Beşiktaş'taki terör saldırısı davası

Beşiktaş'taki terör saldırısı davası

İstanbul'da önceki yıl oynanan Beşiktaş-Bursaspor karşılaşmasının ardından Vodafone Park çevresinde gerçekleştirilen ve 39'u emniyet mensubu 46 kişinin şehit edildiği, 243 kişinin de yaralandığı terör saldırısına ilişkin 7'si tutuklu 10 sanığın yargılanma

İSTANBUL (AA) - İstanbul'da önceki yıl oynanan Beşiktaş-Bursaspor karşılaşmasının ardından Vodafone Park çevresinde gerçekleştirilen ve 39'u emniyet mensubu 46 kişinin şehit edildiği, 243 kişinin de yaralandığı terör saldırısına ilişkin 7'si tutuklu 10 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması yapıldı.

İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Bakırköy Adliyesi Konferans Salonu'nda yapılan duruşmada, bir tutuksuz sanık ile taraf avukatları ve müştekiler hazır bulundu. Tutuklu sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.

Mahkeme Başkanı Mustafa Çakar, tutuklu sanıklar Tufan Beyhan ve Hikmet Ölçer'in, savunmalarını Kürtçe yapmak istediklerine yönelik mahkemeye dilekçe sunduklarını söyledi.

Görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı, talebin reddini istedi. Mahkeme heyeti, geçen duruşmada böyle bir talebin olmadığını belirterek, bu taleplerin yargılamanın sürüncemede bırakılması amacını taşıdığı gerekçesiyle reddetti.

Tutuklu sanık Tufan Beyhan, avukatıyla görüşmediğini ifade ederek, savunmasını hazırlaması için ek süre verilmesini istedi ve avukat talebinde bulundu.

Mahkeme Başkanı Çakar'ın, kendisine avukat verildiğini ve duruşma salonunda olduğunu söylemesi üzerine Beyhan, "Şu anda herhangi bir avukatla görüşmediğim için savunma hazırlayamadım." dedi.

- "Savunmanı annene değil, heyete yapacaksın"

Tutuklu sanık Hikmet Ölçer de annesi Türkçe bilmediği için kendi savunmasını Kürtçe yapmak istediğini söyledi. Mahkeme Başkanı Mustafa Çakar ise savunmasını annesine değil, mahkeme heyetine yaptığını ve heyetin de Türkçe bildiğini kaydetti.

Raşit Beyhan'ı tanıyıp tanımadığının sorulması üzerine sanık Ölçer, bir akrabasıyla kavga etmesinden dolayı Raşit Beyhan'ı tanığını söyledi. Terör örgütü PKK ile herhangi bir irtibatının olmadığını ileri süren Ölçer, 25 yıldır İstanbul'da yaşadığını, askerlik için Iğdır'a gittiğini, sosyal medyadaki paylaşımlar nedeniyle bu davada yargılandığını öne sürdü.

Mahkemenin sosyal medyadaki paylaşımlarını sorduğu Ölçer, "Ben elektrik işiyle uğraşıyorum. Telefonumu çocuklar kullanıyor. Sosyal medyadan anlamıyorum. Bizzat açtığım facebook hesabı yok. Çocuklar alıp oynamışlar. Bu konuda kimsenin günahına girmek istemiyorum." ifadelerini kullandı.

Tutuklu sanık Zeki Yılmaz, ailesiyle arasının olmadığını, iş ve eve para getirme konusunda tartışmalar yaşadığını, ağabeyinin kendisine vurması üzerine evi terk ettiğini belirtti.

Daha sonra mahallede Tufan Beyhan'ı gördüğünü, beraber Bakırköy'e gittiğini, Esenler'de Romanların yaşadığı mahallede iki gün kaldıklarını ifade eden Yılmaz, daha sonra ağabeylerinin kendisini aradığını ve peşine düştüğünü öğrendiğini öne sürdü.

Mahkeme Başkanının, HTS kayıtlarına göre telefonunun İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan yerleşkesinin bulunduğu bölgede sinyal verdiğini söylemesi üzerine Yılmaz, Vatan Caddesi'ne gitmediğini, emniyetin kameralarından bunun tespit edilebileceğini ifade ederek, kendisinin kınaya gittiğini öne sürdü.

Tutuklu sanık Fırat Kise, dosyada yargılanan sanıkların hepsini mahalleden tanıdığını söyledi. Başkan Çakar'ın, Serhat Öğet ile sosyal medya üzerinden yaptığı yazışmada "Delil yok" şeklindeki ifadesini sorması üzerine Kise, örgüt üyeliğinden gözaltına alındığını, bir hafta sonra serbest bırakıldığını, hiçbir suçu olmadığını söylemek için öyle dediğini savundu.

Sosyal paylaşım sitelerindeki paylaşımlarının sorulması üzerine Kise, "Facebook'ta bir tane paylaşım haricinde hiçbir paylaşımım yoktur. Bu da bilgim dahilinde paylaşılmamıştır." diye konuştu.

Tutuklu sanık Raşit Beyhan, akrabası Tufan Beyhan'ı ortadan kaybolması üzerine aramaya başladıklarını söyledi.

Zeki Yılmaz'ın da kaybolduğunu ifade eden Beyhan, şüphe üzerine Şanlıurfa'ya gittiklerini, burada adını bilmediği bir kişiyle görüştüklerini ve yeğeninin orada olmadığını öğrendikten sonra geri döndüklerini anlattı.

Telefon hattının sürekli farklı cihazlarda kullanılmasının sorulması üzerine sanık Raşit Beyhan, kardeşinin telefonu bozulması üzerine telefonunu ona verdiğini, kendisinin telefon almadığını, telefon ihtiyacı olduğunda arkadaşlarının telefonuna kendi hattını takarak kullandığını iddia etti.

Tutuklu sanık Rıdvan Döner, savunmasını Kürtçe yapmaya başladı. Mahkeme Başkanı Çakar'ın uyarısına rağmen Kürtçe konuşmaya devam eden Döner, ikinci bir uyarı üzerine yerine oturdu.

Tutuksuz sanık Nazım Beyhan, oğlu Raşit Beyhan ile yeğeni Tufan Beyhan'ın akşam eve geldiğini ama kendisinin o sırada uyuduğu için saatten haberi olmadığını belirtti.

Mahkeme Başkanı Mustafa Çakar'ın olayda kullanılan aracın Tufan Beyhan'a ait olduğunu söyleyip bu kişinin araç alacak kadar parası olup olmadığını sorması üzerine Nazım Beyhan, "Tinercinin, balicinin tekidir, ne parası olacak." şeklinde konuştu.

Duruşma yarına ertelendi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :