M. Ali Köseoğlu

M. Ali Köseoğlu

Birisi ile öteki

Başbakan emekli maaşlarına zam yapar…

İki tür karşılık bulur bu…

-Birisi; “Allah devletimize zeval vermesin, çok iyi oldu”, diye dua eder.

-Öteki; “Gelsin başbakan bu maaşla geçinsin de görelim”, diyerek verilen zamma burun büker.

Başbakan demokratik açılım yapmak ister…

Aslında daha çok… Ama hadi diyelim iki tür karşılık bulur bu…

-Birisi; “Artık şehit kanı dökülsün istemiyoruz, huzur içinde yaşamak için gerekenler yapılmalı”, der.

-Öteki; ‘Şehitler ölmez, vatan bölünmez’ diye bağırır. Bir yiğit daha ölür, bir anne daha ağlar, bir çocuk daha babasız kalır.  

Başbakan ‘one minute’ der…

İslam dünyası şapka çıkarır da Türkiye’de iki tür karşılık bulur bu…

-Birisi; “Helal olsun, İsrail’e tokat gibi cevaptı”, diye yorumlar.

-Öteki; “Başbakan şov yaptı, İsrail’in tatbikata katılmasını önlesin de görelim”, der.

İsrail’in tatbikata katılması da önlenir…

Başbakan bölgenin en güçlü ülkesi yapmaya kararlıdır Türkiye’yi…

Suriye, Libya, Arnavutluk ve Ürdün’ün Türk vatandaşlarına vize uygulamasını kaldırmasının ardından, Türkiye’ye vize uygulamayan ülke sayısı 55’e yükselir.

-Birisi; “Rüya mı görüyoruz, yoksa gerçek mi?” diye sevinç çığlıkları atar.

-Öteki; “Suriye ile vizesiz geçiş tehlikeli bir karar”, diyerek PKK’lı teröristlerin sınırdan geçişini kolaylaştıracağını ileri sürer.

Başbakan halkından 3 çocuk ister…

-Birisi; “Başbakan haklı… Şu anki nüfus artış oranıyla devam edersek 2037 yılında Türkiye’nin nüfusu yaşlı nüfus haline gelecek. Artması lazım ki nüfusumuz genç kalsın. Avrupa, ‘biz yanlış yaptık’ diyor. Şimdi nüfusumuzun yüzde 65’i 60 yaşın altında diyor” diyerek bir gerçeğe işaret eder.

-Öteki; “Çok çocuk olursa tinerci olur”, diyerek bu ülkeye güvensizliğini ortaya koyar.

TEKEL’in boş depolarında 10 bin kişi istihdam edilmektedir.

Başbakan, TEKEL’in tamamının özelleştirilerek devletin sırtındaki kamburun giderilmesi yönünde adım atmaktadır. Bu adımı atarken de işçilerin mağdur edilmemesine dönük tedbirler alınır. 4-C kapsamına girmek isteyenlere kapı aralık bırakılır. Özelleştirmeler sonucunda işçi sokağa terk edilmez. Maaşlarında düzenlemeler yapılır. “Hem istihdam edelim ama topluca kıdem ve ihbarlarını da para olarak verelim” denir.

-Birisi; “E, daha ne olsun be kardeşim, devletin sırtında kambur olmaktan vazgeçin. Siz giderseniz o yerlerde çalışmak isteyen çok memleket evladı var” der.

-Öteki; “Suikastlarda kullanılan C4’ü 4-C yaptılar, ekonomik sosyal haklarını ortadan kaldırarak işçilerin başında patlattılar” diyerek olaya körükle gider.

***

Ne çare…

Birisi böyle der, öteki şöyle…

Sizler de olup bitenleri bu topraklarda yaşarken ya ‘birisi’nizdir ya da ‘öteki’…

Ya başbakanı alkışlıyorsunuzdur, ya da haddi aşarak küfrediyor…

Misal… Seçim olur…

-Birisi; Yüzde 46 oy alır.

-Öteki;  Yüzde 20, yahut yüzde 14…

Ötekinin ikisini toplasanız da yüzde 34 eder…

Dedim ya, seçim olur…

-Birisi; “Durmak yok, yola devam”, der.

-Öteki; Erken seçim çığlıkları atmaya başlar…

Erken seçim çığlıkları atanlar, demokratik açılımı, sınırlarda vize uygulamasının kalkmasını, her ailenin 3 çocuk dünyaya getirmesini istemeyenlerdir.

Bir de boş depolarda 10 bin kişiyi istihdam etmeye razıdırlar.

-Birisi şöyle der: Birisi de olsanız öteki de, demokrasiyi hazmetmeniz lazım

-Öteki: Ne desin?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum