Çocuk kalmak istiyorum!

Çocuk kalmak istiyorum!

Resim yaparken; dağların ardından gülümseyerek doğan Güneş, bahçesinde çiçekler dolu, kapısından da ırmak geçen bir evi bütün renkleri kullanarak çizmek yerine, sadece karakalem çalışacaksam...



Hatice Çavukoğlu

Ağaçlara dizlerimi çizmek pahasına çıkmaktan, dalların ucundaki kırmızı elmalara uzanırken ki heyecanımdan vazgeçeceksem;

Yağmurun yağmasına, 'çiçekleri büyütüyor' diye sevinmek yerine 'beni ıslattı' diye kızacaksam;
Kar tanelerinin usul usul yüzüme değmesiyle neşelenmeyecek, yerde birikmesine sabırsızlanmayacaksam, avuç avuç soğuktan moraran ellerime aldığımda gülümseyerek seyretmeyeceksem;

Gökyüzünde ne çok yıldız olduğuna hayranlıkla bakmaktan vazgeçeceksem,
her gün Güneş'in doğuşu ve batışı beni heyecanlandırmayacaksa, bir tırtılın kelebeğe
dönüşmesi beni şaşırtmayacaksa, balıkların nasıl olup da nefes almadan yüzebildikleriyle ilgilenmeyeceksem;

Toprağı karıştırmaktan, kuşları okşamaktan, kumdan kaleler yapmaktan, ellerim 'kirlenir' diye vazgeçeceksem;
Resim yaparken; dağların ardından gülümseyerek doğan Güneş, bahçesinde çiçekler dolu, kapısından da ırmak geçen bir evi bütün renkleri kullanarak çizmek yerine, sadece karakalem çalışacaksam;

Düşler kurmayı bırakacaksam en olmazından, bulutların beni
Taşıyabileceğine en uzak diyarlara, Ay'ın sırf küçükler karanlıktan korkmasın diye
doğduğuna, bir gün çok zengin olup büyükler dahil bütün insanlara bayramlık

elbise giydireceğime olan inancımı kaybedeceksem;
Anneciğime, kaldırım taşlarının kenarlarından fışkırmışını ancak bulabilsem de, çiçek toplamayı unutacaksam;

Babacığıma gözlerini kapamasını söyleyip buruşuk da olsa kocaman kalpler çizdiğim kâğıtları büyük bir sürpriz heyecanıyla vermeyeceksem;
Ninemin elini öpüp kuru bir hatır sormayı, onunla diz dize oturup saatlerce konuşmaya değişeceksem;

Bayramları haftalar öncesinden içim içime sığmayarak beklemektense, bazı formaliteleri içeren, hattâ tatile gidip 'kafa dinlemek'(!) için bir fırsat olan sıradan günler gibi karşılayacaksam;

Sokakta bulduğum acıkmış yavru kediyi doyurmak için koşarak bakkala gidip tereddütsüz cebimdeki tüm parayla süt alamayacaksam ve o kedinin doyuşunu en az annesi kadar zevkle seyretmeyeceksem;

Mızıkçılığı dünyanın en kötü işi kabul etmeyeceksem;
Kandırıkçılığa çıkarlarım için başvurabileceksem;
Her gün yeni bir şeyler öğrenmekten vazgeçeceksem; 'ben her şeyi bilirim' deyip, nutuk atacak birilerini bulunca saatlerce hiç durmadan ve sıkılmalarını umursamadan konuşup onları aydınlatacaksam (!);

Küskünlüklerim birkaç dakikadan fazla sürecekse; korkular surlar örecekse etrafıma;
Uzanamayacaksam başkalarının dünyalarına, dinlemeyi bilmeyeceksem duymak istediklerimden ötesini, görmeyeceksem görmek istemediklerimi;

Sabrım olmayacaksa haklı da olsam gerektiğinde susabilmeye; tahammülüm olmayacaksa başka renklere;
RABBİME her gece hiç bıkıp usanmadan beni, ailemi ve bütün insanları yılandan, akrepten, canavarlardan, bir de karanlıktan koruması için dua etmeyeceksem;

Cennetlerin güzellikleri anlatıldığında 'haydi öyleyse, biz de oraya gidelim' deme cesaretini bulamayacaksam;
Ve yüreğim sadece bana iyilik edenleri içine alabilecek kadar küçülecekse, büyümek istemiyorum, çocuk kalmak istiyorum!...

Hem de yaşım ne olursa olsun, hep çocuk kalmak istiyorum!...