ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, terörle mücadeleye ilişkin, "Şu anda yürütülen mücadele, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 1980'li yıllardan beri sürdürdüğü o mücadeleden farklı bir mücadeledir. O klasik terörle mücadele tanımının içine sığmayacak, onun çok ötesinde bir mücadele. Hatta Türkiye açısından bir yeniden istiklal mücadelesi, ölüm kalım mücadelesi olarak da nitelendirilebilir." dedi.

AA Editör Masası'na konuk olan Canikli, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

TBMM İçtüzüğünün değiştirilmesi için komisyon kurulduğunun hatırlatılması üzerine Canikli, mevcut İçtüzük ile Meclis çalışmalarının verimli, etkin yapıldığının söylenemeyeceğini belirtti.

Mecliste her şeyden önce bir zaman kaybı ve israfının söz konusu olduğunu ifade eden Canikli, hem işleyişte hem de teorik olarak hukuk metinlerde muğlaklık bulunduğunu, İçtüzüğün de bundan nasibini aldığını söyledi.

Birbirleriyle çelişen birçok hüküm bulunduğunu, çok farklı anlamlara gelebilen kuralların söz konusu olduğunu anlatan Canikli, "Böyle bir İçtüzük ile etkili bir Meclis çalışması yapmak, verimli ve zamanın çok iyi kullanıldığı, Mecliste gerginliğe neden olmadan sükunetle bir çalışma yapmak mümkün gözükmüyor. En önemli sıkıntı şu anda zaman kaybı. İçtüzük, bu uygulama biçimiyle çatışmalara, kavgalara, aynı zamanda gerginliğe neden oluyor. Dolayısıyla mutlaka değiştirilmesi düzeltilmesi gerekir." şeklinde konuştu.

Canikli, İçtüzüğün, hükümlerin netleştirilmesi, daha etkin ve verimli bir çalışma ortamının oluşturulmasına katkı sağlayacak şekilde dizayn edilmesi gerektiğini vurguladı.

Önceki yıllarda da İçtüzükte sıkıntı yaratan maddelerle ilgili çalışma yaptıklarını, bir komisyon kurulduğunu, ama sonuç alamadıklarını anlatan Canikli, "Beklentimiz olumlu, temennimiz mutabakatla bir sonuç çıkacak. 4 siyasi partinin bir araya gelerek oluşturacağı bir İçtüzük inşallah yasalaşacak, bunu bekliyoruz, bunu temenni ediyoruz." dedi.

- "Türkiye açısından yeniden istiklal mücadelesi"

Terörle mücadelede gelinen noktaya ilişkin olarak da Canikli, "Şu anda yürütülen mücadele, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 1980'li yıllardan beri sürdürdüğü o mücadeleden farklı bir mücadeledir. O klasik terörle mücadele tanımının içine sığmayacak, onun çok ötesinde bir mücadele. Hatta Türkiye açısından bir yeniden istiklal mücadelesi olarak bile tanımlanabilir. Ölüm kalım mücadelesi olarak da nitelendirilebilir." diye konuştu.

Türkiye'nin sadece terör örgütüne karşı mücadele etmediğini, aynı zamanda bölgenin yeniden şekillendirilmesine yönelik küresel bir proje bulunduğunu ifade eden Canikli, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin de operasyon masasında olduğu bir yeniden dizayn, bu bölgedeki hemen hemen tüm devletlerin haritalarının yeniden şekilleneceği bir dizayn söz konusu. Bugün başlamadı, ama son dönemde hızlandı. Bu mücadele, buna karşı verilen bir mücadele. Terör örgütleri bunun için etkin bir şekilde bu bölgeyi şekillendirmek isteyen ülkelerin, küresel gücün etkin bir şekilde kullandığı araç olarak, bir taşeron olarak önümüzde duruyor."

Avrupa Parlamentosunun terör örgütünün faaliyetlerine izin veren, propagandasını, reklamını yapan bir sergiye müsaade ettiğini söyleyen Canikli, PKK'nın terör örgütü olduğunun, sivillere yönelik yıllardan beri katliam yaptığının bilindiğini belirtti. Canikli, "Bütün bunlara rağmen Avrupa'nın ve diğer müttefiklerimizin bu konuda, bizim mücadelemize destek noktasında son derece isteksiz davranmaları, aslında küresel ölçekli projenin de önemli işaretlerinden bir tanesi." değerlendirmesinde bulundu.

Canikli, terör örgütü ve bunu destekleyenlerin, hendek siyasetinin uygulandığı yerlerde yaşayan vatandaşlarla birlikte devlete karşı bir kazanım elde edeceğini tahmin ettiklerini, ancak bunun Türk milleti tarafından akamete uğratıldığını, bertaraf edildiğini belirtti.

- "Terör örgütü ve arkalarındaki güç hendeğe gömülmüştür"

Bölgede yaşayan vatandaşların gösterdiği yaklaşım ve tavrın terörle mücadelede başarılı sonuçların elde edilmesinde önemli bir faktör olduğunun altını çizen Canikli, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu mücadelede eğer güvenlik güçlerimiz terör örgütüyle birlikte oradaki vatandaşımızı da eğer karşısında görmüş olsaydı, bu mücadele kolay kazanılmazdı, bedeli çok ağır olabilirdi bize. Oradaki vatandaşımızın yönünün Ankara olması, bir bütünlükten yana olması, ensesinde silaha rağmen, o tehdide rağmen, terör örgütüne destek vermemesi takdire şayandır. Birilerinin Türkiye'nin de bölünmesi sonucunu doğuracak, PKK başta olmak üzere terör örgütlerinin taşeron olarak kullandığı bu proje şu an itibarıyla defedilmiştir. Henüz daha bitmemiştir ama en önemli ayaklarından bir tanesi terör örgütlerini ve yandaşlarını destekleyenlerin arkalarındaki gücü, beklentiye sokan o bölüm, bizim açımızdan bertaraf edilmiştir, adeta ortadan kaldırılmıştır. Hem terör örgütü hem de arkalarındaki güç hendeğe gömülmüştür."

Terör örgütünü kullanmak isteyenlerin amacına ulaşamadığını ifade eden Canikli, terör örgütünün her anlamda kan kaybettiğini, büyük bir darbe aldığını söyledi.

Son terörist kalmayana kadar bu mücadelenin devam edeceğini vurgulayan Canikli, mücadelenin sosyal ve diğer boyutları da bulunduğunu, bölgeye yönelik sosyal, kültürel, ekonomik ve diğer bütün alanlarla ilgili projelerin hayata geçirilmesinin de çok önemli olduğunu kaydetti.

Canikli, bu kapsamda bölgeye yönelik radikal, sonuç alıcı çok önemli düzenlemeler yaptıklarını da sözlerine ekledi.

(Sürecek)

AA