Ereğli sevdalısı olmak başka…

İstanbul Ankara derken son durağımız Konya oldu. Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin 40.’sını düzenlediği “Yerel Gazeteciler Eğitim Seminerine” katıldım. Sevgili Uğur Özteke’nin organizasyonunda Balıkçılar Otel’de birçok gazeteci bir araya geldi. Verilen seminerlerden ben çok faydalandığımı düşünüyorum.

Konya her zaman olduğu gibi benim yürek devletimde ayrı bir yere sahip, belki Konya ile Ereğli arasında kopukluklar olmuştur. Konya’nın doğusunda kalan Ereğli, ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde durmaya çalıştığı için Konya’ya çok fazla göç vermemiş. Bu Konya’dan Ereğli’ye, Ereğli’den Konya’ya bakışı farklı kılmış. Hiç önemi yok bunun.

Sadece kendimizi seminerle sınırlamadık. Ereğli’nin bağrından çıkmış yürekli iki insanı ziyaret etme imkânı bulduk. Okyanus Taahhüt Anonim Şirketinin sahibi Nusret Argun ve Yatırımlar Genel Direktörü Yılmaz Altunsoy Bey’i iş dünyasında bir Cuma sonrası bulduk.

Önce Yılmaz Bey’in odasına geçtik. Etrafa baktığımda Okyanus grubunun Konya’daki yatırımlarının minyatür resimleri dikkat çekiyordu. Yılmaz Bey’le sohbetimiz başlamadan Nusret Abi geldi. Müthiş pozitif enerjisi vardı. Daha koltuklara oturmadan Ereğli’den konuşulmaya başladı. Her konu üzerinde konuşuldu diyebilirim.

Yılmaz Bey sağ olsunlar Ereğli’den gelen gazetecilere kısa bir brifing verdi. Yılmaz Bey anlattıkça bizdeki Okyanus grubuna karşı olan hayranlıkta artmadı desek yalan olur. Bu hayranlığın sebebi ise Ereğli’ye yapılan doğalgaz yatırımı başta olmak üzere yeni yatırımların düşünülmesiydi.

Yılmaz Bey anlattıkça bizim heyecanımız daha da arttı. “Ereğli bizim için çok farklı bir yere sahip hizmet etmekten onur duyuyoruz” diyen Altunsoy, yabancı sermayeyi Ereğli’ye getirmek için her yolu denediklerini bundan da yılmayacaklarını sözlerine ekledi. Yılmaz Bey bunları anlatırken önlerine çıkan engellerin aşılmasında el birliğiyle yardımcı olmamız gerekmekte olduğunu bir kez daha anladık. Nedeni ise, hiçbir teşvik almayan bir bölgede özveriyle bir şey yapmanın gayreti içinde olmalarıdır.

Yılmaz Bey’in anlattıkları buralara falan sığmaz yürekler dolusuydu. Ereğli için düşüncelerinden dolayı tebrik ediyorum.

Sohbetimize Nusret ağabeyle devam ediyoruz. Ereğli’den gelen gazeteci ve televizyoncuları o kadar işin arasında misafir etmeleri Ereğli’ye ne kadar değer verdiklerinin bir göstergesidir. Nusret ağabeyle, Ereğli’de bir nostalji yolculuğu yaptıktan sonra yapacakları hizmetlerin arkasının kesilmeyeceğini söyledi. Ereğli böyle bir iş adamına sahip olmanın gururunu doyası yaşamalı bence, Türkiye’deki en büyük gaz firmasının en büyük ortağının patronu Ereğlili, Türkiye’de ilk doğalgaz alan ilçe Ereğli ve bundan sonraki yapmaya düşündükleri projeler ise Ereğli’yi çağdaş bir kent haline dönüştürmeye yönelik olacaktır. Nusret Abi, Ereğli’yi yüreğinin en müstesna köşesinde çocukluk ve gençlik anılarıyla beraber saklıyor. Bu anısını canlı tutmak için Yılmaz Bey’le beraber her yolu deniyor. Bize düşen bu konuda tam destek olmaktır. Yaptıkları ve yapacakları hizmetler çok teşekkürler ediyorum. Ereğli’nin size her zaman ihtiyacı var. Ereğli’nin yatırımcıya ihtiyacı var. Yolunuz açık olsun…

****

Yazımı yazmadan önce bizim Kuaför Servet’e uğradım. Saçlarımı bir tarayıver diye, yaşlı bir amcayı tıraş ediyormuş. Onun afacan bir kalfası var Gazi. “Cuma Ali abi ben tararım saçlarını” dedi. “Tara bakalım” dedik. Bu arada cep telefonu çalmaya başladı Gazi’nin, “Gazi telefonun çalıyor bakıver” dedim. Günün en anlamlı sözünü söyleyiverdi: “Telefon bekler, basın beklemez abi”… Eyvallah Gazi herkes senin gibi düşünsün… Ustaların Servet ve Özkan seni kıskanacak biliyorum. Ama onları yazacağım günler gelecek.

 

 

Yeni msn adresim : [email protected]  eleştiri ve tavsiyeleriniz için

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.