Cumhurbaşkanı Erdoğan Şili’de

Cumhurbaşkanı Erdoğan Şili’de

Erdoğan BM ECLAC Konferansı'nda konuştu: (3)"Vatandaşlarının haklı demokratik taleplerini görmezden gelen baskıcı rejimler, sadece bölgemizde değil tüm dünyada istikrarı tehdit ediyor. Yani güçlü olanın 'ben haklıyım' dediği bir dünya, barışı isteyenlerin

SANTİAGO (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Vatandaşlarının haklı demokratik taleplerini görmezden gelen baskıcı rejimler, sadece bölgemizde değil tüm dünyada istikrarı tehdit ediyor. Yani güçlü olanın ‘ben haklıyım’ dediği bir dünya, barışı isteyenlerin dünyası olamaz. Tam aksine haklı olanın güçlü olduğu bir dünya bizim dünyamızdır. Biz bunun mücadelesini veriyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Latin Amerika ve Karayipler Ekonomik Komisyonu'ndaki (ECLAC) konferansa katıldı. Konuşmasında ECLAC’ı ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti ifade eden Erdoğan, ECLAC’ın kurulduğu 1948’den beri Latin Amerika’nın kalkınması konusunda geliştirdiği kalkınma stratejileriyle bölgenin sanayileşmesine ve büyümesine çok önemli katkılarda bulunduğunu söyledi. Erdoğan, "Türkiye son 10 yıldır Latin Amerika ve Karayipler’e kapsamlı bir açılım stratejisi uyguluyor. Bölge ülkeleriyle ilişkilerimizi her alanda en yüksek seviyeye çıkarmanın ve bölgesel örgütlerle kurumsal ilişkiler tesis etmenin çabası içindeyiz" dedi.

Erdoğan, Türkiye’nin, Latin Amerika ve Karayipler bölgesi genelinde 2009 yılında 6 olan büyükelçilik sayısının 13’e çıktığını ve bunu yeterli görmediklerini ve büyükelçilik sayısını artırmaya devam edeceklerini bildirdi. Guatemala’ya geçtiğimiz yıl büyükelçilik açıldığını hatırlatan Erdoğan, bölgede yeni temsilcilikler açılmasının gündemlerinde olduğunu ifade etti.

Türkiye’nin bölgeyle ticaret hacminin 2003 yılında yaklaşık 1,5 milyar dolar olduğunu, bu rakamın 2014 yılında 9 milyar dolara çıkarak 6 kat arttığını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Biz bölgenin ve ülkemizin potansiyelini dikkate alarak bu hacmin yeterli olmadığını düşünüyoruz. Ekonomik ilişkilerimizin daha da geliştirilmesi serbest ticaret anlaşmaları imzalamaktan geçiyor. Bu konuda ülkemizin şu anda sadece Şili ile serbest ticaret anlaşması mevcut. Bunu diğer ülkelerle de imzalamak suretiyle bu süreci daha da hızlandırmak istiyoruz. Bu anlaşmayı Ekvador, Meksika, Kolombiya ve diğer ülkelerle de şu anda imzalamanın gayreti içerisindeyiz. Bölgede Meksika ve Brezilya ile stratejik ilişkiler ihdas ettik. Bu ülkelerle ticaret hacmimizi milyar dolar seviyesinin üstüne taşıdık."

Türkiye’nin, bölgeye yönelik açılım stratejisinin bir parçası olarak Amerikan Devletleri Örgütü, Karayip Devletleri Birliği, Pasifik İttifakı ve Orta Amerika Entegrasyon Sistemi nezdinde gözlemci statüsüne sahip olduğunu dile getiren Erdoğan, bunun yanı sıra MERCOSUR, CARİCOM ve ECLAC’la siyasi istişare ve işbirliği mekanizmaları oluşturduklarını söyledi.

Erdoğan, "Dünyanın en büyük 17. ekonomisi, G20 ve OECD üyesi olan Türkiye demografik özellikleri, nitelikli iş gücü, coğrafi konumu, büyük iç pazarı ve gelişen alt yapısıyla yükselen bir yıldızdır. Türkiye geçen on yıllık sürede yılda ortalama yüzde 5 büyüyen ekonomisiyle çok büyük başarılara imza atmış bir ülkedir. Nitekim dünyada ekonomik krizlerin olduğu 2015 yılında da şu anda açıklanan rakamlarla 4,1’i yakalamış bir ülkeyiz" dedi.

Türkiye’nin ECLAC’a üyelik başvurusunun iletildiğini belirten Erdoğan, "Az önce de Sayın Başkanla bunun görüşmesini yaptık. Bu başvurumuz Türkiye olarak Latin Amerika ve Karayipler bölgesiyle küresel sorunlar konusundaki işbirliğimizi derinleştirmek arzumuzun bir ifadesidir" diye konuştu.

Bölgelere göre bazı konuların ön plana çıkmasına rağmen tüm ülkelerin karşı karşıya olduğu çok önemli ortak meselelerin bulunduğunu söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu sınamaların bir kısmı dünyada soğuk savaşın sona ermesinden sonra başlayan dönüşüm sürecinin henüz tamamlanmamış olmasından, bir kısmı da ekonomik ağırlık merkezinin Asya-Pasifik bölgesine kayması nedeniyle dengelerin henüz oturmamış olmasından kaynaklanıyor. Ayrıca ekonomik belirsizlikler, gelir dengesizlikleri, yoksulluk, çevre sorunları, genç işsizliği, salgın hastalıklar, sosyal dışlanma da önümüzdeki diğer sorunlar arasında yer alıyor. Bunlar artan düzensiz göç, terörizm, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı gibi başka sorunların da tetikleyicisi olmaktadır. Hiçbir ülke bu sorunlar karşısında ‘bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ anlayışıyla hareket edemez, bunlara kayıtsız kalamaz. Bu sınamalara karşı bölgesel ve uluslararası kuruluşların çalışmalarına katkıda bulunmak, çözüm yolları aramak her ülkenin ahlaki ve vicdanı sorumluluğudur."

Erdoğan, "Türkiye’nin bulunduğu coğrafya bu sorunların ve yol açtığı trajedilerin en yakından hissedildiği yerdir. Yani biz şu anda damdan düşmüş vaziyetteyiz, neyin ne olduğunu gayet iyi biliyoruz. Bu tribünden maç izlemeye benzemez, bu işin içinde yaşamayı gerektirir. Biz şu anda bunu yaşıyoruz. Uluslararası toplumun sorumluluk sahibi bir üyesi olarak Türkiye bir yandan bu sınamalarla mücadele ederken diğer yandan da ortaya çıkan olumsuz sonuçları gidermek için çaba gösteriyor" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Vatandaşlarının haklı demokratik taleplerini görmezden gelen baskıcı rejimler, sadece bölgemizde değil tüm dünyada istikrarı tehdit ediyor. Yani güçlü olanın ‘ben haklıyım’ dediği bir dünya, barışı isteyenlerin dünyası olamaz. Tam aksine haklı olanın güçlü olduğu bir dünya bizim dünyamızdır. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Dünyanın bu coğrafyasına uzak ama insani etkileri bakımından herkese çok yakın olan Suriye krizinin trajik sonuçları her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Şam yönetimi 2011 yılı mart ayından beri kendi halkına terör ve şiddet uyguluyor. Suriye’de ölen insanların sayısı ne kadar? 400 bin. Bunlar nasıl öldürüldü? Konvansiyonel silahlarla. Bunların içinde bin 500-2 bin kimyasal silahlarla öldürülen var. Dünya diyor ki, kimyasal silahlarla öldürüyor onu dikkate alıyor ama konvansiyonel silahlarla öldürülenleri dikkate almıyor. Sonucu ölüm olan hangi silahla olursa olsun bunların hepsi insanlık suçu işlemiştir."

Konferansa, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak da katıldı.

(Bitti)



AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :