Burundi'de soykırım iddiaları

Burundi'de soykırım iddiaları

Bujumbura Üniversitesinden tarihçi Batungwanayo:- "Soykırım fikri, uluslararası toplumun dikkatini çekmek için uyduruldu"- Afrika medyası uzmanı Prof. Frere:- "Medya, toplumlar arasındaki nefreti arttırabilecek kadar güçlü"

TUNUS (AA) - Burundi'de geçen yıldan bu yana süren siyasi kriz, uluslararası kamuoyunda ülkede soykırım yapılıp yapılmadığı tartışmalarına yol açtı.

Uluslararası toplum, ülkedeki siyasi krizin yeniden bir iç savaş ya da soykırıma dönüşebilme riski bulunduğunu öne sürürken, bazı uzmanlar ve Burundili sivil toplum kuruluşları, ülkede soykırım riskinin olmadığını savunuyor.

Bujumbura Üniversitesinden tarihçi ve aynı zamanda Uluslararası Suçlara Karşı İnsanlığı Koruma Derneği Başkanı Aloys Batungwanayo, AA muhabirine değerlendirmesinde, "Soykırım fikri, ülkede yaşananlar konusunda uluslararası toplumun dikkatini çekmek amacıyla bazı kişilerce uyduruldu. Ancak bunu uyduranlar, soykırımın söz konusu olmadığını çok iyi biliyor." diye konuştu.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndeki Kisangani Üniversitesinden Uluslararası İlişkiler bölümü öğretim üyesi Prof. Patrick Bahala ise hükümetin ülkede yaşananlardan sorumlu tutabileceği aktörler aradığını belirtti.

Bahala, BM İstikrar Misyonu Genel Sekreter Yardımcısı Herve Ladsous'un ocak ayında, Burundi'nin "yeniden bir iç savaşa hatta en kötü ihtimalle bir soykırıma sürüklenebileceği" yönündeki açıklamalarını hatırlatarak, "Burundi hükümeti, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğini (BMİHYK) hazırladıkları raporların asılsız olduğu gerekçesiyle suçladı ve ilişkileri askıya aldı." dedi.

Bahala ayrıca Tutsi etnik grubunun azınlıkta olduğu Burundi'nin, Tutsilerin iktidarda olduğu Ruanda'yı her fırsatta Burundi'deki ayrılıkçılara ev sahipliği yapmakla suçladığına dikkati çekti.

- "Burundi'de medyanın rolü büyük"

Belçika'da Brüksel Üniversitesinden Afrika medyası uzmanı Prof. Marie Soleil Frere, Burundi'de soykırım riski olduğuna yönelik görüşün tüm aktörler tarafından benimsenmediğine işaret ederek, soykırımın net olarak kanıtlanmasının zorluğuna vurgu yaptı.

Medyanın algı yönetimi konusundaki katkılarına değinen Frere, şöyle konuştu:

"Medya toplumlar arasındaki nefreti arttırabilecek kadar güçlüdür. Burundi'de de özel bir kesimi hedefleyerek yayın yapan bazı radyolar bulunuyor. İktidar yanlısı Reema FM ile Star FM radyoları buna örnek. Bu radyolar Tutsileri ve sürgünde olan bazı muhalifleri hedef gösteren sözler sarf ediyor. Söz konusu radyoların yayın politikaları doğru değil. Ancak ülkede hali hazırda yaşananlar da henüz bir soykırım belirtisi olamaz."

Burundi'de 10 yıldır iktidarda bulunan Nkurunziza'nın, hükümetle silahlı gruplar arasında Ağustos 2000'de imzalanan Aruşa Anlaşması'nda yer alan "Devlet başkanının yalnızca 2 kez seçilebileceğine" ilişkin maddeye rağmen, Nisan 2015'te 3'üncü kez devlet başkanlığı için adaylığını açıklamasının ardından şiddet olayları başlamıştı. FIDH verilerine göre, Burundi'de 1,5 yıl içinde yaşanan şiddet olaylarında binden fazla kişi yaşamını yitirdi.

- Ülkedeki siyasi kriz

Bir süre önce Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere uluslararası toplum, ülkedeki siyasi tartışmaların ardından başlayan şiddet olaylarının ülkedeki insan hakları ihlallerini arttırdığı iddiasında bulunmuştu.

BM İstikrar Misyonu Genel Sekreter Yardımcısı Herve Ladsous ocak ayında, Burundi'nin "yeniden bir iç savaşa hatta en kötü ihtimalle bir soykırıma sürüklenebileceği"ne dikkati çekmişti.

Bağımsız uzmanlardan oluşan BM'ye bağlı bir heyet de eylülde Burundi'deki duruma ilişkin yayımladıkları raporda, "Etnik gruplar arasında süreklilik gösteren çatışmalara ve ülkenin geçmişine bakıldığında Burundi'de soykırım tehdidi büyük." ifadesini kullanmıştı.

Diğer yandan, Uluslararası İnsan Hakları Federasyonunun (FIDH) geçen hafta yayımladığı "Burundi'de Soykırım Dinamiklerini Önleme" adlı raporunda, güvenlik güçlerinin birtakım gerekçelerle toplumun belirli bir kısmını hedef aldığı ve bunun soykırım göstergesi olduğu vurgulanmıştı.

FIDH'in raporuna göre, Devlet Başkanı Pierre Nkurunziza'nın geçen yıl düzenlenen devlet başkanı seçiminde 3'üncü kez iktidara aday olduğunu açıklamasının ardından halkı isyana teşvik etmekle suçlanan muhalefetin, 1972'de Hutulara soykırım yaptıkları iddia edilen Tutsilerce yönetildiği fikri toplumda yayılmaya çalışılıyor.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :