Bu yıl 150 ülkeden 1 milyon 845 bin Müslüman'ın hacı olduğu duyuruldu

Dünyanın dört bir yanından Müslümanlar, hac farizasını yerine getirmek için kutsal topraklarda bulunuyor. Suudi Arabistan Hac Bakanlığı, bu yıl 150 ülkeden 1 milyon 845 bin kişinin hacı olduğunu duyurdu.

Suudi Arabistan tarafından yapılan açıklamada, bu yıl 150 ülkeden 1 milyon 845 bin kişinin hacı olduğunu duyuruldu.

Dünyanın dört bir yanından Müslümanlar, hac farizasını yerine getirmek için kutsal topraklarda bulunuyor. Suudi Arabistan tarafından yapılan açıklamada, bu yıl 150 ülkeden 1 milyon 845 bin kişinin hacı olduğunu duyuruldu. Açıklamada, 1 milyon 660 bin 915 hacının Suudi Arabistan dışından kutsal topraklara geldiği ifade edilerek, 184 bin 130 hacının ise Suudi Arabistan’da yaşayanlardan oluştuğu belirtildi.

aw924095-01.jpg

Bu yıl Arap ülkelerinden kutsal topraklara gelen hacı sayısının toplam oranın yüzde 21’ine denk gelen 346 bin 214, Asya ülkelerinden gelen hacı sayısının yüzde 63,5'e denk gelen 1 milyon 56 bin 317, Afrika ülkelerinden gelen hacı sayısının yüzde 13,4’e denk gelen 221 bin 863 ve Avrupa, Amerika, Avustralya ve ülkelerden gelen hacı sayısının yüzde 2,1’e denk gelen 36 bin 521 olduğu aktarıldı.

Hava yoluyla kutsal topraklara 1 milyon 593 bin 271 hacının, karayoluyla 60 bin 813 hacının ve deniz yoluyla 6 bin 831 hacının geldiği bildirildi.

aw924095-02.jpg

KABE'NİN ÖRTÜSÜ TEMİZLENDİ
Hacı adaylarının 30 gündür yoğun tavaf programında tozlandığı için dün akşam Kabe’nin örtüsünde temizlik yapıldı. Hac mevsiminin başlaması ile birlikte her yıl yapılan uygulama kapsamında Kabe'nin örtüsünü alt kısmından 3 metre yukarı kaldırılıyor ve açıkta kalan kısım, pamuklu beyaz kumaşla kaplanıyorr. Hacı adaylarının örtüyü çekiştirmesi ve bazılarının ise örtüden parça kesmesi nedeniyle söz konusu uygulamayla Kabe örtüsüne zarar verilmesinin önüne geçiliyor. Örtü, Hac mevsimi bittiğinde eski haline getiriliyor.

Öte yandan, özel bir atölyede 250 kişinin dokuduğu Kabe örtüsünün yapımında yaklaşık 700 kilogram saf ipek, 120 kilogram altın ve gümüş iplik kullanılıyor.

aw923740-01.jpg

HİCRİ 1444 YILININ HACILARI ARAFAT'TA TOPLANDI

Hicri 1444 yılının hacı adayları, hac görevlerini yerine getirmek üzere Arafat'ta toplandı.
Dünyanın dört bir yanından hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklara gelen 3,5 milyon hacı adayı, Rahmet Dağı'nın eteğindeki Arafat Meydanı'nda vakfeye durdu. Gözyaşları arasında Allah'a yalvaran Müslümanlar günahlarının affı ve İslam coğrafyasında akan kan ve gözyaşının dinmesi için dua ve niyazda bulundu, tövbeler edildi. Peygamber Efendimizin veda hutbesinin de okunduğu Arafat vakfesinde aşırı sıcağa rağmen, içi aşkla dolan yüz binlerce kişi Cebel-i Rahme'ye tırmanıp burada da dua etti.

aw923740-05.jpg

Dağın zirvesinde bulunan Hazreti Âdem ile Hazreti Havva'nın buluşup, affedildiği noktaya yoğunluk sebebiyle binlerce hacı adayı çıkamadı. Tepeye çıkan merdivenlerden en yüksek noktaya ulaşamayan Müslümanlar kayalıklardan tırmanarak çıktı. Duygusal anların yaşandığı Arafat'ta dili, ülkesi ve rengi ayrı olmasına rağmen herkes aynı duygu ve düşüncelerle Rabbine yönelip, niyazda bulundu. Suudi yönetimi hac vizesi olmayanları ise Kabe'ye ve Arafat'a sokmadı. Kasap gibi hizmetli olarak gelenlere Arafat'a çıkmak için otobüs verilmeyince birçok kişi hacı olamadı.

aw923740-04.jpg

Her ülkeye ayrılan çadır ve bölümlerde olduğu gibi, Türkiye'den ve Avrupa'dan gelen yaklaşık 90 bin Türk hacı adayına ayrılan bölümde de çeşitli programlar düzenlendi. 'Lebbeyk' nidalarıyla başlayan programda hatim okunup salat ve selamlar getirildi, ilahiler söylendi. Daha sonra Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 478 çadırdaki Türk hacı adaylarına vakfe duası yaptırdı. Hep bir ağızdan yapılan vakfe duasının ardından tüm Müslümanların, kardeşleri ile kucaklaşıp helalleşmesinde duygusal anlar yaşandı.

aw923740-09.jpg

Arafat'ta 45 dereceye varan sıcaklıkta hacı adayları zor anlar yaşadı. Diyanet İşleri Başkanlığının kurduğu sahra hastanesi yoğun bir gün geçirdi. Türk hacılarının yüksek tavanlı çadırlarında endüstriyel klimalar ile serin bir vakfe imkanı sağlandı. Arafat çadırında her hacı için yatak, yastık ve pike ile güçlü kumanya standart haline geldi. Özel şirketlerin büyük kısmı ise hizmet kalitesi anlamında hacı memnuniyeti sağlayamadı.

aw923740-08.jpg

Özel şirket müşterileri Arafat'ta büyük bir çadırda 180 kişinin konaklamasından şikayet etti. Kalabalık çadırlarda öğle 45 derecelik sıcakta klimalar da kifayet etmedi. Arafat'a yeni yapılan tuvaletler sırayı kısmen azalttı ancak Suudilerin inşa ettiği yeni tuvaletler geçer not alamadı. Hacı adayları, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın vakfe duası sırasında gözyaşlarına hakim olamadı.

aw923740-07.jpg
İskoçya'nın Edinburg şehrinde Türk Müslümanların camisinde geçen yıl Müslüman olan ve Yahya ismini alan bir genç de bu sene Türk işadamı Fatih Atmaca ile birlikte Arafat'a çıktı.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ALİ ERBAŞ, MEKKE'DE VAKFE DUASI'NI YAPTIRDI

Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklarda bulunan hacılar, Arafat Vakfesi'nin ardından Vakfe Duası'nı Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş yaptırdı. Hacılar, Vakfe Duasında Erbaş’a "Amin" diyerek iştirak etti. “Bizlere sayısız nimetler verdin, yıllardır hasretini çektiğimiz Beytullah’a bizleri kavuşturdun, bu mübarek zamanda, bu mukaddes mekânda bizleri buluşturdun, Arafat’ta huzuruna kabul eyledin. Sana sonsuz hamd ediyoruz, sana sonsuz şükrediyoruz. Seni tesbih, seni tenzih ediyoruz. Hamdımızı, şükrümüzü, senamızı ve duamızı kabul eyle Allah’ım” diyerek dua etti.

“Ey Kâbe’nin Rabbi olan Allah’ım. Senin emrine uyarak, Hazreti İbrahim’in ve Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa’nın çağrısını duyarak ‘Lebbeyk Allahümme Lebbeyk-Huzuruna geldim, emrine âmâdeyim Allah’ım’ nidalarıyla sana yöneldik. Mukaddes evine, Beytullah’a geldik. Kalbimizi zikrinle doyurmaya, ruhumuzu aşkınla yoğurmaya geldik. Bizleri sevindir, bizleri kemale erdir, rahmetinle bahtiyar eyle Allah’ım. Sultanımız Sensin, Mabudumuz Sensin, Maksudumuz Sensin. Affına ve rızana talibiz, lütuf ve kereminle bizlere ikram eyle Allah’ım” diyen Erbaş, duayı şu şekilde sürdürdü:

“Yâ Rabbi. Biz aciz kullarınız. Emirlerini gereğince yerine getiremedik, yüreklerimiz gaflete düştü. Emanetlerine yeterince sahip çıkamadık, zayıf kaldı irademiz. Şimdi mahcup ve mahzun gönüllerle huzurundayız. İnayetine sığındık, kapına geldik; hidayetine sığındık, lütfuna geldik; kulluk edemedik, affına geldik. Sonsuz rahmetine güvenerek ellerimizi yüce dergâhına açtık. Umutlarımızı boşa çıkarma Ya Rabbi. Bizleri huzurundan boş çevirme Ya Rabbi. Bu aciz halimizle bizi yalnız ve yardımsız, Sensiz ve çaresiz bırakma. Bizleri mahcup eyleme Allah’ım. Bizleri mahzun eyleme Allah’ım. Bizleri mahrum eyleme Allah’ım. Milyonlarca kardeşimizle aynı heyecan ve aynı duygularla, mahşer misali Arafat meydanında kıyama durduk. Senin huzurunda huzur bulduk. Huzurumuzu daim eyle Allah’ım. Vakfemizi makbul eyle Allah’ım. Haccımızı mebrur eyle Allah’ım.

aw923954-03.jpg

Kalbimizi mamur eyle Allah’ım. Yâ İlahi. Âlemlere rahmet olarak gönderdiğin, güzel ahlakıyla insanlığa örnek kıldığın, Fahr-i Kâinat Hazreti Muhammed Mustafa Efendimize sonsuz salât ve selam ediyoruz. Muazzez ruhlarını ona olan muhabbetimizden ve bağlılığımızdan haberdar eyle Allah’ım. Bizleri ona layık ümmet eyle Allah’ım. Burada, Arafat meydanında toplandığımız gibi mahşer gününde de onun sancağı altında toplanmayı bizlere nasip eyle. Bizi, onun gibi yaşamaya gayret edip, onunla birlikte cennetine girenlerden eyle Allah’ım. Rasul-i Ekrem Efendimizin ehl-i beytine selam ediyoruz, güzide ashabına selam ediyoruz. Onun ahlakını hayat düsturu edinen bütün müminlere selam gönderiyoruz. Ulaştır Allah’ım. Bu mübarek şehirde, Mekke-i Mükerreme’de bizlere eşsiz hatıralar bırakan Hazreti Âdem’e, Hazreti İbrahim’e, Hazreti İsmail’e ve bütün peygamberlere sayısız salât ve selam ediyoruz.

aw923954-04.jpg

Ervah-ı Tayyibelerini haberdar eyle Allah’ım. Ey mahşer gününün sahibi, Mahkeme-i Kübra’nın yegâne hâkimi olan Rabbimiz. Bugün burada, adeta mahşeri yaşıyoruz. Sığınılacak hiçbir gölgenin bulunmadığı hesap gününün kavurucu sıcaklığı geliyor aklımıza, dizlerimiz titriyor, kalplerimiz ürperiyor. Her insanın kendi derdine düşeceği o dehşetli günde bizleri yapayalnız bırakma n’olur. O zor zamanda bizi rahmetinle gölgelendir, merhametinle himaye eyle Allah’ım. Atamız Hazreti Âdem ve Annemiz Hazreti Havva’nın dualarıyla sana yalvarıyoruz. Rabbimiz. Bizi bağışla. Günahlarımızı affet. Gönlümüze ferahlık ver. Dua ve niyazlarımızı kabul eyle Allah’ım.”

aw923954-02.jpg

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.