CHP TBMM Grup Toplantısı

CHP TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan Kılıçdaroğlu: (2)- "Bugün bir referandum olsa 'hayır' oyları yüzde 60'ın üzerine çıkacak. Neden biliyor musunuz bütün yalanlar tek tek ortaya çıkıyor" - (Ömer Faruk Kavurmacı) Niçin tahliye edildi diye sormuyorum, aynı pozisyonda olanlar niye

TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün bir referandum olsa hayır oylarının yüzde 60'ın üzerine çıkacağını savunarak, "Neden biliyor musunuz bütün yalanlar tek tek ortaya çıkıyor." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, kanuna göre, avukatlık mesleğinden de sınavla hakim alınabildiğini anımsattı. Şimdi yapılan sınav ve atamalarda farklı bir tablo gördüklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, iktidar partisi mensuplarının hakim, savcı olarak atanabildiğini öne sürdü.

Milletvekili seçimlerinde AK Parti Adana, İstanbul, Konya, Adıyaman, Nevşehir, Ankara'dan bazı milletvekili adayları, bazı ilçe başkanlarının getirilip hakim yapılacağını iddia eden Kılıçdaroğlu, "Seçime girmek için görevinden istifa edip, kazanmadığında görevlerine dönemiyor. Ancak bir partinin kimliğini taşıyanı getirip, hakim yapıyoruz. Buradan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna seslenmek istiyorum: Eğer siz yargının itibarını, saygınlığını korumak istiyorsanız, 'Siyaset yargıya bulaşmasın' diye düşünüyorsanız, her biriniz onurlu bir görev yapıyor ve düşünüyorsanız bu tabloya izin vermemeniz lazım." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, siyasetten arındırılmayan yargının adalet dağıtamayacağını belirterek, "Adaletin siyasallaşması halinde Ankara'daki beylerin istediği olacak, vatandaş, mahkemeye değil Ankara'daki beylere başvuracak, avukat tutmayıp ilçe başkanına gitmesi yeterli olacak." dedi.

- "Aynı pozisyonda olanlar niye tahliye edilmiyor"

Kemal Kılıçdaroğlu, hapisteki kişinin sağlık sorunu varsa kimliğine, inancına, siyasi görüşüne bakmaksızın, gerekiyorsa tahliye edilmesi gerektiğini ve buna yargının karar vereceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, bu konuda kimliğe, siyasi geçmişe bakıp karar veren kişinin hakim olamayacağını kaydetti.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında tutuklanan damadı Ömer Faruk Kavurmacı'nın sağlık sorunu gerekçesiyle tahliyesine değinen Kılıçdaroğlu, "Niçin tahliye edildi diye sormuyorum, aynı pozisyonda olanlar niye tahliye edilmiyor?" dedi.

Şu anda cezaevlerinde ölümü bekleyen ağır ve sürekli hastalığı olan 841 kişi bulunduğunu bildiren Kılıçdaroğlu, son 5 yılda, hasta olmalarına rağmen tahliye edilmeyen 451 kişinin öldüğünü kaydetti. Kılıçdaroğlu, "Niye bunlar tahliye edilmiyor? Vicdansa vicdan, ahlaksa ahlak, eşitlikse eşitlik." ifadesini kullandı.

- "Taammüden cinayet"

Kılıçdaroğlu, Fatih Hilmioğlu'nun, doktor raporuna rağmen kumpas sonucu aylarca cezaevinde kaldığını, emir, talimat gelmediği, hakimler de korktuğu için gereğinin yapılmadığını savundu. Hilmioğlu'nun tahliyesine Anayasa Mahkemesinin karar verdiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, Hilmioğlu'nun, "Cezaevinde hasta tutuklulara gösterilen muamele, taammüden cinayettir" dediğini anlattı. Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin hapishanelerinde taammüden cinayet işlendiğini ileri sürdü.

"Ergenekon'un kasası" diye Kuddusi Okkır'ın tutuklandığını, dışarıya cenazesinin çıktığını, Tuğgeneral Levent Ersöz'ün bedeninin hapishanede çürüdüğünü, öldüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, dünyanın takdir ettiği akademisyen Doktor Mehmet Haberal'ı hastaneye yatıran doktorların tutuklandığını, Haberal'ın hapishaneye gönderildiğini anımsattı.

Kılıçdaroğlu, 8 aylık Miraz bebeğin, hapishanede annesiyle birlikte olduğunu, Serap Şimşek'in cezaevinde felç geçirdiğini, bağırsaklarının dışarıda olduğunu, akli dengesi bozulduğundan bağırsaklarıyla oynamaması için ellerine kelepçe takıldığını söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu, mide kanseri olan Gülay Çetin'in, adli tıpın tahliye edilebileceği yönündeki raporunun, Çetin öldükten 1 ay sonra cezaevine ulaştığını ifade etti.

-"Siz yargıç değilsiniz"

Bu kişilerin tahliye edilmediğini dile getiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir tek adamın iradesine bakılıyor; o tek adam 'bırakın' dediğinde bırakıyorlar, 'tutun' dediği zaman tutuyorlar. O tek adama bakan bütün yargıçlara sesleniyorum: Siz yargıç değilsiniz. Yargıda adamına göre muamele yapılır mı, böyle bir şey olabilir mi? Mahkum, mahkumdur. Suç işlemiştir, ceza almıştır, ondan sonraki süreç devletin namusuna teslim edilmiştir. Sağlık sorunu varsa doktora göndereceksin, tahliye edilmesi gerekiyorsa tahliye edeceksin. Bu kadar ağır insanlık suçunu gizleyemezsiniz. Avrupa İşkence ve Onur Kırıcı Muameleleri Önleme Komitesinin raporu var. Raporun yayınlanmasına hükümet izin vermiyor çünkü rezil olacaklar. Bu söylediklerimden çok daha ağırı büyük ihtimalle raporda var. Bu memlekete yazık günah değil mi? Bunlar demokrasi standartımızı düşürmüyor mu?"

-"Cumhurbaşkanı olarak görmüyoruz"

Kılıçdaroğlu, ekonominin, adaletin, dış politikanın dikiş tutmadığını, çürüyen bir devlet yapısıyla karşı karşıya olduklarını, devletin bir kişiye teslim edildiğini, bir kişinin, devleti babasının çiftliği gibi yönetttiğini iddia etti. Bu kişinin, TBMM'de tarafsız davranacağına dair namus ve şerefi üzerine ant içtiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, meydanlarda, "Tarafsız cumhurbaşkanı istiyoruz, bir partinin değil 80 milyonun cumhurbaşkanı olsun." dediğini anlattı.

Cumhurbaşkanı'nın bir partinin üyesi olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tarafsızlığından söz edilebilir mi? Tarafsız değil, bir partinin üyesi. Merak ediyorum bir partinin üyesiyken, seçilirken tarafsız olacağı için vatandaş ona oy verdi. '80 milyonu kucaklayacak tarafsız olacağım' diye halka meydanlarda verdiği sözü de tutmadı. Son anayasa referandumu konuşulurken bunları anlattım, onlar meydan meydan dolaşıp, 'Kılıçdaroğlu yalan söylüyor' dediler. Şimdi gerçek çıktı ortaya; Kılıçdaroğlu doğruları söylüyor, onlar yalan söylüyor. Çıktı meydana. Göreceksiniz daha sonra gelecek, partinin genel başkanı olacak. O da her salı günü toplantı yapacak, konuşacak, sanki diğer günler yetmiyor gibi bir de salı günü konuşacak. Şimdi, 'Cumhurbaşkanı olarak tanıyın.' diyorlar. Başbakan Binali Bey'e nasıl saygı gösteriyorsak aynı standartta saygı göstereceğiz. Cumhurbaşkanı olarak görmüyoruz artık. Cumhurbaşkanı değil, bir partinin taraftarları cumhurbaşkanı olamaz, 80 milyonun cumhurbaşkanı değildir artık. Kendisi tercih etti, bu tercihle yola çıktı. Şuna kesinlikle inanıyorum, bugün bir referandum olsa hayır oyları yüzde 60'ın üzerine çıkacak. Neden biliyor musunuz bütün yalanlar tek tek ortaya çıkıyor."

Kılıçdaroğlu, mücadelelerinin yeni başladığını, parlamenter demokratik sistemi Türkiye'ye en güçlü şekilde getireceklerini ifade ederk, "Size sözüm söz. Her CHP'liden, hayır oyu kullanan her vatandaş, siyasi partiden ricamdır, sokağa çıkacağız, ama hangi sokacağa çıkacağız? Bütün evlere, fabrikalara, tarlalara, bütün sokaklara, insanlara gideceğiz tokalaşacağız, demokrasiyi savunacağız. 'Demokrasi karın doyurur mu?' diye soracaklar. 'Demokrasinin olmadığı yerde sana ekmek yok, sen ekmeğini savunuyorsan önce demokrasiyi savunacağız' diyeceğiz. "

(Bitti)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :