Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Konya buluşması' FOTO GALERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Konya buluşması' FOTO GALERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Konya buluşması'

 

haberr-copy.jpg

 

özlerine "Altı aylık aranın ardından, yeniden sizlerle birlikte olmanın memnuniyeti içindeyim. Mevlana Hazretleri'nin çağrısına uyup her fırsatta Konya'ya geliyoruz, gelmeye devam edeceğiz. Konya ile aramıza kimseyi sokmayız." diye başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya'nın gönül bağının köklerinin Selçuklu'ya kadar gittiğini belirtti.

Selçuklu mimarisini yeniden gündeme getirmek ve ayağa kaldırmak için gösterdikleri gayretin çok iyi bilindiğini anlatan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni, kurucusu olduğu AK Parti Genel Merkez binasını ve daha pek çok eseri Selçuklu mimarisinin modern bir yorumu olarak inşa ettirdiklerini, gelenlerin de hayran kaldığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne taşıdıkları Selçuklu'nun yarına da taşınacağını vurgulayarak, bu tarzın milletçe de benimsendiğini, artık ülkenin her köşesinde bu tarz eserlerin yükseldiğinin görüldüğünü kaydetti.

"Biz, Konya'nın geçmişine ve bugününe sahip çıkarken, CHP'nin Konya vekilinin söylediği sözleri duydunuz değil mi?" diyen Erdoğan, "Evet' verenleri İzmir'den denize dökeceklermiş. Samsun'dan gireceklermiş. Sivas, Amasya, Sakarya... Ey gafil, seni Samsun'a sokmazlar, haddini bil haddini. Bilmezsen haddini, patlatırlar enseni. Sen ne zannettin bu ülkeyi, bu milleti ne zannediyorsun sen? Bunca yıl Konya'nın ekmeğini yemiş, suyunu içmiş birisi nasıl olur da böyle zırvalar bilemiyorum. Eminim Konyalı, bu densize haddini pazar günü bildirecektir. Tabii onun şahsında aynı izde gidenlere de bildirecektir." değerlendirmesinde bulundu.- "Pusulayı şaşırdılar"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu zihniyete ilk dersin pazar günü sandıkta verileceğine inandığına işaret ederek, CHP'nin eski ve yeni genel başkanlarıyla, milletvekilleriyle tamamen pusulayı şaşırmış durumda olduğunu kaydetti.

Milletin, özü çürük olanlarla işi olamayacağını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bunların derdi büyük. Türkiye'nin yönetim sistemi değişince artık milletin önüne çıkacak yüzleri kalmayacağını çok iyi biliyorlar. Hem 'göbeğini kaşıyan adam' diyerek, 'bidon kafalı' diyerek, 'makarnacı' diyerek bu millete hakaret edip, hem de ülkenin yönetiminde söz sahibi olma devri bitiyor. Bunlar ondan çıldırıyor. Bundan sonra hükümetler otel lobilerinde, Güneş Otel'de, şurada burada, medya patronlarının yalılarındaki pazarlıklarla değil, sandıkta doğrudan millet tarafından kurulacak.

Kararı siz vereceksiniz, milletin yarısıdan fazlasının gönlüne girerek, ülkeyi yönetecek bir cumhurbaşkanının bu zihniyetten çıkması mümkün değildir. Mevlana Hazretleri'nin işaret ettiği üzere insanda 'okyanus gibi bol haysiyet, elif gibi dimdik şahsiyet.' İşte onları karşımda görüyorum, bu çok önemli. Konya, 16 Nisan'da 'evet' diyerek, bu haysiyet fukaralarına dersini vermeye hazır mı?"

Erdoğan, pazar akşamının ülkenin bayramı olacağına vurgu yaparak, "Bu tarihi bir devrim ve dönüşüm." dedi.

- "Sandıklara sıkı sahip çıkacağız, ihmal yok"

İl ziyaretleri turunu bugün Konya'da tamamlayacağını, yarın ise İstanbul'un Tuzla, Kartal, Ümraniye ve Sarıyer ilçelerinde finali yapacaklarını bildiren Erdoğan, "Pazar günü sandıklara sıkı sahip çıkacağız, ihmal yok. Hepimiz sandıklara gideceğiz, sandık görevlisiysek, sandıklardaki görevlerimizi hakkıyla yapacağız. Oralarda bazı virüslere fırsat vermeyeceğiz, buna da dikkat edeceğiz. Sandıklar emin ellerde." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu seçimde oy pusulasında parti amblemi bulunmadığına dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Sadece beyaz ve kahverengiden oluşan bir kağıt var. Beyaz 'ak' yani, o 'evet'. Kahverengiyi de anlıyorsunuz. O zaman demek ki beyazda, akta 'evet'te buluşuyoruz. Mührü 'evet'e basarsanız anayasa değişikliğini kabul etmiş oluyorsunuz. 'Hayır'ı zaten söylememe gerek yok, o zaman reddetmiş oluyorsunuz. Vatandaşlarımızdan pazar günü mutlaka sandığa gitmelerini, oylarını kullanmalarını istirham ediyorum. Oy kullanırken de mührü vurmaktan, zarfa koymaya, sandığa atmaya kadar her aşamada dikkatli olmalarını rica ediyorum.

Sakın sağda solda söyleyenlere kulak asmayın. Aklınıza takılan bir şey varsa sandık başındaki görevlilere sorun, onlardan bilgi alın. Oy verme işlemi bittikten sonra da sandık müşahitleri oy sayımı tamamlanıp, tutanaklar seçim kurullarına teslim edilene kadar görev yerlerinden ayrılmamalı. İçinizde sandık müşahitleri varsa onlar da sakın oradan tutanakları almadan ayrılmasın. Demokrasimize, geleceğimize sahip çıkmak önce sandığa gitmekle sonra da sandığa attığımız oya sahip çıkmakla başlar."

Avrupa'nın AGİT örgütünün, seçimlerin yapıldığı ülkelere, değişik ülkelerden seçilen temsilcilerden gönderilen heyetlerin olduğunu belirten Erdoğan, bunların, "Türkiye'de evet çıkarsa burada birçok sıkıntıların olduğu anlamına gelir." dediğini aktardı.

Erdoğan, "Sen kimsin ya. Önce haddini bil. Senin böyle bir görevin yok. Evet, hayır çıkarsa ne olur sen bunu konuşamazsın. 'Her yerde evet varmış, hayırı görmemiş...' Onu sen bu noktada çalışmayan partinin yetkilileriyle konuş. Böyle bir rapor veremezsin. Versen de vermesen de pazar akşamı bu millet, 'evet'iyle gereğini yapacaktır." ifadesini kullandı.

Eskilerin, "Aşk adamı ağlatır, dert adamı söyletir." dediğini anımsatan Erdoğan, kendilerinin hem dertli hem de aşık olduklarını bildirdi. Erdoğan, pazar akşamı itibariyle bu işi milletçe bitireceklerini dile getirerek, davalarının büyük, aşklarının ise sonsuz olduğunu vurguladı.

Erdoğan, dün Ordu ve Giresun'da bulunduğunu, yağmurun altında on binlerce kişinin dağılmadan beklediğine işaret ederek, "Bu nasıl aşk, bu nasıl dert?" diye sordu. Erdoğan, Konya'da da yüzbin kişinin karşısında durduğunu belirtti.

- "Soru doğru da soranın niyeti doğru değil"

Başbakan Binali Yıldırım ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile 81 ili dolaştıklarını, gitmedikleri il kalmadığını, milletle kucaklaştığını, bütün televizyon kanallarından millete seslendiklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"16 Nisanda oylayacağımız anayasa değişikliğini düşünün. Cumhurbaşkanıyla, başbakanıyla, hükümetiyle zaten işbaşındayız. Hani Kılıçdaroğlu, 'Neyiniz eksikti, neyi yapamadınız da anayasayı değiştiriyorsunuz?' diye soruyor ya... Soru doğru da soranın niyeti doğru değil. Düşünebiliyor musunuz beni de çok seviyor ha. 'Recep Tayyip Erdoğan'dan sonrası ne olacak?' diyor. Ne kadar da seviyor maşallah, muhabbeti bayağı iyi.

Geçen 14 yıl boyunca ülkemize ve milletimize hizmet getirmek için attığımız her adımda bunların ayağımıza nasıl çelme taktıklarını çok iyi biliriz. Sürekli Meclisi bloke ettiler, her fırsatta Anayasa Mahkemesini yol ettiler, kendi tıynetlerindeki meslek kuruluşları aracılığıyla mahkeme mahkeme dolaştılar. Sanmayın amaçları hukuku korumak, adaleti sağlamak. Kesinlikle öyle bir dertleri yok. Tek gayeleri, hükümeti iş yapamaz hale getirmekti. Sürekli gensoru, gensoru, akşam gensoru, sabah gensoru. Biliyorlar ki netice alamayacaklar yine gensoru. 1950'den bugüne 484 gensoru verildi. Bunların 4 tanesi kabul, 480'i reddedildi. Buna rağmen yine verdiler. Bu, çalıştırmamak için yapılıyor. Bundan sonra gensoru yok. Gensoru ve güvenoyu hakkı milletin. Millet, zamanı gelince 'başarılı olamadın, güle güle' diyecek. Bunların ise en büyük hedefleri, hizmet ve eserleri sabote etmekti. Türkiye'nin zarar görmesi pahasına yürütülen bu muhalefet anlayışını inşallah milletimizin tasvip etmediğini, her seçimde gördük. Buna rağmen aynı tavırlarını 16 Nisan halkoylaması dahil inatla sürdürdüler. Biz en başından beri anayasa değişikliğini kendimiz için değil ülkemiz, ülkemizin geleceği için istediğimizi söylüyoruz."

-"Çok daha geniş paketle milletimizin karşısına çıksaydık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, nerelerde tıkanıklık yaşandığını, neye ihtiyaç duyulduğunu çok iyi gördüklerini vurgulayarak, anayasa ve onunla birlikte yönetim sistemi meselesinin, bugünün konusu olmadığını bildirdi. Erdoğan, çok daha eski tartışmaları bir kenara bıraktığını, son 6- 7 yıldır bu konunun neredeyse gündemden hiç düşmediğini anımsattı.

"Bunları niye yaptılar? Milletimiz için böylesine hayati bir meselede katkı vermek yerine sürekli takoz olmayı niye tercih ettiler?" diye soran Erdoğan, MHP'nin, 18 maddelik bu pakete destek verdiğini, meseleyi milletin önüne getirebildiklerini belirtti. Erdoğan, "Keşke CHP de bu çalışmanın içinde yer alsaydı ama almadı.Tıpkı MHP gibi onlar da katkılarını sunsaydı ve çok daha geniş paketle milletimizin karşısına çıksaydık. Ama olmadı, olmaz. Çünkü bunlar beyaza, siyah demekle maruftur. Bunlar hiçbir zaman iyi niyetle yaklaşmadılar." dedi.

Erdoğan, AK Parti, MHP, BBP, CHP, Saadet Partisi ve diğer partilere gönül verenlere, "Gelin hep birlikte 16 Nisan'da ülkemizi yeni yönetim sistemine kavuşturalım. Buna var mısınız?" diye seslendi.

-"Dersini çalışmamış"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan'ın, bu anayasa değişikliğini Mecliste destekleyenlerin yanında tüm partilere oy veren vatandaşlar için de yeni bir fırsat olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Artık kifayetsiz genel başkanlara mecbur değilsiniz. Duydum ki 'Denize dökeriz' diyen bir zat vardı ya... Saadet Parti'li bazı hanım kardeşlerim onu makamında ziyarete gitmişler. Çok üzüldüm. Çünkü ben o kökeni, o menşei tanırım. Böyle zillet içindeki bir kişiyi nasıl oluyor da gidip ziyaret ediyorlar?

Artık bu millete sürekli yalan söyleyen, müflis siyasetçilere mahkum değilsiniz. Yeni dönemde milletimizin gönlüne girecek çalışmayı ortaya koyan herkesin önü açıktır. İster Mecliste grubu olan partiler, ister son seçimlerde oy oranlarının toplamı yüzde 5'i bulan partilerin, ister yüz bin vatandaşın desteğini alan herkesin cumhurbaşkanlığına aday olma imkanı var. Milletimiz 5 yılda bir önüne gelen iki sandıktan birinde cumhurbaşkanını ve hükümeti, diğerinde Meclisi ve milletvekillerini seçecek. Mahalli idareler seçimleri, büyük şehirleriyle, ilçe belediyeleriyle, muhtarlıklarıyla aynı şekilde devam ediyor. Yani Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi Cumhurbaşkanı akşam yatıp, sabah muhtarlıkları kapayamayacak. Böyle bir şey yok. Adam dersini çalışmamış, hala da çalışmıyor. Cumhurbaşkanının lokantalarla işi yok. Lokantalar belediyenin işidir. Bu zatın bundan haberi yok. Sen SSK Genel Müdürlüğü yaptın da ne yaptın. Seni biz oradan da tanıyoruz."

Türkiye'nin daha hızlı ilerlemek için artık zaman kaybetmemesi gerektiğini belirterek, "Herkes gibi cumhurbaşkanı da kendisine anayasada çizilen sınırlar dahilinde, kanunlara uygun şekilde vazifesini yerine getirecek. Yeni sistemin eskisinden en büyük farkı, karar alma ve uygulama süreçlerinin hızlı olmasıdır." diyen Erdoğan, otomobillerden bilgisayara her şeyin hızının arttığı bir dönemde hükümetlerin eski usül çalışma ile devam etmesinin mümkün olmadığını kaydetti.

Pek çok ülkenin 70'li, 80'li en geç 90'lı yıllarda çözdüğü bir sorunu, Türkiye'nin ancak bugün halletme imkanına kavuşabildiğini belirten Erdoğan, "Geç oldu ama inşallah pazar günü güç olmayacak." ifadesini kullandı.

Meydanda bulunanlara, "16 Nisan'da güçlü, müreffeh, istikrarlı Türkiye için evet mi?" diye soran Erdoğan, "Evet" yanıtını alması üzerine, "Maşallah barekallah. Ne güzel bir gün. Hem cuma hem şu coşku. Selçuklu'nun torunlarına da bu yakışır" karşılığını verdi.

Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Türkiye'nin içeride ve dışarıda çok büyük saldırılara maruz kaldığı bir dönemden geçiyoruz. Terör örgütlerini kullanarak canımızı yakanlar bu milletin korkacağını, sineceğini, teslim olacağını sandılar. Almanya bunu yaptı. Fransa bunu yapıyor. Brüksel, Belçika bunu yapıyor. İsviçre bunu yapıyor. Avusturya bunu yapıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, bu milletten daha güçlü değiller. Mesele o. İşte pazar günü batıya da cevap vereceksiniz. Vereceğiniz evet oyları batıya bir cevap olacaktır. Türkiye'nin o batıcı güçlerine de bir cevap olacaktır. Halbuki Selçuklu ve Osmanlı tecrübesine bakan şunu görür; Türk milleti kuruculuk vasfıyla öne çıkan bir millettir. Yurt kurar, yuva kurar, medeniyet kurar. Özelliğimiz bu."

Bir asır önce ilçeleriyle beraber Konya'da 530 medresenin bulunduğunu anımsatan Erdoğan, yüreği pek yiğitlerin de her cephede ülke için mücadele ettiklerini belirtti.

Bugün de Konyalı kahramanların şehitler tepesini boş bırakmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece son iki yılda asker ve polis olarak Konya'nın terörle mücadelede verdiği şehit sayısının 41 olduğunu ifade etti.

Erdoğan, 15 Temmuz gecesi de Konyalı bir kahramanın Ankara'da darbeciler tarafından şehit edildiğini hatırlatarak, şehitlere rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi ve ruhları için Fatiha okunmasını istedi.

- "Birer kiralık katiller sürüsüne dönüşmüş durumdadır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"20 ayda yaklaşık 11 bin teröristi etkisiz hale getirdik. Girdik inlerine daha da gideceğiz. Allah'ın izniyle bunları sıfırlayacağız. Bütün silahlarını ya gömecekler ya yok olacaklar. Başka çaresi yok. Durmak yok. Bu ten bu canda oldukça arkadaşlarımla bu mücadeleyi sürdüreceğim. Silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz, korucularım hep beraber bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Ülkemizin üzerinde hesabı olan güçlerin maşalığına soyunan tüm terör örgütlerinin başlarını ezmek üzerimize vacip değil mi?

PKK'nın, PYD'nin, YPG'nin Kürt kardeşlerimizle ne ilgisi var? Bunlar adeta parasını verenin istediği gibi kullandıkları birer kiralık katiller sürüsüne dönüşmüş durumdadır. DEAŞ'ın İslam ile uzaktan yakından bir alakası olabilir mi? Bölgemizde yıllardır sadece Müslümanları öldüren, diğer yerlerde de masumları katletmek dışında bir vasfı olmayan örgüttür. FETÖ derseniz, Pensilvanya'daki şarlatanın emriyle kendi ülkesine, milletine silah çeken, her türlü kötülüğü eden bir ihanet çetesidir."

- "Pazar günü aynı zamanda idam kararının verileceği gündür"

Alandakilerin "idam" diye slogan atmaları üzerine Erdoğan, "Bu talebiniz var ya, işte pazar günü aynı zamanda bu idam kararının verileceği gündür. Bu kararı asıl siz vereceksiniz. İnşallah pazardan sonra bu parlamentoya gelecek." karşılığını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kılıçdaroğlu diyor ki 'Ben evet derim'. Sayın Bahçeli evet diyeceğini açıkladı. Sayın Yıldırım da aynı kanaatte. Dolayısıyla parlamentodan geçti, bana gelecek. Ben bunu onaylarım. Şehidimizin katillerini affetme yetkisi bize ait değildir." dedi.

Erdoğan, idama ilişkin düzenlemenin parlamentodan geçmemesi halinde ise AK Parti ve MHP milletvekillerinin anayasa değişikliğinde olduğu gibi bir ortak yaklaşım sergileyerek, konuyu millete getireceğine inandığını vurgulayarak, "Kararı millet verir." diye konuştu.

- "Yeni yönetim sistemi terörle mücadeleyi kolaylaştıracak"

Terör örgütlerinin eylemleriyle can yaktığını, ancak milleti hedeflerinden geri döndüremeyeceğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Umudumuzu kaybetmedik, kaybetmeyeceğiz. Mevlana Hazretleri ne diyor? 'Gül düşünür, gülistan olursun, diken düşünür dikenlik olursun'. Biz ülkemiz ve tüm kardeşlerimiz için en iyisini düşünüyor. Bu yolda mücadelemizi sürdürüyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Erdoğan, yeni yönetim sisteminin Türkiye'nin, terör örgütleri ve onların arkasındaki güçlerle mücadelesini de daha etkili ve kolay hale getireceğini anlattı.

Alandakilere, 16 Nisan'da tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan için evet mi?" diye soran Erdoğan, "Evet" yanıtı alması üzerine, "Evet, evet, evet. Sizin Allah'ınıza kurban olayım." karşılığını verdi.

Türkiye'nin birliğine, beraberliğine göz dikenlerin karşısında kendilerini bulacağını söyleyen Erdoğan, "Bizim şu bayrağımızdan başka bayrağımız yok. Öyle hani o Kandil'deki 'Hayır' diyenlerin paçavralarına bizden prim yok. 780 bin kilometrekare ile tek vatan, tek devlet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, o kadar." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilerin kendisine yönelik tezahüratı üzerine, "Rabiamız güzel değil mi? Bak bunu iyi ezberleyeceğiz. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Tüm milleti burada bütünleştireceğiz." dedi.

- "Tüm devletlerimizle gurur duyuyoruz"

Üniter yapı meselesi ile ilgili birkaç gündür dedikodu yapıldığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"Türkiye'nin üniter yapısının en büyük savunucusu, en başta gelen müdafisi, daima şahsım başta olmak üzere biz olduk, biz olacağız. Eyaletmiş, federasyonmuş, şuymuş buymuş, hiçbiri bizim gündemimizde yoktur, olmayacaktır. Bunların birçoğu zaten tarihtir, tarih olmuştur. Artık siyaset güncelleniyor, yönetim sistemleri güncelleniyor. Cumhuriyetimizi üniter yapısı içinde ilelebet payidar kılma konusundaki kararlılığımızı buradan bir kez daha tekrar ediyorum. Cumhurbaşkanlığı forsunda temsil edilen tüm devletlerimizle gurur duyuyoruz. Özellikle de Anadolu'daki ilk devletimiz Selçuklu ile cihan devleti Osmanlı ile ve şartların en zor olduğu dönemde kurduğumuz Cumhuriyetimizle iftihar ediyoruz.

Sesleniyorum, 'Bizi sen sevgisiz, susuz, havasız ve vatansız bırakma Allahım.' Böyle dua ediyoruz. Gençler, bu seçim sizin seçiminiz. 16 Nisan'dan sonra 18 yaşını bitirmiş her gencimiz, seçme hakkı ile birlikte seçilme hakkını da elde edecek. Hazır mısınız? Kılıçdaroğlu, hey gidi Kılıçdaroğlu, bak, gençler şu anda hazır, hazır. 2019'da hepsi arazideler evelallah. Birileri sizin bu hakkınıza engel olmak için çırpınıyor ama nafile."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 yaşını bitiren gençlere seçilme hakkını çok görenlere son bir mesajı olduğunu dile getirerek, "Bugün ülkemizde 18-25 yaş arasındaki tam 132 bin gencimiz kendi işini kurarak 2016 yılında 13 milyar 757 milyon lira kazanç bildirdi, Kılıçdaroğlu. 1 milyar 709 milyon lira vergi ödediler. Hey gidi Kılıçdaroğlu." ifadesini kullandı.

- "Gençlerimizden seçilme hakkını nasıl esirgeyebiliriz"

Gençlerin sadece bir yılda ödediği verginin, Ankara-Konya Hızlı Tren Hattının inşa bedeline denk olduğuna işaret eden Erdoğan, "Bu kadar büyük işler yapan gençlerimizden seçilme hakkını nasıl esirgeyebiliriz?" diye konuştu.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tutturmuşlar askerlik meselesi. 18-25 yaş arasındaki gençlerimizin yarısı erkekse yarısı da bayan. O demek ki bayanları görmüyor. Gözü var görmüyor, kulağı var duymuyor, ağzı var hakikatı konuşamıyor. Çünkü kalp mühürlü. Bayanların askerlik diye bir sorunu mu var? Erkekler için de bu meselenin pek çok çözüm yolu bulunuyor. Denizi geçip herhalde derede boğulacak halimiz yok, biz bunları rahat çözeriz. Asıl mesele seçilme hakkının verilmesi. Hiç kimse merak etmesin, askerlik konusunda da kararı pazar günü siz veriyorsunuz, siz. Biz ondan sonrasını zaten hallederiz.

Gençlerimizden kendilerini milletvekilliği için, belediye başkanlığı için, muhtarlık için, velhasıl seçimle gelinen her görev için şimdiden hazırlamalarını istiyorum. Sadece milletvekilliği değil, diğer konularda da istiyorum. Kendini iyi yetiştirmiş, bilgisiyle, birikimiyle, dirayetiyle bu görevlere layık olan her gencimizin, bilesiniz yanında olacağım. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimize seçilme hakları şimdiden hayırlı olsun."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya'nın üretimin, ticaretin, sanayinin, tarımın, bereketin ve istihdamın şehri olduğunu söyledi.

Geçen 14 yılda Konya'ya 35 katrilyon lira yatırım yaptıklarını aktaran Erdoğan, bunların okullar, yurtlar, spor ve sağlık tesisleri, toplu konut projeleri ile daha pek çok hizmet olduğunu belirtti. Erdoğan, kentin çehresini değiştirdiklerini, Konya'ya 860 kilometre bölünmüş yol yaptıklarını ve 8 yol projesinin sürdüğünü ifade etti.

- "Bunların bir gıdım hizmeti var mı?"

Meydanda toplananlara "Ankara-Konya Hızlı tren hattından memnun musunuz? Kim yaptı? Biz yaptık ya. Bu hat üzerinden Eskişehir'e, İstanbul'a da kolayca ulaşabiliyor musunuz? İş bilenin, kılıç kuşananın. Bunların bir gıdım hizmeti var mı bu ülkede?" diye soran Erdoğan, şimdi Karaman'a, oradan Mersin'e, Adana'ya, Gaziantep'e, Mardin'e kadar uzanacak yeni bir hızlı tren hattı üzerinde çalıştıklarını anlattı. Erdoğan, Karaman bölümünün gelecek yıl tamamlanacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir tarafta Antalya, diğer tarafta Aksaray, Kayseri istikametinde yeni bir hattın inşaasına başladıklarını ve onları da 2023 yılına kadar bitirmeyi hedeflediklerini bildirdi.

"Mavi Tünel Konya'nın asırlık rüyasıydı değil mi? Tamamladık mı? Sizlere sözü verdim ve bitirdik" diyen Erdoğan, Konya'nın gururu olan Karatay Şehir Hastanesinin yatak kapasitesini 838'den bin 250'ye çıkardıklarını anlattı. Erdoğan, gelecek yıl sonuna kalmadan orayı da tamamlayacaklarını ifade etti.

Recep Tayyip Erdoğan, Karapınar, Sarayönü, Beyşehir ilçelerine bu yıl, Kulu'ya da seneye doğalgaz verileceğini söyledi.

16 Nisan'da yeni yönetim sistemine geçerek, önce 2023 hedeflerine ulaşılacağını, onunla birlikte gençlere emanet edilecek olan 2053 ve 2071 vizyonları için kolları sıvayacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Allah ömür verdikçe Konya'mızla birlikte 80 vilayetimize hizmet etmeyi sürdüreceğiz. İnşallah istikrar ve güveni garanti altına alan yeni yönetim sistemimizde ülkemizi koalisyon tehlikesinden ve onunla birlikte gelen kaos, kriz, kavga ikliminden tamamen kurtarıyoruz. Artık, Türkiye'nin önünü kesmek eskisi kadar kolay olmayacak. Artık, Türkiye üzerinde operasyon yapmak kolay olmayacak." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin önünde aydınlık bir dönemin başladığını vurgulayan Erdoğan, "Kendimizle birlikte umudunu bize bağlamış tüm kardeşlerimizin de huzuru, güvenliği ve refahı için daha çok çalışacak, daha çok mücadele edeceğiz." diye konuştu.

Erdoğan, 16 Nisan'ın, bu bakımdan tarihi bir dönüm noktası olacağına işaret ederek, yönetim sistemini değiştirmenin yanında yıllarca Türkiye'ye bedel ödeten bir zihniyetten de kurtulmanın mümkün kılınacağını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sahtekarlar var. Öyle yayınlar yapıyorlar ki sormayın. Ne diyorlar? 'Parlamento kalkıyor'. Dürüst olun dürüst. Parlamento yerinde. Yasama organı yerinde. 'Yasama organının gücü gidiyor'. Nereye gidiyor? Şu anda yasama organının, Cumhurbaşkanı'nı görevden alma yetkisi var mı? Sadece ihaneti vataniyeyle. Ama bundan sonra kişisel suçlarla bile Yüce Divan'a gönderebilecek. Bak denetim gücü daha da artıyor. Kanun yapma yetkisi yine orada. Cumhurbaşkanı'nın kanun yapma yetkisi var mı? Yok. Bütün bu yalan yanlış ifadeler, Pazar günü benim milletim tarafından cevabını bulacak.

Konya, kendisinin ve evlatlarının geleceği için 16 Nisan'da 'Evet' diyor mu? Konya, ülkesine musallat olan örgütlere, güçlere hadlerini bildirmek için 16 Nisan'da 'Evet' diyor mu? Konya, her türlü teamülü, nezaketi bir kenara bırakarak Türkiye'ye husumetlerini gösterenlere dersini vermek için 16 Nisan'da 'Evet' diyor mu? Bu gayretleriniz, coşkunuz için sizlere çok teşekkür ediyorum. Pazar günü için de görev belli. Şimdi Pazar günü demek ki 'Evetlerimiz' sadece ülkede değil, dışarıya da bir cevap olacak."

- "Pazar günü sandıkları hep birlikte 'Evet'le patlatacağız"

"Peki kim bu hayırcılar?" sorusunu yönelten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kandil ne diyor? 'Hayır'. İmralı ne diyor? 'Hayır'. Pensilvanya'daki o şarlatan ne diyor? 'Hayır'. Hani güzel bir sözümüz var ya, söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu. Öyle mi? Peki sevgili peygamberimiz ne buyuruyor? 'Kişi sevdikleriyle beraberdir'. Öyle mi? Bundan daha güzel kural olur mu? İşte her şey ortada." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan,değerlendirmelerine şöyle devam etti:

"Kaldı ki bu 'hayırcılar' bu ülkede 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapıldığı zaman buna 'Hayır' dediler, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yapıldığı zaman 'Hayır' dediler, Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapıldığı zaman 'Hayır' dediler. Osman Gazi Köprüsü'ne 'Hayır' dediler, Marmaray'ı yaptık 'Hayır' dediler, Avrasya Tüneli'ne 'Hayır' dediler ve biz onlara rağmen bunları bitirdik. 'Evet' ne demekmiş, 'Hayır' ne demekmiş bunu görün. Bunlar terörist. Bu teröristlerin 'Hayır' demelerine, ben inanıyorum ki benim gerçekten aklı selim ile düşünen vatandaşlarım hiçbir zaman prim vermeyecekler. Pazar günü sandıkları hep birlikte 'Evet'le patlatacağız."

Meydandakilerle "Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda" şarkısının sözlerini okuyan Erdoğan, "Günümüz kutlu olsun. Pazar, inşallah ülkemiz için yeni bir milat olsun diyorum." ifadesini kullandı.

- Notlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçarslan Şehir Meydanı'nda düzenlenen "Konya Buluşması"ndaki halka hitabı için Cumhurbaşkanlığına ait otobüsle geldi, yol boyunca kendisini görmek isteyen vatandaşları da selamladı.

Erdoğan'a, Konya Buluşması'nda eşlik eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ile eski başbakan ve AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu da selamlama konuşması yaptı.

Öte yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Konya'ya gelişinde kendisinin bulunduğu uçağın inişinde, Konya Havalimanı'nda iki F-16 jeti de eşlik etti.

Konuşması sonrasında Erdoğan'a annesi Tenzile Erdoğan ile kendisinin bir arada bulunduğu kara kalem çalışması portre hediye edildi.

Alanda, "Birlikte Konya'yız, birlikte Türkiye'yiz", "Kadın 'evet' derse hayat güzelleşir, dünya değişir. Kadın 'evet' derse milyonlar bir olur", "Gençler koşuyor dirilişe, ümmet erecek yükselişe" pankartları dikkati çekti.

15 Temmuz şehitlerinin isimlerinin ve fotoğraflarının yer aldığı pankartlar da meydana asıldı.

Meydanı dolduran kalabalık tarafından sık sık "Türkiye seninle gurur duyuyor", "Durma, ilerle bu gençlik seninle", "İşte ordu, işte komutan" sloganları da atıldı.

Buluşmaya, eski cumhurbaşkanlarından Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal da katıldı.

Etiketler :