ÜSKÜP (AA) - CÜNEYT DAVUT - Makedonyalı din adamları, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) İslam ümmetine zulmettiğini ve dini değerler üzerinden toplumu mağdur ettiğini söyledi.

Başkent Üsküp'teki Dükkancık Camisi'nde imamlık yapan Abdülkerim Ebibi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, FETÖ'nün Üsküp'te dini istismar ederek halk arasında fitne çıkardığını anlattı.

Ebibi, örgütün Makedonya'ya, ülkenin bağımsızlığını kazandığı 1990'lı yıllarda geldiğini anımsatarak, "Ağızlarından din ve dini terminoloji eksik olmuyordu. İyi niyetlerine inandık." dedi.

O yıllarda henüz öğrenci olmalarına rağmen Üsküp'teki çarşı esnafıyla sohbetler düzenlediklerini anlatan Ebibi, "Bu sohbetlere onları da kattık. İlerleyen zamanda bu cemaatin ilk fitne tohumlarının atıldığını gördük." diye konuştu.

FETÖ'nün halk arasında fitne çıkardığına dair olaylara örnek olarak rahmetli dayısı Hafız İdriz Efendi ile yaşadığı bir olayı aktaran Ebibi, şunları söyledi:

"Rahmetli dayım ile onların kaldıkları bir evdeki sohbetlerine katıldık. O sohbette bize Fetullah Gülen'in bir sohbeti dinletildi. Biz onlarla hemhal olmuştuk. En azından biz kendi samimiyetimizi ortaya koyarak onları kucaklamıştık. Aradan bir yıl geçmişti. Yaz tatili için Üsküp'e geliyorduk. Buradaki esnafla onlar sohbet yapmaya başlamışlardı. Üsküp küçük bir yer olduğu ve herkes birbirini tanıdığı için sohbet grubundaki esnaflar bizi onların bir sohbetine davet etti. Sohbet gecesinden bir gün önce, Üsküplü esnaflardan birinden bir telefon geldi. Bana 'Hocam, bizim hocamız sizin o sohbete katılmanızı istemiyor.' dedi."

FETÖ mensuplarının buradaki faaliyetlerinde dini istismar ettiklerini ifade eden Ebibi, örgütün 22 yıldır Üsküp'teki halkın zekatını, sadakasını, himmetini, kurbanını, kurban derisini aldığını ancak buna karşın halka hiçbir hizmette bulunmadığını söyledi.

Ebibi, Makedonya'daki medresenin, ilahiyat fakültesinin, camilerdeki imamların ve diyanet teşkilatının geçimini halkın sadakası, himmeti ve zekatı ile sağladığını aktararak, "Bunlar halkın sadakasına, himmetine, zekatına talip oldular, aldılar da. Ancak bu halka dini açıdan herhangi bir hizmeti olmadı bunların, bilakis fitne çıkardılar." diye konuştu.

- Fetih Suresi okutmaya devam ediyorlar

Ebibi, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından dahi FETÖ mensuplarının ailelerine gece-gündüz Fetih Suresi okuttuğu yönünde bilgiler aldıklarını belirterek, ''Yani buradaki insanlar ve FETÖ, hala bir beklenti içindeler. Hala bir şeyler olacak gibi bir umut içinde yaşıyorlar. Buna da yine Kur'an-ı Kerim'i alet ediyorlar." dedi.

FETÖ mensuplarının 15 Temmuz'dan az bir zaman önce de Fetih Suresi okuttuğuna dair duyumlar aldıklarını anlatan Ebibi, şunları söyledi:

"FETÖ Fetih Suresi'ni istismar ederek İslam ümmetine zulüm yapıyor. Tabii bunu okuyan insanlar bilmiyor. Yaşlı ninemiz, yengemiz, ablamız, dedemiz, dayımız bunu bilmiyor ama onlara 'sürekli Fetih Suresi oku' deniyor. Şundan da eminim ki buradaki bazı insanlar 15 Temmuz'dan haberdardı. Biliyorlardı ki öncesinden Fetih Suresi okutmaya başladılar. 15 Temmuz'da başarılı olmak için Fetih Suresi okutmuşlar ve şimdi de buna devam ediyorlar. Çünkü yeniden bir beklenti içerisindeler."

Ebibi, FETÖ mensuplarının gözleri ve kalpleri kararmış bir şekilde, tek bir şahıstan başka hiçkimseyi görmediğini vurgulayarak, ''Bazı insanlar öyle güç sarhoşluğu yaşıyorlar ki, mesela Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafını bir yerde gördüklerinde ona hakaret ediyorlar. Bu, Müslümana yakışmayan bir şey." şeklinde konuştu.

- "FETÖ, dini değerler üzerinden toplumu mağdur etti"

Makedonyalı ilahiyatçı Süleyman Baki de örgütün halktan aldığı maddi destekleri farklı amaçlarda kullandığını belirterek, "Toplumun dini duygularını okşayarak yapılan bazı hizmetlerin gerçekten öyle olmadığını görüyoruz. Bundan dolayı bu çıbanın mutlaka temizlenmesi gerektiğini düşünüyorum." dedi.

15 Temmuz'daki darbe girişimini Türkiye'nin huzurunu ve son yıllarda gerçekleştirdiği büyük devlet olma gücünü yıpratmak amacıyla, Türkiye'ye güvenen gönül coğrafyalarında yaşayan Müslüman ya da gayrimüslim tüm toplumların samimiyetine ve sevgisine vurulmuş bir hançer olarak nitelendiren Baki, darbe girişiminin aslında bir işgal hareketi olduğunu kaydetti.

Osmanlı'nın devamı niteliğindeki Türkiye'nin son yıllarda özellikle Balkanlarda din, mezhep ve ırk ayrımı yapmadan herkese yardım ettiğini ve aslında darbenin bunu engellemek amacıyla yapıldığını söyleyen Baki, 15 Temmuz gecesi Makedonya'da yaşayan Türk, Arnavut, Makedon ve Boşnakların da tedirgin olduğunu ifade etti.

Baki, yeniden darbe girişimi olacağı yönündeki iddiaların kendilerini de derinden üzdüğünü belirterek, "Aslında olaya baktığımızda 15 Temmuz'daki darbe girişimi belki de 'filmin son sahnesi' idi." diye konuştu.

Örgütün, Makedonya'daki Müslüman toplumla ilişkileri noktasında samimi olmadığının görüldüğünü aktaran Baki, "15 Temmuz darbe girişimiyle Türkiye'nin kadirşinas duruşuna, samimi, dost hizmetlerine set vurulmaya çalışılmıştır. Bunu okullarla, yayın organlarıyla, eğitim kuruluşları ve vakıflarla kamufle etmeye çalıştılar. Ancak maskeleri düştü ve gerçek yüzleri ortaya çıktı." dedi.

- "FETÖ'ye karşı dikkatli olun" uyarısı

Farklı halkların bir arada yaşadığı Balkanlarda da hükümetlerin, devletlerin, kurum ve kuruluşların FETÖ'ye karşı dikkatli olması gerektiğini kaydeden Baki, bu örgütün mensuplarına karşı taviz verilmemesi gerektiğini, akıllıca hareket edip bu iki yüzlü yapıya karşı safların netleşmesi gerektiğini söyledi.

Baki, Türkiye'nin dostlarına karşılıksız ve menfaatsiz destek veren bir ülke olduğunu kaydederek, bu nedenle Türkiye'nin bu süreçte yaşadığı sıkıntıların görmezden gelinmesinin hoş olmadığını, herkesin dost toplumlar olarak Türkiye'nin yanında durması gerektiğini söyledi.

FETÖ'nün toplumun dini değerlerini kullanarak hareket ettiğini vurgulayan Baki, şu ifadeleri kullandı:

''Bunlar, dini motifler üzerinden hareket ettiler. Toplumdan belirli kişileri, özellikle ekonomik düzeyi yüksek olan kişileri kendi yanlarına çekerek, toplumun diğer kesimlerini dışlayarak, adeta bir kategorize çalışmasıyla toplumda bu ayrışmayı gerçekleştirdiler. Onların zekat, sadaka gibi destekleri ile bu tür dini duyguları ve dini vecibeler gereği yapılan bu yardımların aslında farklı kanallarda kullanıldığını ve bu nedenle bir manada istismar ettiklerini değişik vesilelerle görüyoruz. Toplumun hassasiyetini okşayarak, her vesileyle zekatıyla, sadakasıyla, fitresiyle toplanan bu yardımların aslında farklı amaçlarla kullanıldığını görebiliyoruz."

Baki, 15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra, toplumun genelinde bu yapıya karşı olan aldatılmışlıkların ortaya çıktığını aktararak, "Toplum bunu hissetti, bunun farkına vardı. Aklıselim düşünen insanlar bunun farkına vardı ve onlara set çekerek ticari, iktisadi, eğitim, dernek, vakıf ilişkilerini keserek, FETÖ'ye karşı tavrını net koydu." diye konuştu.

Makedonya'nın da FETÖ'ye karşı verdiği mücadelede Türkiye'nin yanında olması gerektiğini belirten Baki, "İnanıyorum ki Makedonya, en zor zamanlarında yanında olan Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk toplumunun bu mücadelesinde sessiz kalmayacak ve gerekli adımları atacaktır." dedi.

AA