Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde muhtarlar toplantısı

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde muhtarlar toplantısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)"Bundan sonra sorunların kapımızı çalmasını beklemeyeceğiz, bundan sonra bıçak kemiğe dayanana kadar sabretmeyeceğiz, gırtlağımıza kadar bataklığa gömülmeye rıza göstermeyeceğiz. Artık sorunların üzerine biz gideceğiz. Terör soru

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bundan sonra sorunların kapımızı çalmasını beklemeyeceğiz, bundan sonra bıçak kemiğe dayanana kadar sabretmeyeceğiz, gırtlağımıza kadar bataklığa gömülmeye rıza göstermeyeceğiz. Artık sorunların üzerine biz gideceğiz. Terör sorunumuz mu var? Terör örgütlerinin gelip bize saldırmasını beklemeyeceğiz. Bu örgütler, nerede faaliyet gösteriyorsa, nerede yuvalanıyorsa, gidip orada tepelerine tepelerine bineceğiz." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen "28. Muhtarlar Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, gençlerin Lozan'ı incelemesinden, araştırmasından birilerinin rahatsız olduğunu belirtti.

"Varsın rahatsız olsunlar. Niye korkuyorsunuz? Tartışılsın, incelensin. Kim ne demiş, görülsün." diyen Erdoğan, "Doğru, yanlış bilelim. Yani partimin kurucusu Lozan'da imzaya gitmiş veya imza atmış diye bu doğrudur, böyle bir mantık olamaz." ifadesini kullandı.

Bunun doğru olup olmadığının sorgulanması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "'Yanlış' diyenler varsa niye 'yanlış' diyor, bunu da soralım. Tek tipçi bir insan, biz böyle bir gençlik istemiyoruz. Sorgulayan, araştıran bir gençlik istiyoruz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin sorguladığı, araştırdığı zaman hakikati de yakalayacağını belirterek, "Ben gençliğimizi bal arısı gibi görmek istiyorum, eşek arısı gibi değil. O daldan dala, çiçekten çiçeğe dolaşsın ve gelsin o balı yapsın ki, tüm insanlık ondan istifade etsin. İnşallah bunlar olacak." dedi.

- "Sayın Bahçeli'ye teşekkür ediyorum"

"Misakımilli niye rahatsız ediyor?" diye soran Erdoğan, "Misakımilli'yi gündeme getiren kim? Gazi Mustafa Kemal. Niye rahatsız oluyorsunuz? Biz rahatsız olmuyoruz. Misakımilli batıdan doğuya nasıl başlıyor? Burada bir tarih, burada bu milletin geçmişi yok mu?" ifadesini kullandı.

Bundan rahatsız olunmaması gerektiğini dile getiren Erdoğan, bunun dünü ve bugününün öğrenilmesi, bilinmesi gerektiğini vurguladı.

Erdoğan, birilerinin bunu anlamak istemediğini çünkü dertlerinin başka olduğunu ama anlayanlar da bulunduğuna işaret ederek, "Bu noktada Sayın Bahçeli'nin dünkü konuşmasında da ifade ettiği gibi, kendisine teşekkür ediyorum. Çünkü siyasi hareketler de doğruda bütünleşmeyi ortaya koyduğu sürece bu millet kazanacaktır. Bunu başarmamız lazım." diye konuştu.

- "Misakımilli hedeflerimizi koruyamadık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geriye dönüp bakıldığında Osmanlı Devleti'nin çok büyük ve köklü bir devlet olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu devin yıkılışı, milletimiz üzerinde maddi ve manevi olarak derin yaralara yol açmıştır. Nerelerden nerelere geldik acaba bunu gençliğimiz biliyor mu? 1914 yılında 2,5 milyon kilometrekare olan topraklarımızın büyüklüğü 9 yıl sonra Lozan'ı imzaladığımızda daha sonra topraklarımıza katılan Hatay'la birlikte 780 bin kilometrekareye düşmüştü. Süre, ne kadar dar.

Kurtuluş Savaşımıza girerken hedefimiz, Misakımilli sınırlarımıza sahip çıkmaktı. Maalesef hem batı hem de güney sınırlarımızda Misakımilli hedeflerimizi koruyamadık. Dönemin şartları itibarıyla bu durumu mazur görenler, göstermeye çalışanlar olabilir. Bu yaklaşımı bir yere kadar mazur görmek mümkündür. Asıl vahimi, zorunluluklardan kaynaklanan bu durumu esas olarak kabul edip kendimizi tamamen bu kabuğun içine hapsetme anlayışıdır. Biz işte bu anlayışı reddediyoruz. Türkiye'yi 1923'ten beri böyle bir kısır döngüye hapsedenlerin amacı, coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızı, Selçuklu ve Osmanlı geçmişimizi bize unutturmaktır.

2016 yılında 1923'ün psikolojisi ile hareket edemeyiz. Bunda ısrar etmek ülkeye ve millete yapılacak en büyük haksızlıktır. Cumhuriyetimizi kurduğumuzdan beri dünyada her şey değişirken biz, o tarihteki konumumuzu korumayı kazanç olarak göremeyiz. Çünkü biz Kurtuluş Savaşımızı 'hatt -ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır' stratejisiyle kazanmış bir milletiz. İstiklalimizi bu anlayış ile kazandığımız halde bizi Cumhuriyet tarihimizin tamamını 'hatt-ı müdafaa' ile geçirmeye zorlayan anlayışı geride bırakmak mecburiyetindeyiz. 93 yıldır başımıza ne geldiyse bu anlayıştan gelmiştir."

- "Terör örgütlerinin gelip bize saldırmasını beklemeyeceğiz"

Erdoğan, geriye dönüp bakıldığında, bir sorun kapıyı çalmadan, bıçak kemiğe dayanmadan, gırtlağa kadar bataklığa gömülmeden harekete geçilmediğini gördüğünü belirterek, "Bunun için dikkat ederseniz, kapımız hiç boş kalmadı. Rahat nefes aldığımız dönemimiz hiç olmadı ve her dönem bu tür bedeller ödedik." diye konuştu.

Siyasette büyük bedeller ödendiğini, darbelerle, muhtıralarla, vesayet yönetimleriyle çok zaman kaybedildiğini, ekonomide de büyük bedeller ödendiğini aktaran Erdoğan, Türkiye'nin aynı kulvarda yarışa başladığı ülkelerin fersah fersah gerisinde kaldığını kaydetti. Erdoğan, insani olarak da büyük bedeller ödendiğini, terörle mücadelede, kardeş kavgalarında binlerce evladın, genç neslin kaybedildiğini vurguladı.

Türkiye'nin bu yanlış güvenlik anlayışını artık terk ettiğini ve artık bedel ödemek istemediklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bundan sonra sorunların kapımızı çalmasını beklemeyeceğiz, bundan sonra bıçak kemiğe dayanana kadar sabretmeyeceğiz, gırtlağımıza kadar bataklığa gömülmeye rıza göstermeyeceğiz. Artık sorunların üzerine biz gideceğiz. Terör sorunumuz mu var? Terör örgütlerinin gelip bize saldırmasını beklemeyeceğiz. Bu örgütler, nerede faaliyet gösteriyorsa, nerede yuvalanıyorsa gidip orada tepelerine tepelerine bineceğiz." değerlendirmesini yaptı.

(Sürecek)


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler