Evlilik okulu şart

Her şeyin okulu var.

Birçok alanda diploma şart diplomanın olmadığı yerde sertifika şart hale gelmiştir. Ehliyet ve liyakat için de bu gereklidir. Diploma veren okulların veya sertifika veren kurumların ne kadar yetkin olduğu bahs-i diğerdir, ayrı bir yazı konusudur.

Bazen ömrümüzde çok az kullanacağımız veya çok az lazım olacak bir konuda bile bir sertifika alıyoruz bir lazım olur diye. Yabancı dil, bilgisayar vb.

Üniversiteyi bitiren bir en az 16 yıl eğitim görüyor. Bir göreve atanabilmek için bu diploma şart koşuluyor. 25-30 yıllık bir görev için bu kadar eğitim gerekiyor.

Ömrümüzün en önemli olaylarından birini gerçekleştireceğiz. Toplumun temel taşı olan aileyi kuracağız.

Ömrü olan için 50 yıl civarında yaşanacak bir hayatın temeli bu olayla başlamaktadır.

Evlilik!

İnsanlık tarihi kadar eski bir kurumumuz.

İlk insanla başlayan bir hayat güzelliği.

İlk Koca Hz. Adem, ilk hanım Hz. Havva.

İlk kocası Peygamber olan bir kurum. Bu kadar önemli.

Allah’ın emri, Peygamberin kavliyle başlayan bir kurum ama ne gelin Allah’ı biliyor ne de gelin Hz. Peygamberi tanıyor.

Hatta Allah’a bir çok isyanın yapıldığı bir kutlamaya dönüşüyor.

Çok sağlam temellerle kurulması gereken bir yapı çürük bir temel üzerine oturtuluyor.

Kendi elimizle kendimizi ateşe atıyoruz.

EVLİLİK OKULU ŞART

Ne gelin evliliğe hazırlanıyor ne de damat.

Fiziksel olarak gelişmişlik ve belirli bir yaşa gelmeyi evlilik için yeterli görüyoruz.

Adaylar, evliliği ve evliliğin getirdiği sorumlulukları biliyorlar mı?

Sanayiye çalışmaya gelen birini hemen usta yapmıyorlar. Yıllar süren çıraklık, kalfalık ve ustalık süreci var.

Eskiden gençler evliliğin mahiyeti ve sorumlulukları hakkında yeterli olarak yetişmeseler de hayata hazırlık anlamında yeterli donanımla geliyordu. Erkek rızkın kazanılması, kız da evi çekip çevirme konusunda yetişerek geliyordu. Şimdiki kızlar doğru dürüst ev işlerini dahi öğrenmeden evlilik çağına geliyorlar.

Anneler benim kızım okuyor, eğitim görüyor diye kızlarına doğru dürüst iş yaptırmıyorlar. Üniversite hayatında yurtta kaldı mı mutfağa uğramadan evlilik hayatına başlıyorlar. Bu durum evliliklerde kızlarda büyük travmalara ve  problemlere sebep olmaktadır.

Şimdiki gençler evliliği evcilik zannediyorlar. Üniversitede birbirleriyle sadece duygusal olarak yakınlık duyuyorlar bunun evlilik sürecine geçmek için yeterli zannediyorlar. Televizyonlar tarafından oluşturulan algı da o şekilde yeme, içme, gezme ve tozmadan ibaret bir evlilik.

Müslüman erkeğin cinsellik ihtiyacını giderebileceği tek merci eşidir. Hanımlar bu konuda yeterli bilince sahipler mi? Eşlerini tatmin edecek bir cinsellik sergileyebiliyorlar mı?

Erkek ve kadının yaratılıştan getirdikleri farklılıklar mevcut. Eşler bu bilgilere sahipler mi?

Bu ve benzer burada ifade edemediğimiz konularda gelin ve damat adaylarının evlenmeden önce mutlaka bilgilendirilmeleri gerekir.

Kanaatimizce Nikahın kıyılabilmesi için düzenlenen "EVLİLİK OKULU" isimli kurstan aldıkları belgeyi ibraz etmeleri istenmelidir.

Bu 16 hafta sürecek kurslara başta yeni evleneler olmak üzere evlenecek çağda kızı-oğlu olanlarda bu seminerlere katılacaktır.

Bu konuda STK'lar ve merkez belediyeler sorumluluk alıp uygulamaları bir an önce başlatmalılar. Bazı belediyelerin konferans şeklinde gerçekleştirdikleri biliniyor. Onlar daha çok seminer şeklinde gerçekleşiyor. Devamlılık olmayınca arzu ettiğimiz sonuç elde edilemiyor.

Geleceğin tarih yapan nesillerini yetiştirebilmek için iyi yetişmiş ve mutluluğu yakalamış anne-babalara ihtiyaç bulunmaktadır. Bu da ancak dini ve ahlaki konularda gençlerimizi iyi yetiştirmekle mümkün olacaktır.

Ayrılıkların değil de mutlulukların hakim olduğu mutlu yuvaları kuracak bu EVLİLİK OKULU'nu en güzel şekilde bir an önce kurabilmemiz insanlarımızın hayrına olacaktır.Başarmamız dileklerimle.

Muhabbetlerimle.

İSMET ÖZEL'DEN GÜZEL SÖZLER

- İnsan Için Önüne Çıkan Bütün Yollar Yürünebilir Yollar Ise, O Insan Artık Kaybolmuştur.

- HayaI, ipIeri eIden kaçırmaktır. Oysa öyIe bir dünyada yaşıyoruz ki, o ipin ucu eIinizden bir kaçtı mı, hemen bir başkasının eIine geçiveriyor. Ondan sonra siz hayaI ediyorsunuz, ama bir başkası yaşıyor.

- İnsanIar ciddiye aIınmak için deIi takIidi yapıyor..

- Bir milletin ümidi yoksa kendisi de yoktur.

- Yolumuz birbirimizi anlamaktan geçmiyorsa, hiçbir yere varamayacağız demektir.

- İnsanoğlu bütün mahlukat içinde kötüye alışabilen tek yaratıktır.

- Allah'a, yalnız Allah'a güvenmek bir iç terbiye işidir.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum