M. Mustafa Özdemir

M. Mustafa Özdemir

Bu ‘Deli’ numaraları Erdoğan’a sökmez!’

Sabıkası 2-3 dosyaya ulaşmış suçlular vardır. 

Adamlar karakola hapse adliyeye gire çıka gire çıka hem“yalama” olmuş hem de

40 yıllık hukukçulara taş çıkartır hale gelmişlerdir.

Bunlarla karşılaşmamak lazım.

Mesela bir gece evinizde yatarken bir tıkırtı duysanız, kalktığınızda  “hırsızı” odanızda geziyor halde görseniz, sonra çıkan arbedede birkaç tane ağzının üstüne vursanız sonra da polisi çağırsanız ne mi olur?

“Polis gelir, bizim bol sabıkalı yalama hırsız, orada kıyameti koparır, sizin için “şikayetçiyim bu adamdan” diye bağırır, gelen karakol polisi de biraz tecrübesiz yeni bir polisse onu da bastırır, kabadayılık yapar.

Bakakalır, kendinizden şüphe etmeye başlar, acaba ben mi hırsızım diye soğuk terler dökersiniz. Olayın şekli nerede mi değişir. Hırsızlık büroya gittiğinizde, kurt polisle karşılanıncaya kadar. Polis, bizim kabayı yalama hırsıza, kes sesini dediğinde…

Bizim hırsız hemen değişmeye başlar.

 Biliyordur pabucun pahalı olduğunu. Az önceki kabadayılıktan eser kalmaz. “Başkomiserim”  diye unvanı da yapıştırır polise yalakalık yapmaya başlamadan önce. Övgüler dizer. Siz orada canavarın bir anda süt dökmüş kediye dönüşmesine bir kez daha şaşırırsınız.

“Komiserim, kendisi arkadaşım olur, televizyonu da bozukmuş onu tamirciye götürüp yaptırıp teslim edecektim, hayır için abi” gibi zırvalamanın ve pişkinliğin tavan yaptığı anlarla şaşkınlığız zirve yapar.

Devamında duruma göre ‘deli’ taklidi bile yaparlar, yırtmak için…

İşte atalarımız demiş ya “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır” diye, işte günümüzdeki hali böyledir.

***

Bizim FETÖ, yavuz hırsızdan da öte

Hırsızlık yapan onlar, üste çıkan onlar…

Sahtekarlık, dolandırıcılık, yapan onlar, dürüstlükten dem vuran onlar…

Kumpas kuran onlar, yerine göre ağlayan onlar…

Darbe şakşakçılığı, darbe girişimi yapan onlar, darbe hesap soruculuğu yapan onlar…

Velhasıl her türlü ahlaksızlığı yapıp, ahlak savunuculuğu yapan onlar…

***

Malum ‘28 Şubat Postmodern Darbe’nin yıldönümüydü.

FETÖ medyası 28 Şubat darbesinin hesabının sorulamadığından dem vurdu hafta boyunca.

Milletin iradesiyle seçilmiş Başbakan’a ve kurduğu hükümete “Beceremedin artık bırakın gidin” deyip demokrasi katilliği yapanlar, darbeci paşalara “şerefli generaller” diye methiye mektupları düzenler, şimdi 28 Şubat hesap soruculuğuna soyunmuş.

Hakikaten bu kadar yüzsüzlüğe, bu kadar aymazlığa, bu kadar soytarılığa pes. Bu kadar milletle alay eden bir ihanet grubunu daha görmemiştir bu topraklar.

Tabi bu kez sert kayaya tosladılar.

Karşılarında milleti arkasına almış Recep Tayyip Erdoğan var.

Şimdi kurtulmak için “Deli” numaraları yapıyorlar ama bu numaralar millete de Erdoğan’a sökmez.

***

28 Şubat bin yıl sürecek demişlerdi.

Belki tekil anlamda öyle olmadı ama 28 Şubatlar bitmedi, bitmeyecek de…

Türkiye’nin büyüdükçe, güçlendikçe yeni darbe girişimleri olmaya devam edecek.

27 Nisan, 14 Mart, 7 Şubat, Gezi, 17-25 Aralık, hepsi birer darbe girişimiydi, hepsi birer 28 Şubat girişimiydi.

Şükür ki, Milletimiz; seçtiği başbakanının, cumhurbaşkanının, liderinin arkasında durarak darbeye izin vermedi.

28 Şubat’ın yıldönümünde merhum Necmettin Erbakan hocayı rahmetle anmadan geçemeyiz.

Onun hayatı hak davasının mücadelesiydi.

Ama bugün onun gerçekleştirmek istediklerini hayata geçiren bir lider var.

Erdoğan’ın da Erbakan’ın da yolu aynı yoludur.

O yüzden Erbakan hayranı Erdoğan düşmanı olunamaz

O yüzden 28 Şubat karşıtı olunup da 17-25 Aralık destekçisi olunamaz.

O yüzden hem Erbakancı hem Fethullah Gülenci olunamaz,  FETÖ kanallarında, 17-25 Aralık darbe operasyonuna destek verilemez!

Verilirse ne mi olunur?

Önce:

Hocanın kemikleri sızlar

Sonra;

Yüzde sıfır küsur…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum