Geçen haftanın gündemlerini okuyucularım biliyor.  İlk gündem Ereğli’deki okullarda kaynak kitap diye aldırılan kitaplardaki sıkıntıydı. Bununla ilgili Ereğli Milli Eğitim Müdürlüğü okullara bu konuyla ilgili yumuşak bir yazı çıkarmış. Görenler öyle diyor. Bir okula muhakkik belirlenmiş. Olay sadece bir okulla sınırlı kalmamalı. Buradan tekrar ediyorum. Okullardaki bu olaya dur demez de yarın bir veli ile öğretmen arasında yaşanacak tatsız olaylara sebep olursanız bunun hesabını veremezsiniz. Sayın İlçe Milli Eğitim Müdürüm, iş o kadar çığırından çıkmış ki, öğrencilere öğretmenler aldırdıkları kaynak kitaplardan ödev veriyorlarmış. Sınıfta alamayan gariban öğrencinin günahı ne? Neden kaynak kitap almak zorunda bırakılıyor? Devletin verdiği kitabı hesaba almayanlar lütfen maaşını da almasınlar. Bu işin içinde dönen dolapları, okulları, okul müdürlerini, müdür yardımcılarını ve öğretmenlerini her seferinde yazacağım. Tabi işin ucunu koyuverir de bir şey yapamazsanız, okullardaki bu işler daha da büyüyecek. Nasıl mı? Atatürk Lisesi’ndeki bir coğrafya öğretmeninin 4 YTL’ye lastikli dosya aldırması gibi, bilmem hangi okuldaki öğretmenin x resim defterini istemesi gibi… Bırakın Allah aşkına öğrenci velileri ile oynamayı, işi iyice azıttınız. Coğrafya dersine ne alaka istenen dosya, dosyanın adresi belli de, öğrenciler ve veliler bulamamışlar, bize kadar geldiler. Sayın İlçe Milli Eğitim Müdürüm, gerçekten bu konuya duyarlı iseniz okulları, sınıfları bir gezin, hangi sınıfta kim neler aldırıyor, bir bakın. Ereğli’de okullarda toplanan paraları bildiğim kadarıyla sayıyım. Odun kömür parası: En az 20 YTL - en çok 50 YTL, spor parası: 2,5 YTL–10 YTL arası; fotokopi parası: 5 YTL–10 YTL arası; yazılı parası: 5 YTL – 10 YTL arası; sınıfın perdeleri değişecek, para; TV ve VCD alınacak para; tiyatro para; gösteri para; okullarda belli dersler için kurs açılacak para; karne parası ve diploma parası da cabası… Bu hayat şartlarında bu veliler çok iyi dayanıyor.

***

Ereğli’de ikinci gündem bomba gibi düştü. AK Partili Aziziye Belediye Başkanı Osman Aydos’un açıklamaları ortalığı karıştırdı. Aydos’un Aziziye Kasabası’nın asfaltlanan yolunun açılış töreninde yaşananları medya önünde anlatarak hem milletvekili Abdullah Çetinkaya’yı hem de AK Parti Ereğli İlçe Başkanı Ersin Yalama’yı kınaması çok konuşuldu. Son bir buçuk yıl içinde AK Parti’de yaşananları bu sayfalarda dile getirdim. Bazen çok acımasız eleştirilerde de bulundum. Acımasız eleştirilerimin nedeni bu hale düşmemeleri içindi. Milletvekili birleştirici olmadı. Bu yaşanan olay ilk değil ki, Emirgazi’in AK Parti İlçe Başkanlığı seçiminde de aynısı yaşandı. Kutören beldesi su arıtmasının açılış töreninde de aynısı yaşandı. AK Parti’in Ereğli’deki kurucuları 4 yıl bu partiyi yönettiler. Bir milletvekili çıkardılar. Bir ilçe belediye başkanı, 3 belde belediye başkanlığını bu insanlar kazandı. Bu partiye gönül veren insanlara yazık değil mi? Sonra AK Parti başkanlığını yaptığı yere hizmet getiriyor. Herkes gelecek. Ereğli gibi bir ilçede partinin kapısına kilit vuruldu. Defalarca yazdım. İktidarın nimetlerinden faydalanacak olan Ereğli’de kapılar kilitlendi diye. Şimdi ise başka bir kavga var. Neyi paylaşamıyorsunuz? Ereğli’nin huzurunu neden bozuyorsunuz? Genel seçimler geliyor. Konya’dan veya genel merkezden arkanızdaki hangi güçle sıra alacaksınız. Bu olaylara komplo teorileri yazmak çok kolay. Ama Ereğli’de kaybeden AK Parti oluyor. Eski yönetimdeki insanların açılışlara gelmesi istenmiyor, bakanları karşılamaya gelmeleri istenmiyor. Bu insanlar bu parti için hem maddi hem manevi emek verdiler. Her şeyi bir kenara bırakın. Bu partinin üyesi olarak gelirler. Buna kimse engel olamaz. Engel olmaya kalkarsan cevap veremez hale gelirsiniz. Ha, Osman Aydos’un yaptığı doğru mu? O da tartışılır. Bir gerçek varsa yapılan baskı herkesi bunalttı. Patlama Aziziye’de gerçekleşti. Sonra kim ne kadar tartışırsa tartışsın. Bu olay AK Parti’nin Ereğli’de halini bir kez daha ortaya koydu. Konya il yönetiminin de bu işe bir çözüm bulacağını sanmıyorum. 4 ay bu partinin kapısı kilitli kaldı. Kimsenin kılı kıpırdamadı. Bu olayda da öyle olacaktır. Olan bu partiye oy veren insanlara olacaktır.