Dizilerin Müdavimi Olmak

Hangi dizinin müdavimisiniz? Kurtlar Vadisinin mi, Bir İstanbul Masalı’nın mı? Yoksa Aliye’ye mi içiniz ısındı? Açık yüreklilikle, korkmadan söylüyorum ki, Kurtlar Vadisi’nin hastalarından değilim. Korkmadan dedim, çünkü izlenme oranının tavana vurmasını sağlayan, efendim Çakır öldü diye çarşaf çarşaf taziye ilanı veren, helva dağıtan toplumun içinden bir fert olarak bunu söyleyebilmek gerçekten zor.Belki de “zevksiz sen de” gibi hakaretvari sözlere maruz kalacağımı bilerek söyledim. Hatta biraz daha ileri giderek erkeklerin dayatması sonucu dizinin raitingi bu kadar yüksek diyeceğim. Cesaret, gözüpeklik, adam gibi adam olmak, mafyanın hakkından gelmek v.b. erkeklerin duygularını kabartan, insanı coşturan bu diziyi kadınların kendilerine tercih hakkı bırakılmadığı için izlediklerini, dolayısıyla da dizinin aralarında zoraki gündem oluşturduğunu düşünüyorum. Fanatik ‘kadın izleyicileri’ istisna tutarak.Bu durumun aksi ise Asmalı Konak’ta zuhur etmişti de, o zaman ki dayatmanın bir rövanşı sanki Kurtlar Vadisi. Kadınlar tarafından ikinci gol Aliye’nin randıman almasıyla gelebilir. Bu dizide de bitmek üzere olan iki ilişkinin, doğması muhtemel bir aşka dönüşmesi ve bunun getirisi-götürüsü dikkat çekebilir. Tabii çocuklarından kopamayan anne izleyiciyi can evinden vuracaktır.İnsanlar yaşadığı mutsuz hayatları tam anlamıyla bulamasalar da dizilerde en azından yaşanması muhtemel acı senaryoları izlemeyi tercih ediyorlar. Ya da modern hayatın temposundan fırsat bulabiliyorlarsa hayalini kurdukları, yaşamayı arzu ettikleri aşk masallarını. Bir İstanbul Masalı’nın raiting sebebi de budur belki. Adı üstünde bir masal diyenler de var.Senelerce Tük Sinemasının gündemde olduğu altın zamanların bilindik senaryosu. Fakir kız- zengin oğlan masallarından biri daha diye de düşünüyor insan.Güçlü kadrosu ile toplum içinden hayatları yansıttığından mıdır, karakterler cuk oturduğu için midir, yoksa Türk filmine olan muhabbetimizden midir bilinmez bastık bağrımıza.Önceleri heyecanla takip ettiğim dizide Selim ile Esma başına buyruk evlilik yapınca pek çok izleyici gibi ben de hayal kırıklığına uğradım. Sanki dizinin tadı kaçtı nezdimde. Artık niye izleyelim ki ‘alışılmış son’ yaşanmışsa. Tekrar diriltebilir mi diziyi senarist, merak ediyorum.Efendim, dizilerin bizlerdeki yansımaları anlatmakla bitmez. Televizyon ve internet modern yaşamların vazgeçilmezi. Aslında bunlardan ne kadar uzaklaşırsak, kendimize o kadar vakit ayırmış ve özgürleşmiş oluruz ama toplumdan kopmamak adına, bize enjekte edilenden haberdar olalım diye, ötelerden gelen duygularımızı kaybetmemek veya tercihen dinlenmek için ‘her güne bir dizi’yi bulmayacak şekilde bir-iki dizi takip etmenin sakıncası olmasa gerek!:)Bizler medyanın söylediğinin, dayattığının toplum nezdinde bir karşılığı olduğunu bilenlerdeniz. Onun için buradayız.Baki selamlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.