oluşmasında etkili olduğunu kaydeden Koç, ''Açıkçası Saraybosna'ya ilk adımı attığım andan itibaren gördüğüm en önemli husus güler yüz, samimiyet ve misafirperverlik oldu. Bu kadar hoş bir ortamda insan görev yapmaktan büyük bir onur ve gurur duyuyor. '' dedi.

Koç, Bosna Hersek'te kendini ''ikinci vatanı''nda hissettiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

''Bosna Hersek'in şöyle bir farkı da var. Buradaki üzüntüleri biz kalbimizde hissediyoruz. Eğer burası mutluysa biz de mutluyuz, eğer burada sıkıntı varsa bizim de Türkiye'de uykularımız kaçıyor. Bu bağ hiçbir zaman kopmayacak ve çok güçlü bir şekilde daha da sağlam temellerde olacak. ''

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :