TBMM (AA) - SEVAL GÜLER - CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye'ye kaçak yollardan giren ve sağlığa zararlı maddeler içeren oyuncakları takip ederek, bu konuda farkındalığı artırmaya çalışıyor.

Gürer, AA muhabirine, ülkeye kaçak yollardan giren ve standartlara uygun olmayan, sağlığa zararlı madde içeren oyuncaklarla ilgili başta Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olmak üzere ilgili bakanlıklara yönelik verdiği yazılı soru önergeleri hakkında bilgi verdi.

Gürer, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının kasım ayı sonunda kendisine gönderdiği yanıtta, bakanlık tarafından 2016-2017 döneminde iç piyasada gerçekleştirilen denetimlerde; güvensizlik tespit edilen oyuncak ürünlerin imalatçı ve ithalatçılarına toplam 666 bin 128 TL idari ceza uygulandığı, aynı dönemde oyuncaklarla ilgili 29 şikayette bulunulduğu bilgisinin yer aldığını aktardı.

Kartal Belediyesinde başkan yardımcılığı görevini yürüttüğü dönemde sorumluluk alanlarından birinin de belediyeye bağlı kreşler olduğuna değinen Gürer, çocuklarla farklı bir diyaloğu olduğunu, onların oyuncağa olan ilgisini de çok iyi bildiğini anlattı.

Milletvekili olduktan sonra da oyuncaklar konusuna özel ilgi gösterdiğini, kaçak ve sağlığı zararlı madde içeren oyuncaklarla mücadeleyi çok önemsediğini belirten Gürer, "Bu konuyu araştırdım. İstanbul'da ilgili firmalarla görüştüm. Bu konuda yeterli bilgi ve birikime sahip personelin azlığı nedeniyle denetimde eksiklikler olduğunu fark ettim." diye konuştu.

-"Okulda öğretmen, evde anne-baba hassas olmalı"

Gürer, oyuncakların sağlığa ve standartlara uygunluğunun sürekli gündemde tutulması gereken bir konu olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu alanda ciddi sıkıntı var. Devletin denetimleri ile ele geçenler kadar yakalanamayan ürün olduğunu düşünüyorum. Oyuncaklardaki sağlığı zararlı ve bağımlılık yapan maddeler gözden kaçmamalı. Son günlerde buna olan duyarlılık arttı. Ama bu konuda kontrol ve denetim süreklilik arz etmeli. Süreklilik olmadıkça sorun giderilemez. Sadece devletin denetimiyle olmaz. Okulda öğretmen, evde anne-baba, emniyet, ilgili bakanlıklar tamamının hassas olması gerekiyor."

Özellikle öğretmen, anne ve babalara çağrıda bulunan Gürer, çocuklarına aldıkları oyuncakların içeriğini, ham maddesini ve uluslararası standartlara uygunluğunu kontrol etmelerini istedi.

Gürer, "Yurttaşımız aldığı oyuncağı güvenilir bulmadığında bunu tahlil ettirebilmeli, araştırma yaptırmalı. Bu bir yurttaşlık görevi. Çünkü söz konusu olan hepimizin evlatları. 'Her şeyi devlet gelsin, bulsun' anlayışı, yerine herkesin duyarlı olması lazım. Yurttaşın bu işte mutlaka takipçi olması gerekiyor. Tüketici şüphelendiği ürünü şikayet edecek, devlet de bunun incelemesini muhakkak yapacak." ifadesini kullandı.

Dünyada bu konudaki gelişmelerin yakından takip edilmesinin önemine de işaret eden Gürer, diğer ülkelerde herhangi bir ürüne yasak geldiğinde, bunun aynı anda Türkiye'de de uygulanmasının önemli olduğunu bildirdi.

-"Tahtayı, ipi kullanan oyuncağını yapan çocuk, yaratıcı olur"

Başta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile ilgili kuruluşların da ebeveynleri, çocukların yaratıcılığını artıracak, el becerilerini geliştirecek, kendi yapabilecekleri oyuncuklara yönlendirilmesini öneren Gürer, şunları ifade etti:

"Bizim zamanımızda bez bebek yapılırdı, şimdi hazırı var. Oysa çocukken bez bebeğini kendi yapan çocuğun becerileri, bakış açısı, yaratıcılığı gelişir. Bugün kendi bez bebeğini yapan çocuk, gelecekte toplum için buluşlar yapabilir. Ayrıca bir şeyler başardığını gören çocuk mutlu olur, özgüveni artar. Çamuru, tahtayı, ipi, bezi, deriyi kullanarak çocuğun kendi yapacağı ya da ona önderlik eden öğretmenin, anne ve babanın yapacağı oyuncağın hazır oyuncaktan daha etkili olacağını düşünüyorum."

-"Oyuncakta kendi yerel figürlerimiz olabilir"

Gürer, hükümetin yerli oyuncak sektörün de desteklemesi gerektiğini belirtti.

Bunun hem ekonomik hem de kültürel açıdan önemli olduğuna dikkati çeken Gürer, şunları kaydetti:

"Ben yerli oyuncak sektörünün geliştirilmesinden yanayım. İthal oyuncaklardan vazgeçilmeli. Başkalarının sembolleştirdiği oyuncaklar yerine kendi yerel figürlerimiz olabilir. Yerli oyuncak sektörü tükenmek üzere. İthalin fiyatı düşük, seri üretim yapıyorlar. Yerli oyuncak üreticilerinin bununla rekabet edebilmesi için desteklenmesi lazım. Çocukluğumuzda yaptığımız kızakları, tahta arabaları, çamur oyuncakları hiç unutmuyorum. Her oyuncağımız doğaldı, oynadığımız oyunlar da. Şimdi çocuklar bundan mahrum. Kendimizin olanı geliştirmek, doğala dönmek lazım."

AA