CHP MYK Toplantısı

CHP MYK Toplantısı

Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Böke:"(Anayasa değişikliği) 1-2 dakika söz eklemeleriyle, müthiş bir aceleyle Genel Kuruldan çıkarılan anayasa değişikliği teklifi günlerdir bir imza bekliyor. Açıkçası çok yorum yapmanın gerekmediğini düşünüyorum,

ANKARA (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, Anayasa değişikliğine ilişkin, "1-2 dakika söz eklemeleriyle, müthiş bir aceleyle Genel Kuruldan çıkarılan anayasa değişikliği teklifi günlerdir bir imza bekliyor. Açıkçası çok yorum yapmanın gerekmediğini düşünüyorum, bir şeyden korkuluyor ki bekletiliyor. Umudu, birlikte yaşayacağımız Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğimiz bir ilk adım olan bu referandumu, çok heyecanla, isteyerek ve kazanacağımızı bilerek bekliyoruz." dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), parti genel merkezinde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.

Toplantı sürerken açıklamada bulunan Böke, Parti Meclisi üyeleri Sera Kadıgil'in avukat olarak gittiği adliyede, hiçbir hukuki gerekçe olmaksızın dün gözaltına alındığını savundu.

Kadıgil'in gözaltına alınmasının, saray düzenine "hayır" diyen, Cumhuriyeti, özgürlükleri sonuna kadar savunan milyonlara gözdağı verme çabası olduğunu ileri süren Böke, bu durumun, referandum kampanyasının tehdit ve baskıyla yürütüleceğini ortaya koyduğunu iddia etti.

Milletin egemenliğini saraya neden devrettiklerini anlatamayanların tehditler savurduğunu, baskıyla "hayır" diyenleri yok sayma gayreti içine girdiğini söyleyen Böke, bugün Türkiye'de yeni bir şey olduğunu, "hayır"dan korkanların da bunu tedirginlik ve endişeyle izlediğini belirtti.

Böke, "evet"çilerin gerçekler özgür bir şekilde ifade edilirse kaybetmeye mahkum olduğunu ileri sürerek, "Kaybederken, Türkiye'de özgür yaşamı kuracak bu baskı ve tehdit rejimini mutlaka aşacak büyük bir uyanışı, enerjiyi, genç ve dinamik Türkiye'yi ve bir dip dalgasını uyandırdıklarını kendileri de görüyorlar. Türkiye umudu büyüttükçe, umudun karşısına son çare korku ve tehdidi koyuyorlar." diye konuştu.

"İstediğiniz kadar tehdit edin, istediğiniz kadar çamur atın, istediğiniz baskıyı yapın, oluşturmak istediğiniz bu tehdit iklimine bizler, umudu olanlar, Türkiye'ye inananlar, birlikte yaşama kültürünü hayatının bir parçası sayan milyonlar asla izin vermeyeceğiz." ifadesini kullanan Böke, tehdide ve baskıya teslim olmayacaklarını vurguladı.

Umudun her zaman baskıyı yeneceğine işaret eden Böke, özgür bir Türkiye'de yaşamakta kararlı milyonların ürkütülmesinin, baskıyla yok edilmesinin mümkün olmadığının altını çizdi. Böke, "Biz umutluyuz, biliyoruz, çok kararlıyız, kazanacağız." dedi.

- "Ekonomide zor günler yaşanıyor"

Türkiye ekonomisinde zor günlerin yaşandığına değinen Böke, bu zorlukların vatandaşın sofrasında, işsiz kalma kaygısı yaşayanlarda hissedildiğini söyledi.

Ekonomide yaşanan sıkıntıların, iktidar tarafından yaratılan istikrarsızlığın ve güvensizliğin bir sonucu olduğunu savunan Böke, Türkiye ekonomisinin, iktidarın yarattığı istikrarsızlık ve güvensizlik ortamı sebebiyle, artık yatırım yapılamaz bir ekonomi olarak sınıflandırıldığını ileri sürdü.

Böke, bunun, iktidarın devlet kurumlarını tamamen yıkmış olmasının bir sonucu olduğunu iddia ederek, "AKP'nin ekonomi, hukuk, demokrasi anlayışı, vatandaş için zaten hayatı uzun bir süredir yaşanılmaz kılıyor. Türkiye'yi nefessiz bırakıyor. Şimdi artık bir de yatırım yapılamaz kılıyor." diye konuştu.

Türkiye'nin yatırım yapılamaz bir ülke haline geldiğinin dünyada da tescil edilmesiyle Türk lirasının erimeye devam edeceği, faizlerin daha da artacağı, enflasyonun çok daha yüksek seviyelere taşınacağının ortaya çıkmış olduğunu savunan Böke, siyasetin devlet kurumları üzerindeki baskısı sürdükçe, hukuk, demokrasi, hak ve özgürlükler insanların elinden alındıkça, ekonomiye kimsenin güven duymayacağına dikkati çekti.

- "Vatandaşın borç faizini artırıyor"

Selin Sayek Böke, güven duyulmayan ekonomilere yatırımın olmayacağını, bunun üretimi, istihdamı ve geliri etkileyeceğini belirterek, "Merkez Bankası'nın güvenilirliğini tamamen yok etmiş olan bu siyasi anlayış, Türkiye'deki yüksek faizlerin sorumlusudur. Merkez Bankası'nı bir hiçe indirmiş olan bu siyasi baskılar, vatandaşın zaten çok yüksek olan borcunun faizini de her gün artırmaktadır. Oysa Türkiye, çok daha iyisini hak ediyor." dedi.

Türkiye'nin parasının değerli, faizlerin düşük, gelirlerin yüksek olduğu bir geleceği hak ettiğini kaydeden Böke, şu değerlendirmeyi yaptı:

"2014'ten beri bir fiili başkanlık yaşanıyor. 2014'ten beri yaşanıyor olan o fiili başkanlık, bize getirilmiş olan bu anayasa değişikliği teklifinin neler yaşatabileceğinin çok açık göstergesi. 2014'ten beri yaşadığımız bu fiili başkanlık sonucunda Türk lirası, hukukun yerle bir olmuş olması, ekonominin yok sayılması sebebiyle 150 para birimi arasında en çok değer kaybeden 12. para birimiydi. OHAL uzatılıyor olduğundan, Türkiye'de hukuksuzluk artık bir gerçek haline dönüştüğünden beri en çok değer kaybeden 3. para birimi. Güven, hukuk, demokrasi olmadığı, fiili başkanlık yaşandığı için."

Türkiye'nin geçen yıl turizm gelirlerinin yüzde 30'unu kaybettiğini, ekonomiye güvenin son 8 yılın en düşük seviyesinde olduğunu aktaran Böke, "Dün akşam saatlerinde dört büyük bankamızın kredi notu görünümü düşürüldü. İktidar ekonomiye görmezden gelmeye devam ettikçe, Türkiye'nin gerçek sorunlarını yok saydıkça ve bunları çözmek için hiçbir niyet ortaya koymadıkça, bu sorunların derinleşerek devam edeceğini hepimiz çok iyi biliyoruz." diye konuştu.

- ABD'nin vize yasağı

Türkiye'nin, halkın cebini eriten, mutfağını yakan, Türk lirasını değersizleştiren, ekonomik adalet ve özgürlüğü yok eden bu anlayışa mahkum olmadığını ifade eden Böke, "Türkiye ekonomisi, geleceğinin iktidarın göz göre göre atmadığı adımlarla kredi derecelendirme kuruluşlarının iki dudağı arasına sıkışmak zorunda mı? Elbette hayır, kesinlikle hayır. Türkiye bunlara mahkum değil." dedi.

Böke, ABD'nin nüfusu Müslüman olan ülkelerin vatandaşlarını ülkeye sokmama kararı verdiğini anımsatarak, AK Parti iktidarından ve havuz medyasından, bu açık ayrımcılığa ilişkin tek söz duymadıklarını savundu. Böke, "Bu durum bir kez daha AKP'nin haklının değil, her zaman güçlünün yanında durduğunu bize gösterdi. Bir kez daha AKP'nin kendi siyasi çıkarları, hesapları söz konusu olduğunda hiçbir ilkesel tutumda ısrarlı olmadığı da ortaya çıkmış oldu." açıklamasını yaptı.

"Tüm dünya ülkelerinden bu karara tepki gösterilirken, AKP Hükümeti'nin sessizliğe bürünmüş olması, hepimiz adına, ülkemiz, insanlık adına bir utanç kaynağıdır." diyen Böke, her türlü radikalizmle mücadelenin tek yolunun demokrasi olduğunun altını çizdi.

Böke, bütün dünya ve insanlık için, birlikte yaşama alanının genişleyebilmesi için daha çok demokrasiye, özgürlüğe ve laikliğe ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

- "Kararı kendi vicdanıyla vermeli"

Böke, açımlamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. CHP Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen'in haberleşme giderlerinin hatırlatılarak, "Türkmen'in istifasına ilişkin bir konunun MYK'da gündeme gelip gelmediğinin" sorulduğu Böke, "CHP, Türkiye'nin derin gündemlerini tartışıyor. Türkiye'nin şu andaki en önemli gündemi de inşa edeceğimiz özgür, demokratik Türkiye için bugünden atmamız gereken adımlar. Dolayısıyla MYK'da en uzun tartıştığımız konular bunlar değil." yanıtını verdi.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun bu konuyla ilgili görüşünü kamuoyuyla paylaştığını hatırlatan Böke, "Bir bireyin kendi etik davranışıyla ilgili olan bir sonucun değerlendirmesini de mutlaka o bireyin kendi vicdanıyla baş başa vermesi gerekir. CHP'nin bu konudaki görüşü, bu etik olmayan davranışla ilgili her milletvekilinin kendi vicdanıyla... Nasıl ki Anayasa oylamasında vicdanımızla baş başa kalmayı önemsediysek, bu koşullarda da aynı şeye çok değer veriyoruz." diye konuştu.

"Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, kuvvet komutanlarıyla Kardak kayalıklarına gitti. Yunanistan bazı adalarda hak sahibi olduğunu iddia ediyor. Akar'ın bu ziyaretini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Böke, CHP'nin uzun zamandır adalarla ilgili bir sıkıntı olduğunu dillendirdiğini hatırlattı.

Türkiye'nin her karışının çok kıymetli olduğunu vurgulayan Böke, "İster adalarda olsun, ister anakara parçasında olsun CHP, Türkiye Cumhuriyeti'nin her karış toprağını, her insanını eşit değerde görmekte ve savunulması gerektiğini düşünmektedir." ifadesini kullandı.

- "Mücadeleyi devam ettireceğiz"

Selin Sayek Böke, "Referandum tarihi hala netleşmedi. Anayasa değişikliği teklifi hala TBMM'de bekliyor. Bu beklemeyi neye bağlıyorsunuz?" sorusuna, şu karşılığı verdi:

"Daha birkaç hafta önce Meclis'teydik, komisyonda ekonomiye dair sunum yapmak istedim, sunuma itiraz edildi. Muhalefet partilerinin sözcüleri, o komisyonda söz almak istediler, 'Çok uzatmayalım, yapılması gereken iş yapılsın' dendi. Sonra komisyondan geçti Genel Kurula geldi. 1-2 dakika söz eklemeleriyle, müthiş bir aceleyle Genel Kuruldan çıkarılan Anayasa değişikliği teklifi günlerdir bir imza bekliyor. Açıkçası çok yorum yapmanın gerekmediğini düşünüyorum, bir şeyden korkuluyor ki bekletiliyor. Komisyonda da Genel Kurulda da bugün bulduğumuz kürsülerde de yarın sahada da biz umudu, yarın birlikte yaşayacağımız Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğimiz bir ilk adım olan bu referandumu çok heyecanla, isteyerek ve kazanacağımızı bilerek bekliyoruz."

Böke, daha özgür ve demokratik bir Türkiye için komisyonda da, Genel Kurul'da da verdikleri mücadeleyi devam ettireceklerini söyledi.

"Başbakan Binali Yıldırım, Kılıçdaroğlu'nun 'Dayatmayla anayasa yapamazsınız' sözünü eleştirdi. Kılıçdaroğlu'nu Meclis'i yok saymakla suçladı. Bu konuda ne demek istersiniz?" sorusu üzerine Böke, "Bizim gözümüzde, milletin iradesinin temsiliyeti, sivil toplum kuruluşlarını dahil eden, vatandaşı dinleyen, muhalefeti susturmayan, gerçek demokrasiyi yaşatan alanlardır. Biz Mecliste bunu yaşamadık ama biliyoruz ki bu referandumdan sonra Türkiye, sonuç ne olursa olsun böyle demokratik bir Türkiye'nin inşası için adımları hep beraber atacak." değerlendirmesini yaptı.



AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :