Durali Göğüş

Durali Göğüş

Bir Adam Gelir, Dünya Değişir

İnsanlık, emperyalist çetelerin hâkimiyet sürdüğü bir dünyada, vicdanların özlemle beklediği bir yiğidi arıyor adeta. Zulme ve soykırıma sadece izleyici kalan ürkek, cesaretsiz insanların çoğunluğunda, korkusuz birinin arandığı bir zaman dilimindeyiz.

Hani bir toplumun bunaldığı, yapılması gerekenin yapılamadığı anlar vardır ya… İşte halklar tam da o noktaya gelmiş durumda. Milletlerin içini kemiren nefretin ve şiddetin sona dayandığı, vicdanların patlama noktasına ulaştığı bir evredeyiz.

Siyonist zulmü mazlumlar lehine durdurmak için zaman daralıyor. Bu gidişatı engellemek gerekiyor. Bu anı kaçırmamak önemli. Ama bunu dile getirecek ya da "dur" diyecek bir sese, bir eyleme ihtiyaç var. O sese sahip olan kişi artık kendini göstermiş durumda.

Bu ses, sıkışan vicdanları cesaretlendirerek, umutsuzluğu yüreklerimizden silip atan; duymayanlara duyuran bir haykırışla, uyuyan kalpleri uyandırmaya başlamıştır.

Son iki yılı aşkın süredir süregelen ve insanlığın canlı canlı izlediği bir soykırım söz konusu. Mevzu, lanetlenmiş bir kavmin zulmüne karşı, destansı bir direniş sergileyen ve sessiz kalan dünyaya insanlık onurunu çiğnetmeyen mücahitlerin sesini Birleşmiş Milletler'de haykıran bir adamın varlığıdır.

O adamın duruşu, öyle bir haykırış ki… Dünyayı sarsan bir çağrıdır bu. Haydutlara, sözde medeniyete “dur” diyen bir sestir. Bu sesi dile getiren adam; Gazzeli'nin, Doğu Türkistanlı'nın ve tüm mazlumların sesi olmuştur. Uluslararası her platformda dünyaya sesleniyor: Lanetli kavme ve onlara güç veren alçaklara karşı, “İnsanlık ve dünya sizden güçlüdür!” diyerek haykırıyor.

Atalarından aldığı ruhla “Biz henüz yok olmadık!” diyen bir liderdir bu adam. Bizim varlığımızın olduğu yerde zulme geçit yoktur. Bu necip millet, ecdadından aldığı emirle meydanlarda ve kürsülerde ses veriyor. Yarın cephelerde de yerini alacaktır.

Soykırım artık o kadar alenileşmiştir ki zihinler donmuş, vicdanlar çaresiz kalmıştır. Küreselci büyük şeytan dışında, hiçbir sağduyulu akıl bu vahşeti onaylamamaktadır. Dünya halklarının kalpleri, vicdanları ayaklanmış durumda. Ve bu uyanış, bir adamın sesiyle yankılanıyor.

Bu adamın mücadelesi, başta Filistin davası olmak üzere, sömürülen halkların haklarını savunmaya adanmış bir ömürdür. Mazlum halkları karanlık bir zulüm tünelinden çıkarıp medeniyet ışığına ulaştıracak öncü bir lider artık var.

Bunu hayal ya da ütopya olarak görenler, duygusuzların çokluğuna aldanmamalıdır. Her kalp, her vicdan aynı değildir. Duyarsızlık hastalığına yakalananları kendi dünyalarında bırakıp, mazlumların umudu olan bu sesin yanında yürümek; kalbin ve vicdanın hedefi olmalıdır.

Dünyada olup biteni takip eden sağduyulu zihinler, bir adamın dünyayı nasıl değiştirdiğini gördüklerinde mahcubiyetlerini gizleyemeyecekler. Yalnızlaştırılanları sahiplenen bir yiğit adamın ve onun ardındaki milletin varlığı insanlığa umut olacaktır.

"Bir adam"dan kastımız, mazlumların bağımsızlık ve özgürlük sancaktarlığını taşıyan bir semboldür. Bu adam, İslâm ülkelerinin rehberi, mazlum milletlerin umudu ve sığınılacak bir liderdir. Onun varlığı, küresel eşkıyaları tedirgin etmiştir.

ABD ve siyonist şeytanın ruh ikizi olan güçlerin oyununu bozan; küreselcilerin şımarık çocuğu olan tetikçi Siyonistleri bile korkutan bir adamdan söz ediyoruz. Yüzyıldır Holokost yalanıyla kurdukları sömürü düzeninin çöküşü artık görünmektedir.

Hitler’in mağduru rolüyle yıllarca dünya kamuoyunu kandıran Siyonist mağduriyet hikâyesi sona ermiştir. İnsanlık artık gerçek yüzüyle, Gazze Soykırımı'yla bu katilleri tanımıştır.

Yüzyıl boyunca kurulmuş uluslararası sömürü kurumlarının, yalnızca tabelalardan ibaret olduğunu, "Dünya beşten büyüktür!" diye haykırarak ifşa eden bu adam, dünyayı değiştirecek adımın lideridir.

Toparlayıcı, birleştirici ve korkusuz bir lider olarak; sömürü ve adaletsizlik düzeninin oyunlarını bozmaya devam etmektedir. Mazlum halkların uyanışına öncülük etmekte, dik duruşlarıyla bir olalım, tek yürek olalım çağrısında en öndedir.

Sömürü çetelerinin sapkınlıklarına karşı adil bir dünya kurma mücadelesinde; zihinsel bir dönüşüm devriminin öncüsüdür. Soykırımcılara karşı kabus, açlık ve susuzlukla hayatta kalmaya çalışanların umudu bir adamdır bu.

Davasında yılmayan, kendini milletine ve ümmetin istikbaline adamış bir liderdir. Gazze katliamlarını sona erdirme yolunda masa başında oyun kuran ve başarı sağlayan bir iradedir.

Yeni dünyayı hakikat medeniyetine dönüştürüp, insanlığı huzura kavuşturmak için ömrünü adayan; tüm dünyayı kucaklayan inancı uğruna aşkla yürüyen bu adam, değişimin lideridir. Bu yolculukta onu yalnız bırakmamak; milletin ve ümmetin evlatları olarak bizlerin sorumluluğudur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.