Bilirkişilik Kanunu Tasarısı Genel Kurulda

Bilirkişilik Kanunu Tasarısı Genel Kurulda

CHP Eskişehir Milletvekili Yüksel:- "Tarafsız olması gereken bilirkişiler, yürütmenin kontrolü altına veriliyor"- HDP Adana Milletvekili Beştaş:- "Özel hukuk tüzel kişilerine böyle bir görevin verilmesi, bilirkişilik alanında bir pazarın açılmasına sebebi

TBMM (AA) - TBMM Genel Kurulunda, Bilirkişilik Kanunu Tasarısı'nın görüşülmesine başlandı.

Genel Kurulda, tasarının tümü üzerine söz alan MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Türkiye'de bilirkişilik sisteminin sağlıklı bir şekilde işlemediğini savunarak, kanun tasarısının bu anlamda sorunları tartışmasız bir şekilde ortadan kaldıracak durumda görülmediğini söyledi.

Kalaycı, tasarının, bazı düzenlemeleri itibarıyla mevcut durumdaki problemlerin nasıl giderileceğine ilişkin soru işaretlerini barındırdığını, yer yer mevcut halden daha sıkıntılı durumların ortaya çıkmasına zemin oluşturacak bir yapı öngördüğünü ileri sürdü.

Bilirkişilik kurumuna dair sıkıntıların temelinde yatan esaslı sorun alanları çözüme kavuşturulmadan bu kurumu düzenlemeye çalışmanın eksik olacağını dile getiren Kalaycı, şöyle devam etti:

"Ülkemizde bilirkişiliğin neden bir sorun haline dönüştüğünü, bu sorunu doğuran etmenlerin neler olduğunu tetkik etmeden, münhasıran kurumsal altyapı ve denetim mekanizması tesisiyle bilirkişilik kurumunun sorunlarının çözüleceğini beklemek en nazik ifadeyle hayalciliktir. Bu itibarla tasarıyla bazı sorunların çözümüne katkı sunulacak olsa da bununla adalet sisteminin bütün sorunlarını çözecekmiş gibi yaklaşmak oldukça yanlıştır. Zira, bilirkişilik, yaşanan sorunların sebebi değil sonucudur."

"Özel hukuk tüzel kişilerinin bilirkişilik yapmasına ilişkin hüküm, bu tasarının bize göre üzerinde durulması ve düzeltilmesi gereken en kritik noktalarından birisidir." değerlendirmesinde bulunan Kalaycı, özel hukuk tüzel kişilerinin bilirkişi olarak kabul edilmesinin, bilirkişilik yapmak üzere özel müesseselerin oluşmasına, bu işin ticari bir anlayışla şekillenmesine ve amaç dışı gelişmelerin meydana gelmesine zemin hazırlayacağını iddia etti.

Kalaycı, özel hukuk tüzel kişilerinin aktif olarak bilirkişilik sistemine sokulmasının bu çarpıklığı derinleştireceğini belirterek, "Bu amaçla şirketler oluşturulacak, sistem ticarileşecek, rüşvet ve yolsuzluk iddiaları yaygınlaşacak ve yargı kararları doğru bile olsa tartışılacak, inanırlılığı ve güvenilirliği hep sorgulanacaktır. Bu nedenle, özel hukuk tüzel kişilerinin bilirkişi olarak belirlenmesine imkan veren hükmün tasarı kapsamından çıkartılmasını gerekli görüyoruz." dedi.

-"Bu sistemden bağımsız bir bilirkişilik hizmeti çıkmayacaktır"

HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, özellikle yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı, adalet mekanizmasının doğru işleyişi meselesinde en önemli unsurlardan birinin de bilirkişilik kurumu olduğunu belirtti.

Bilirkişilik kurumunun, yargı içerisinde adeta kanayan bir yara olduğunu savunan Beştaş, "Özellikle davaların tarafları olan, yıllarca mahkeme kapılarında sürünen, cezaevlerinde bilirkişi raporları doğrultusunda tutuklulukları devam ettirilen, iş cinayetlerinde, iş kazalarında bilirkişi raporları sebebiyle haklarına kavuşamayan, kadına yönelik cinsel istismar, tecavüz vakalarında kadınların aleyhine rapor veren bilirkişilerin yarattıkları sonuçların çok önemli bir gündem olarak aslında tartışılması gerekiyor." dedi.

Bilirkişiliğin, uzmanlığı, dürüstlüğü gerektirdiğini, bir kamu görevi niteliği taşıdığını belirten Beştaş, tasarı ile bilirkişilik kurumunun ticari bir alana dönüşeceği kaygısını taşıdıklarına değindi.

Beştaş, şu görüşleri ileri sürdü:

"Özel ve teknik bilgiye sahip bilirkişilerin şirket bünyesinde görev yaparken bilirkişilik görevini ticaret hukukunun teamülleri gereğince de bağımsız bir biçimde yerine getirmesi artık mümkün olamayacaktır. Özel hukuk tüzel kişilerine böyle bir görevin verilmesi, bilirkişilik alanında bir pazarın açılmasına sebebiyet verecektir ve yargının en önemli ayaklarından biri olan bilirkişiliğin rant aracı haline gelmesi kuvvetle muhtemeldir."

Beştaş, tasarının, bilirkişiliği bir meslek olarak düzenlediğini ifade ederek, "Bu tasarı, bilirkişilik listesini de resmi bir liste haline getiriliyor. Bilirkişiliğin amiri artık bakanlık oluyor. Bu sistemden bağımsız bir bilirkişilik hizmeti çıkmayacaktır." görüşünü savundu.

-"Bilirkişiler, yürütmenin kontrolü altına veriliyor"

CHP Eskişehir Milletvekili Cemal Okan Yüksel ise bilirkişilerin tarafsız kişiler olduğunun tanımlanmasına karşın, bugün görüşülen tasarıya göre yürütmeye bağlı olacak şekilde Bilirkişilik Danışma Kurulu Daire Başkanlığının ve bölge kurullarının kurulduğunu, tarafsız olması gereken bilirkişilerin, yürütmenin kontrolü altına verildiğini iddia etti.

Tasarının, önemli bir kurum olan bilirkişilik kurumunun ıslah edilmeye muhtaç bir alan olduğuna dikkati çeken Yüksel, ancak görüşülen tasarının, bilirkişilik kurumunu ıslah etme amacını taşımadığını ve AB uyum yasalarıyla da alakasının olmadığını bildirdi.

Yüksel, "Bu kanun, örneğin sahip olduğunuz malın mülkün, yok pahasına istimlak edilebilmesine imkan sağlayacak." iddiasında bulundu.

15 Temmuz darbe girişimine de değinen ve "Bu darbe başarılı olsaydı, şimdi bu kürsüde darbeciler oturuyor olacaktı, biz hapishanelerdeydik." ifadesini kullanan Yüksel, CHP'nin darbelere olduğu gibi darbe fırsatçılığına da karşı olduğunu kaydetti.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :