Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü

Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü

BM, çölleşme ve kuraklık nedeniyle gelecek 10 yılda yaklaşık 50 milyon kişinin yer değiştirebileceği uyarısında bulundu- Kuraklık Afrika'yı, özellikle de son yıllarda Afrika Boynuzu ve Sahel bölgesini ciddi anlamda etkiliyor- Asya'daki Aral Gölü 60 yıldır

ANKARA (AA) - BÜŞRA SELVİ ÖĞÜTCEN - Birleşmiş Milletler (BM), çölleşme ve kuraklık nedeniyle gelecek 10 yılda yaklaşık 50 milyon kişinin yer değiştirebileceği uyarısı yaptı.

BM kararıyla 1995'ten bu yana her yıl 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü olarak kutlanıyor.

BM Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesinin (UNCCD) internet sitesinden yapılan açıklamada, Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü'nün bu yılki temasının "Toprağımız. Evimiz. Geleceğimiz." olarak belirlendiği belirtildi.

Küresel ısınma ve iklim değişiklikleri nedeniyle dünyanın birçok bölgesinin çölleşme ve kuraklık tehdidi altında bulunduğuna işaret eden BM, gelecek 10 yılda yaklaşık 50 milyon kişinin, yer değiştirebileceğine dikkati çekti.

- Afrika'da çölleşme ciddi boyutlarda

Çölleşmenin kendini ciddi anlamda gösterdiği Afrika kıtasının üçte ikisi çöl veya kurak alan oluşturuyor. Tarım ve gıda üretimi için hayati öneme sahip olan bu alanın yaklaşık dörtte üçünün çeşitli ölçülerde bozulduğu tahmin ediliyor.

UNCCD'ye göre, Afrika'da 184 milyon kişinin bozulmuş tarım alanında yaşadığı tahmin ediliyor.

Kuraklık Afrika'yı, özellikle de son yıllarda Afrika Boynuzu ve Sahel bölgesini ciddi anlamda etkiliyor. Bölge halkı, fakirlik ve sosyo-ekonomik şartların etkili olmasıyla geçim kaynağı olarak doğal kaynaklara bağımlı hale geliyor.

Ayrıca Afrika, 9 milyon kilometrekarelik yüz ölçümüne sahip olan, dünyanın en büyük sıcak çölü Sahra'ya da ev sahipliği yapıyor. 10 bin yıl önce yeşil ve bereketli bir tropik bölge olan Sahra'nın zamanla çöle dönüştüğü biliniyor.

Bu arada Pasifik Okyanusu'ndaki bir iklim salınımı olan El Nino, Afrika boyunca şiddetli sıcak hava dalgasına yol açarak bölgedeki yağış miktarının azalmasına neden oldu.

Afrika, geçen yaz, kıtlık riskini ciddi boyutlara taşıyabilecek en şiddetli sıcaklık ve kuraklıkla karşı karşıya kaldı. Kıtadaki milyonlarca insan, özellikle El Nino'dan sonra ortaya çıkan kuraklık nedeniyle ağır açlık ve insani krizin pençesine düştü.

Şiddetli kuraklıkla mücadele eden kıtada, bazı ülkelerde kuraklık sebebiyle "ulusal felaket" ilan edildi.

- Asya'nın Aral'ı yaklaşık 60 yıldır kuruyor

Etkilenen kişi sayısından bakıldığında ise kuraklık ve çölleşmeden en çok etkilenen kıta olan Asya'nın, 1,7 milyar hektarlık toprağı ya kurak ya yarı kurak ya da kuru nemli. Kıta birçok çöle ev sahipliği yaparken bunlardan en büyüğü Gobi. Yaklaşık 1 milyon 500 bin kilometrekare genişliğiyle Gobi aynı zamanda dünyadaki en büyük çöllerinden biri.

Asya'da bir zamanlar dünyanın en büyük 4. gölü olan Aral'ı besleyen Emuderya ve Sirderya ırmaklarının Sovyetler Birliği döneminde pamuk tarlalarına akıtılması sonucu göl, 1960'lı yıllardan itibaren kurumaya başladı. Dünyanın en büyük çevre felaketleri arasında gösterilen Aral Gölü'nün geri çekildiği 54 bin kilometrekare alanda oluşan tuzlu kum, rüzgarla birlikte bölgeyi büyük bir çevre felaketiyle karşı karşıya bıraktı. Bu nedenle bölgede hastalıklar ve bebek ölümleri de arttı.

- Yağmur ormanlarının ev sahibi ormansızlaştırılıyor

BM Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) "Dünya Ormanlarının Durumu" raporuna göre ise tropik ülkelerde her yıl 7 milyon hektar ormanlık alan yok oluyor. 1990-2015 yıllarında 93 ülkenin toplamda 242 milyon hektar ormanlık alanı yok oldu.

Yağmur ormanlarıyla bilinen Latin Amerika ve Karayipler'in de 20 milyon 533 bin kilometrekarelik kısmı çöl ve kurak alan.

Güney Amerika ülkesi Şili de dünyanın en kurak çölü kabul edilen Atacama'ya ev sahipliği yapıyor.

Amerikalı bilim adamları, birkaç ay önce Atacama Çölü'nde bir zamanlar göllerin ve bataklıkların bulunduğunu tespit ettiklerini açıklamıştı. Bir zamanlar sulu bölgeler barındıran bu bölgede 9 bin ila 17 bin yıl öncesinde canlıların yaşadığı bir alan olabileceğini ve bu alanın yaklaşık 600 kilometrekare olduğunu tahmin ettiklerini söylemişlerdi. Günümüzde ise yılda ortalama 15 milimetre yağış alan Atacama'nın bazı kısımlarında neredeyse hiç yağış görülmüyor.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :